ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
mingus ah um
-
caz tarihinin kilometre taşlarından, içerdiği on iki parçanın tümünün standartlaştığı [yine tarihin en vurucu albümlerinin*** çıktığı o müthiş yılda piyasaya sürülmüş] 1959 columbia records çıkışlı charles mingus albümü. sadece yedi kişiyle adeta big bandlere bedel enfes cazın ta kendisi olarak bu güzide albümde mingus'a altoda john handy, tenor saksofonda kadim dostlarından booker ervin ve -the clown'dan tanıdık gelecek- shafi hadi eşlik etmekte. hard bop döneminin en azından mingus için favori piyanisti horace parlan, "mingus'ın tromboncusu" olarak anılan jimmy knepper ve ömrünün sonuna kadar mingus'a eşlik eden davulcu dannie richmond ise adeta üzerinde mingus'ın yürüdüğü uçan halıyı örüyorlar.
usta müzisyenin maddi sıkıntılardan ötürü pezevenklik yaptığı günlere yaptığı göndermeden isim alan mingus ah um, aslında çok başarılı bir düzen eleştirisi. arkansas valisi orval faubus'a karşı beyaz öğrencilerin sınıflarına alınmayan afroamerikan gençlerin yanında duran büyük usta; aynı zamanda yanlarında çaldığı lester young* ve duke ellington'ı* da onurlandırıyor. sue* için yazdığı ve albüme sonradan eklenen, kadınıma çalmayı çok arzuladığım girl of my dreams ise final için ideal parça olmuş.
az bilinen detaylardan biri de pedal point blues'da horace parlan'ın yanında -aynı piyanoda- mingus'ın da çalmasıdır. öte yandan meşhur theme from lester young* ya da bilinen adıyla goodbye pork pie hat'in ilk kez çalındığı kayıt da bu albümdür. bir de boogie stop shuffle var, sayısız jenerikte duymaya alıştığımız; new york metrolarının adeta jingle'ı haline gelmiş tatlı-boppish standart. 50. yıl anısına tekrar basıldı bu güzide kayıt, mümkünse lp'den dinlemenizi öneririm.
[1959'a, cazın ikinci devrimine ithafen.]
ideal halı saha dizilişi
-
----------------------bende ciğer yok hacı-------------------------
-----iyi oynamıyom ben pek--------adam lazımsa gelirim-----
-------------------------hadi beyler hadi----------------------------
-----a2 ligini ezbere sayarım---------beyler ben soldayım----
------------8-2 olmuş ne geri döncem artık amk----------------
fenerbahçe kürek takımı'nda skandal
-
suya yansımamıştır.
sergen yalçın
-
aykut kocaman hakkında;
"ben aykut kocaman'a bir tur binsin diye bisikletimi bile vermem. adama koskoca fenerbahçe'yi emanet etmişler" demiş ex futbolcu.
kaynak: http://www.haberler.com/…r-elestiri-4304145-haberi/
kura çekimlerinde yöneticilerin aldığı not
-
gerçekten çok merak ediyorum. abi ne yazıyorlar lan o kağıda? kendi takımının rakibi belli olduğunda o önündeki kağıda hep bir şeyler yazarlar. nedir o allah aşkına?
örneğin bugün galatasaray chelsea ile eşleşti. lütfi arıboğan direkt kalemi eline aldı, önündeki kağıda bir şeyler yazdı. yine "bir schalke değil fakat chelsea de iyi" gülümsemesi yaptı. ne yazdı şimdi oraya "chelsea" mi? yani yazmasa unutacak mı adam? "yahu şuraya bi chelsea yazayım da maçlar teee mart'ta unuturuz falan aklımızda kalsın" mı amaç?
ne kadar gereksiz, formaliteden bir hareket gerçekten. belki çok çok eskiden imkanlar şimdi kadar olmadığı için insanlar yazıyordur fakat şimdi gerçekten çok gereksiz. bu saçma olayın bir an önce bitmesi gerekiyor.
wesley sneijder
-
sikini tuttu diye sığırları ayaklandıran futbolcu. ulan hep siz mi tutacaksınız, biraz da kendi tutsun yasdfsdfasdgf.
