• romanların yaşı küçükler, ismi bilinmeyenler, yabancılar için geniş yelpazede kullandıkları zamirimsi.
  • eskişehir anadolu lisesinde yeni gelen hazırlıklara hitap icin kullanılan kelimeydi. hala kullanılıyor mudur bilmem ama bir de bunun yanında ilk donemin ilk gunlerinde kravat cekme olayı da vardı.
  • (bkz: çağa)
  • çava hem yeni, caylak, comez anlaminda kullanilagelmis olup bazen de ankara daki bebe lafinin tam karsiligi olarak kullanilirdi. "çava baktim artislik yapiyo alirim dedim façani aşşagı"
    yer yer yasca kendinizden buyuk insanlari kucumseyerek tanimlamada kullanilirdi yani. en cok sehrin guneyinde odunpazari, kurtulus, gokmeydan, daha da varosa inersek emek, erenköy gibi yerlerde kullanilirdi.

    en guzeli 80li 90li yillarda henuz 'kafanin 5 milyon olmasi', 'zom olmak', 'dibi gormek', 'cakozlamak' gibi istanbul dan ithal deyimler olmadigi zamanlardi. yalin bir eskisehir dili ve edebiyati kullanirdik. ınternet yoktu, kendilerini 'mahallenin allahi' ilan eden tehlikeli tiplerden ogrenirdik bu laflari.

    ılaveten 'ça va' diye bosluklu yazdiginizda fransizca da 'naber' demis oluyorsunuz.
  • eskişehir' de çok şık kullanılan bir kelimedir. çava kelimesini kullanan birine rahatlıkla eskişehirli olup olmadığı sorulabilir. tanınmayan, bilinmeyen, duygu olarak nötr ya da negatif olduğunuz nispeten genç ve erkek bireyi tanımlamak için 3. tekil şahıs ifadesiyle kullanılır. yani birinin yüzüne sen anlamında çava denmez genel olarak.
    bir hakaret veya aşağılayıcı bir ifade olmamakla beraber çok da pozitif bir kelime değildir.
hesabın var mı? giriş yap