5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı

• gsmizin ava çıkmış aç bir aslan gibi rakibini yakalayıp paramparça ettiği maç.
  
  1 hafta önce fener'den puan almış adeta şampiyonluğunu engellemiş bülent uygun ve sivasspor artı ligin en formda golcülerinden manaj üçlemesine baktığında az da olsa tedirgin edici bir rakip gibi duruyordu sivas.
  bilen bilir bu ligin en anti galatasaray ikilisi olabilir bülent uygun sivas birlikteliği. ama çok başka bir şey izledik bugün. bırak rakip olmayı fiziken ve ruhen yok oldular sahada. yok ettik sivas'ı.
  
  ilk düdükle beraber rakibin üzerine çöktük. sol taraftan iki defa denedik ve nihayet üçüncüde golü bulduk. demirbay'ın kilit pası ve barış'ın asisti çok iyiydi, başını kaldırdı ve görerek çok iyi yere çıkardı topu. erken gol hem potansiyel stresi azalttı hem de iştahımızı iyice arttırdı.
  
  golden sonra da aynı senaryo devam etti, sürekli sivas cezası sahasının çevresinde geçiyordu maç zaten, ikinciyi bulacağımız belliydi ve devre bitmeden gelen mertens golü ile maçın bir anlamda fişini çektik diyebiliriz.
  çok güzel bir set oyunu ve barış'ın hemen hemen aynı asisti sonucu geldi gol ki bu da mesela son dönemde çözdüğümüz sorunlardan biri. 1,5 yıldır set oyununda inanılmaz zorlanıyorduk ama son 7-8 maçtır bu konuda ciddi bir ilerleme kaydetti takım. hoca buna ciddi kafa yormuş belli yani.
  
  devre arasında bülent uygun üstüne doğru bir cisim yaklaştığını gördü ve savunmaya dönük değişiklikler yaptı, bir tane stoper aldı, orta sahayı biraz daha güçlendireyim dedi ama cisim çoktan hedefe kilitlenmişti.
  
  sivas'ın attığı gol takımda en ufak bir tedirginlik ve panik yaratmadı aksine kudurttu diyebiliriz. sadece 5 dakika sonra mertens'in mükemmel pasıyla gelen icardi golünden sonra da tam bir şölene dönüştü maç.
  hemen arkasından gelen muhteşem ziyech golüyle birlikte eğlencenin ve bir anlamda da tabiri caizse işkencenin dozu giderek artmaya başladı.
  
  tribünler artık iyice zevke gelmişti. gladyatör dövüşlerini izleyen arenadaki seyirciler misali, takımlarının rakibini öldürmesini istiyor gibiydiler. takım da onların isteklerini geri çevirmiyor, güneşin tamamen batmasıyla birlikte stadın üzerine çöken akşam karanlığı gibi sivas'ın üstüne çökmüş, saldırmaya devam ediyordu. o golden sonra artık galibiyet ya da puan için oynanan bir maç olmaktan çıkmıştı, haz odaklı bir aktiviteye dönüşmüştü maç.
  golün santrasından hemen sonra yine ziyech'in ceza sahasının içinden şutu var kaleci parmaklarının ucuyla çıkardı falan oyun iyice ceza sahası çevresine yıkılmıştı. bu arada manaj'ın sayılmayan bir golü var ama oyunda hiçbir değişiklik yoktu. topun bize geçtiği her anda ki zaten çoğu zaman bizdeydi, bitmez tükenmez bir gol açlığıyla saldırıyorduk. bunu şöyle özetleyeyim, icardi'nin attığı 6. golden hemen sonraki 2-3 dakikalık bölümde barış alper cezası çevresinde presle 2 top kaptı ve kalan bölümde kerem ve tete ile 2 net pozisyon daha yakaladık dışarı vurdular. hakem son düdüğü çaldığında takım hala önde baskı yapıyordu, öyle bir vahşilik yani. zaten hakem de biraz da bu yüzden erken bitirdi yoksa 2 dakika uzatma nedir yani. çünkü normal şekilde 5-6 dakika verseydi 8-9 olacaktı maç.
  
  maçın adamı mertens. hafta boyu sakatlandı oynamayabilir falan deniyordu ve haber ilk çıktığında da herkeste bayaa bir sarsıcı etki yapmıştı çünkü inanılmaz formdaydı ve çok kritik haftalardaydık, böyle bir zamanda gelecek mertens sakatlığı çok tehlikeli olabilirdi bizim açımızdan ama neyse ki büyük bir şey değilmiş, maça çıktı, 2 gol 1 asist, maestro gibi yönetti takımını yine ve yine sahanın en iyisi olmayı başardı. hepsi bir tarafa dakika 72, maç 4-1 olmuş adam kaptırılan bir toptan sonra 30 metre full depar attı geriye ya. söylenecek tek şey var o da saygılar mertens.
  
  barış alper maçın başından itibaren kurduğumuz dominasyonun ve fişi çekme aşamasındaki oyunun en önemli figürüydü. ilk dakikadan itibaren sol kanadı öyle bir hırpaladı ki sivas tamamen oradan çözüldü. 2 golün asisti ondan, kalan bölümde de klasik canavar modunda oynadı hep, murat paluli'yi resmen canından bezdirdi zaten son 15 dakikayı çıkaramadı adam. 92 dakika boyunca öyle doyumsuz bir iştahla oynadı ki 6. golü getiren faulü aldı yetmedi uzatma dakikalarında bile full presle iki tane top kaptı hatta bir tanesinde sakatlanıyordu neredeyse. o anda durum 6-1'di yanlış anlama olmasın. geçen maç ufak bir sallandı gibi oldu ama bugün yine muhteşemdi.
  
  ziyech bütün sezon yattı yattı öyle bir dönemde kalktı ki şampiyonluk hikayesinin en yukarıda gelen imzalarından birini atmaya doğru gidiyor. sürekli oyunun içindeydi, sürekli kilit pası aradı, kilidi açtı, attığı 2. gol tek kelimeyle muhteşem. onu izlemek cidden büyük keyif. böyle devam ederse bu sezonki şampiyonluğun en enteresan parçalarından biri olacak.
  
  ıcardi yine pek ortalarda görünmediği bir maçta 2 gol 1 asist, mertens'in golünde topun üzerinden atlayışı asist gibiydi. 1 penaltısı verilmedi 1 golü sayılmadı. maçtan sonra da dediği gibi bütün bunları %50'si ile yapıyor. bambaşka bir fenomen gerçekten. biraz daha işi kaldı bu sezon için ama umarım önümüzdeki sezon %100'üyle izleyebiliriz kralı.
  
  1-0 olsun bizim olsun diyerek çıktığımız maçı yarım düzine gol atarak kazandık. bizim açımızdan büyük öz güven ve rahatlama yarattığı kadar fener açısından da psikolojik olarak büyük bir kırılma etkisi yaratabilecek bir maç oldu. averaj konusuna değinmiyorum bile zaten, 3-4 hafta içinde neredeyse 10 gol geriden gelip öne geçmek de ayrıca psikolojik bir üstünlük sağladı yarışta. şimdi fener biraz daha stresli ve biraz daha düşük motivasyonlu bir maça çıkacak. kırılma anları geliyor olabilir. bizim hiç bozmadan aynı bu geceki gibi vahşi bir iştahla devam etmemiz lazım. az kaldı.
  
  konsantrasyon.