emmanuel eboue
-
ben artık türk insanına güvenmiyorum ve malesef iğrenme noktasındayım..
ben bu kadar hayal aleminde yaşayan ve algı operasyonlarına müspet tepkiler veren toplum görmedim.
emmanuel eboue arsenal'den yanılmıyorsam 3-3.5 milyon euro gibi bir rakama geldi. fatih terim ilk maçlarda sahaya ujfalusi-servet-gökhan-hakan- sabri-melo-selçuk-kazım-elmander ve eboue şeklinde çıkıyordu. bizim eboue bildiğin sol açık oynuyordu. bazı maçlarda ortasahada da denedik kendisini.
velhasıl sağ beke geçti..
eboue ilk iki sene şampiyonlukta yüzde yüz pay sahibiydi. bir kere hızlıydı, ileri geri oynuyordu, dikine gitmesinden ziyade içeri kat ederek hücüm atraksyonlarında etkili oluyordu. ayrıca esasen sağ kanat olduğundan ayaklarına hakimdi ve adam da geçebiliyordu. tek eksiği hava toplarıydı kendisinin.
ama iyi bir sağ bek olması, o mevkide sabri'nin olması gerçekleri vardı. eboue'nin böyle oynaması sabri'nin yedek kalması demekti ki eboue afrika kupasına gidince sabri kardeşimizin nasıl eboue'den beter olduğunu görmüştük.
işte bu sebeple müthiş algı operasyonu yapıldı ve eboue üzerinden terbiyesizliğine değinilip durdu. sonra o tutmayınca bu kez kendini atması vs. çıktı ortaya. yok efenim kendi oyuncusu bile tepki vermişmiş.
ya kardeşim geçin bu işleri her oyuncunun kimine göre eksikleri vardır..
sergen gelmiş geçmiş en buyuk yetenek ama çalışmazdı, kendine bakmazdı. hakan şükür cemaatçiydi.. ümit karan gece kulüplerinden çıkmazdı. ne bilim bülent korkmaz kazmaydı.. ama bu adamların ve bunun gibilerin hepsi yetenekliydi ve faydalıydı..
eboue'de faydalı olmuştır bu takıma. son sene oturduğu yerden para kazanmak istememiştir, top oynamak istemiştir ama afedilmedi. sabri de kadro dışı kaldı ama gitmedi bir yere. sonra affedildi ve oynadı. eboue de affedilebilirdi..
bir çok gelen giden adamdan daha çok faydası oldu eboue'nin bu takıma.. 2 lig, 2 süper kupa, 1 türkiye kupası, ş.ligi 2.tur, ş.ligi ç.final gördü.. real madrid'e, fenerbahçe'ye goller attı..
arda turan'ın bu kadar faydası olmadı galatasaray'a.. bugün necati'nin bile boue kadar başarısı olmadı bu takımda..
kimse kusura bakmasın.. filipescu, capone, perez ve eboue gördüğüm en iyi sağ beklerdendi. perez'i sayma. eboue ilk 3'e rahat girer.
mehmet demirkol
-
az önce fatih terim balı ifadesi yerine şu cümleleri kullandı;
"..euro 96'da 8 takımdan 16 takıma çıktığı zaman o kontenjanı kullanıp gitmiştik. şimdi euro 2016 24 takıma çıktı ve biz yine o kontenjandan gideceğiz. yani biz o seviyeye çıkamıyoruz. seviye yavaş yavaş iniyor..."
b. münih mainz ve b. dortmund arasındaki twitleşme
-
bundesliga'yı takip edenler zaten dün neler yaşandı bilir ama bilmeyenler için kısaca anlatayım.
dün bayern münih mainz'a yenildi ve böylece dortmund deplasmanda maçını kazanarak bayern ile olan puan farkını farkını 8'den 5'e indirdi. üstelik sadece 2 gün sonra dortmund-bayern maçı var. yani dortmund yenerse aradaki puan farkı 2'ye iniyor. bayern'in şampyonluğu kaybedeceğini kimse beklemediği için almanya'da herkes haliyle olayın şokunda hala.
tüm bunlar yaşanırken dün mainz'in dortmund'un twitter hesabına attığı aşağıdaki twitle, bayern'in de dahil olduğu süper bir diyalog yaşandı.
mainz'in dortmund'a attığı bahsettiğim twit ve dortmund'un cevabı,
https://twitter.com/…05en/status/705139760139005952
bayern'in mainz'a cevabı,
https://twitter.com/…yern/status/705156047238008832
belki çok acayip bir olay değil ama bunlar türkiye'de asla yaşanmayan hadiseler olduğu için futbolun güzelliklerini unutan halkımız için futbolun ve spordaki diğer bütün alanların aslında sadece eğlence için var olduğunu hatırlatmaya vesile olabilir umuduyla paylaşmak istedim.
öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler
-
tarık akan'ın 1970-76 arasında oynadığı filmlerdeki karakterlerin ismi ferit'tir. ertem eğilmez'in babasının ismi imiş ferit. tarık akan'ı da "uzun oğlum" diye severmiş ertem eğilmez. pek sevdiğinden bu ismi koyarmış filmlerindeki karakterlere. ferit ismini 12 filmde taşımış tarık akan. tek istisna yalancı yarim filmi. bu filmde ismi ferdi, tarık akan'ın. ferdi de ertem eğilmez'in oğlunun ismi. bu filmlerde ferit karakterinin aşık olduğu kadınlar ise hale soygazi, gülşen bubikoğlu, emel sayın, filiz akın gibi güzel aktrisler. onların oynadığı karakterlerin ismi ise alev. alev de eğilmez'in kızının ismi.
öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler
-
hababam sınıf'ının mahmut hoca'sı münir özkul'un milyarder filminde de mahmut hoca rolünün devamını oynadığı gerçeği.
bugün denk geldiğim milyarder filmini izlerken geçen replik ile vay amuaa tepkisi eşliğinde kafamda şimşeklerin çakması sonucu tüme varım yaptığım olay.sonrasında merak ettim biraz araştırdım hababam sınıfı filmleri aşağıdaki tarihlerde çekilmiş.
hababam sınıfı 1975
hababam sınıfı sınıfta kaldı 1976
hababam sınıfı uyanıyor 1977
hababam sınıfı tatilde 1978
hababam sınıfı dokuz doğuruyor 1979
hababam sınıfı güle güle 1981
milyarder filmi ise 1986 yılında çekilmiş.hababam sınıfı güle güle filmi aynı zamanda mahmut hoca karakterinin olmadığı tek hababam sınıfı filmi.ayrıca bu filmde hafize ana'nın nazlı adında bir kızı olduğunu bilgisini de cebe atıyoruz.milyarder filminde ise mahmut hoca ile boncuk sultan(hafize ana) evlenmişler ancak kızları ölmüş ama nasıl öldüğü bilgisi yok.bu ölümün getirdiği yıkım ile boncuk sultan yatalak olmuş ve konuşamaz durumda.
son olarak aşağıdaki repliğe bakıyoruz.
gazeteci1: milyarderle konuşamadık bari seninle konuşalım amca.adın ne senin?
mahmut hoca: şey mahmut... mahmut hoca derler.
gazeteci2: şu şapkanı takar mısın mahmut hoca. niye hoca diyorlar imamlıkta mı yaptın?
mahmut hoca: yok oğlum yapmadım.biletçilik benim mesleğim değil.öğretmendim emekli oldum.biz evde iki kişiyiz.kızım vefat ettikten sonra hasta karımla birlikte yaşıyorum.ama bugünlerde emekli maaşı malum iki kuru başa bile yetmiyor.enflasyonda malumunuz.geçinemeyince bende bilet satmaya başladım.
üzerinden yıllar geçsede yeşil çam filmleri(özellikle kemal sunal ve şener şen filmleri) izledikçe izlettirir her yaşımda farklı bir detay, farklı bir mesaj yada tespit yakalarım.gerçektende bazen okadar ince görmüşler ki insan hayret etmeden edemiyor.görünen köy klavuz istemez o nedenle bu konuda çok bıkbık yapmayacağım.sanatın özelliklerinden biride kalıcı olmasıdır.kendi adıma bize bu kalıcı eserleri bıraktıkları için emeği geçen tüm büyüklerimize teşekkür ederim.eyorlamam bu kadar.
debe editi: aslında daha çok okuyucuyum. es kaza debeye girmişim bari bir işe yarasın. bugün sizde bir değişiklik yapın hayatınızda ki değer verdiğiniz insanlara sevginizi belirtin.sevindirin onları.
iyi ki hayatımdasın güzel insan.seni seviyorum.
öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler
-
erkin koray’ın 1975 yılında çıkardığı şarkısı estarabim, bu röportajında erkin koray anlamını hafiften ima etse dahi gerçeği söylemekten çekinir, röportajın 2:01 ‘inde bu imayı görebilirsiniz.
peki ne demek bu "estarabim" ?
jargon'da, turnike, ortamdaki genclerin birarada iken yaktıkları tek ya da iki sigarayı* elden ele dolaştırarak içmeleridir. işte böyle bir turnikede dönen iki sigara* aynı anda tek kişiye gelirse o kişi turnike de pişti olmuş olur.
estarabim bu pişti olma halidir.
peki kelimenin kökeni nedir ? etimoloji üzerinden bakalım;
"ez" farsça da ben anlamına gelir. "tarab" arapça kökenli olup eski dilde yani osmanlıca da sevinç, neşe ya da şenlik anlamına gelir. -ım eki ise türkçeleştiren bir ektir.
yani turnike esnasında aynı anda kendisine iki sigara* denk gelen kişi estarabim diye seslenirken aslında şöyle seslenir;
neşelendim !
dipnot: bir yazar arkadaş bilgilendirdi, kürtçe;
“ez tera bim” yani “ben seninle olayım” demekmiş.
edit: imla / ekleme - çıkarma.
terim (belgesel)
-
hakan şükür'ü sahnelerden kesmek için çok ciddi bir çalışma yapılmış. yanı sanırsın ki bütün golleri ümit davala falan atmış. bu biraz sınır bozucu. o golleri sanki hakem hediye etmiş gibi. üstüne hiç bir şampiyonluk kutlamasında gözükmüyor. bu artık kör göze parmak gibi olmuş. ister istemez "hakan nerede?" diye izlemeye başlıyorsun. artık konu fatih terim den çıkıp hakan şükür e evriliyor bir yerden sonra. bir insanı böyle silmek belki tarihte en son hititlerin tarihten silinmesi ile yarışır hale gelmiş. vardı olm bu adam. o kupalarda en çok gölü o adam attı. vardı hepimiz biliyoruz. adam milletvekili de oldu teröristte bu bizi bağlamaz ama bizi salak yerine koymanız biraz sınır bozucu.
8 ocak 2023 fenerbahçe galatasaray maçı
-
40 yaşındayım.
fenerbahçeliyim.
fenerbahçe'nin de galatasarayın da kazandığı hem iç saha hem de deplasman maçlarından onlarcasını stadda izledim.
stadda izleyemediğim için içimde kalan tek maç olan 6-0'lık maç da dahil olmak üzere,
ben her iki takımdan birinin, rakibine bu denli net üstünlük kurup, yerden göğe kadar galibiyeti hak ettiği bir maç izlemedim.
sahanın her bölgesinde, hatta saha dışındaki psiklojik savaşta dahil, bu kadar ne yaptığını bilen, planlı, programlı, tertemiz bir galibiyet görmedim.
hani anelka'lı 4-0'lık galibiyeti izledim sahada, orada bile galatasarayın zaman zaman 3 pas yaptığı, ayaklarının yere bastığı dakikalar olmuştu.
bu maç fenerbahçe açısından tek kelimeyle bir kepazelikti. bir hoca takımından bu kadar mı habersiz olur, bir hoca rakibine karşı bu kadar mı kibirli olur. pes.
galatasaraylı tüm yazarları hak ettikleri galibiyetten ötürü kutlarım.