hesabın var mı? giriş yap

  • aids, bilmemne über güçlerin silah olarak üretip de tam başarılı olmayan mikrobu falan değildir, aids in tedavisi yıllardır bulunamıyor bunda ilaç firmalarının etkisi falan var da değildir.

    kısaca, milyon dezenformasyon hastalığıdır.

    1) aids biyolojik silah olarak geliştirilirken labovatuardan sızmış başarısız bir silahtır.

    hayır. aids, maymunlarda (şempanze)lerde var olan bir mikroptu. bunu hayvanları avlayıp yiyen kişiler tarafınca, bu hayvanları avlarken yaralanmalarından sızdığı, buradan da insanlara geçtiği, buradan haiti-jamaika gibi bölgelere yayıldığı ve amerikaya geçtiği tahmin ediliyor. bunların hepsinin olasılık olarak gerçekleşmesi birkaç onyıl olduğu gibi yüzyılları da bulmuş olabilir.

    doğada virüsler hala mutasyona uğruyor ve bizim bilmediğimiz ileriki tarihlerde yenileri de çıkabilir. aids de bunlardan biriydi.

    2) aids, ilaç şirketlerinin zengin olması için çözümü kasten bulunamayan hastalıktır.

    hayır. aids, kendini replike ederken replikasyonu tekrar kontrol eden enzimi üreten dna dizilişinden yoksun bir virüstür. dolayısı ile aids, kendini replike ettiğinde 1den 100e kadar baz hatası verir. kısacası aids bir tür grip virüsü gibidir, sürekli evrimleşir. bundan dolayı ilaç şirketleri büyük yatırımlar yapıp karşılığında bir hiç almak istemezler. bunun yerinde anti-viral ilaçlara kasar, klasik aşı geliştirme metotları ile uğraşmaktansa özel tedavi metotları üzerinde çalışırlar.

    ayrıca, aids hastalarının çoğu afrikalı ve doğu avrupalı fakirlerdir ki bunların alım güçleri bu ilaçlara yetmez. aids epidemik bir hastalık da olmadığından sadece kuzey amerikalı ve avrupalı yüzbinküsür hastadan gelir peşine koşmaz.

    3) aids e bağışıklık kazanan insanlar var, onlardan biri de biz olabiliriz?

    hayır. hiv virüsü t hücrelerinde üzerinde özel bir tür proteine tutunur. bu protein bazı şanslı kişilerde bulunmaz, dolayısı ile hiv t hücresini enfekte edemez. yani savaşarak değil, bir tür imkansızlıktan ötürü hiv bu insanları enfekte edemez.

    4) hiv öldürür.

    hayır. hiv eğer aids safhasına ulaşılmazsa kontrol altına tutulabilir. hiv kanda belirtilen düzeyin üstüne çıkmadıkça aids oluşmaz. bu da hastanın teoride çok uzun yaşamasına el verir.

  • lan hala gülüyorum şimdi bu eskişehir'e geldi ya 7 martta odunpazarı'ndaydı bunun miting alanı. araba falan ne varsa çektiriyor polis bir çocuğun da bisikleti kilitli. çocukla polisin arasında geçen konuşma şöyle:

    p: al bisikletini buradan
    ç: niye?
    p: başbakanımız gelecek ondan al hemen!
    ç: ha çalar di mi doğru deyip alıp gidiyor bisikleti. gömmüş koymuş geçmiş korkmamış helal olsun.

    tanım: polisi olandır, coplu falan.

  • sadece markafoni için değil, türk e-ticaret ekosistemi açısından kötü bir haberdir.

    2010-2014 arası yaşanan dijital girişim ve yatırım patlaması geçtiğimiz sene daha da süratle çöküşe geçti. maalesef yabancı yatırımcıların gözde noktası olmaktan çıkmış durumdayız. yerli girişimciler de yeni bir işe atılmaktan korkmaya başladılar.

    sorunun çözümü için şahsi kanaatim, bu dakikadan sonra devletin bir önlem mekanizması geliştirip girişimcileri korumasıdır.

  • kuzenlerden birisi işletme lisans mezunu üniversiteyi bittikten sonra 4 yıl iş bulamadı 80 kpss puanıyla atanamadı mülakat usulü olan alımların hepsinde bir şekilde elendi yeter artık dedi asgari ücretten yüksek bir maaşla özel sektörde bile iş bulamayınca demir çelik fabrikasının kireçhane bölümüne işe başladı yaklaşık 2 yıldır orada çalışıyordu yılbaşında işten çıkarıldı 2 ay boyunca istanbula gidip iş aradı bulamayınca köye döndü annesinin 38 dönüm arazisine ayçiçeği ekmeye karar verdi benim kuzen ekimi yaptıkran 10 gün sonra devlet yurtdışından 100 bin ton ithalat yaptı bu sırada lazım olan gübrelere ve tarım ilaçlarına %19 ile % 51 arası zam geldi devlet alım fiyatı tonu 2500 lira civarı olan alım fiyatı açıkladı tamam ucundan kurtarır diye hesap yapıldı hasat yapılırken konuşulan konu devlet fiyat açıkladı ama alım yapmıyor trakya birlik tonu 2300 liradan alıyor ama parasını ne zaman ödeyecek gübre ve ilaç veresiye yaptırılan makinalı işçilik maliyeti var borçların ödenmesi gerekiyor sonrasında toptan alıp yapıp fabrikalara satan aracılara gidiliyor verdikleri fiyatn tonu 1800 lira 6 ay sonrasına çek yazarım diyor bu sırada kuzenin karısı zaten köyde artık yaşayamam deyip ikiz çocuklarınıda alıp bir süre annemde kalacam diye çekip gidiyor dünde boşanma kağıdını yollamış bu yazdığım sadece içimizden birisinin hikayesi

  • teşkilâtı mahsusa, ittihat ve terakkî cemiyeti bünyesinde enver paşa'ya bağlı olarak kurulan gizli bir teşkilattır. teşkilatın, türkçü ve islâmcı siyasî görüşler doğrultusunda, yurt içi ve yurt dışında, karşı-istihbarat, propaganda ve örgütlenme eylemlerinde bulunduğu bilinmektedir. çeşitli ifadelere göre 1911'den itibaren etkin olmuş, 5 ağustos 1914'te harbiye nezareti'ne bağlı resmî bir örgüte dönüştürülmüştür. 8 ekim 1918'de ittihat ve terakkî hükûmetinin iktidardan ayrılması ile birlikte teşkilâtı mahsusa da resmen tasfiye edilmiştir.

  • kin tutabilen bir insan değilim. ama bir kanser ilaçlarının teminini isteyen dilek özçelik’e dilenci muamelesi yapan erdoğan bayraktar’ı bir de madenci yakınını tekmeleyen yusuf yerkel’i hiç unutamadım, unutmayacağım...

  • --- spoiler ---

    istanbul büyükşehir belediye başkanı ekrem imamoğlu, cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan'ın "istanbul çöp dağlarıyla adeta bir rezillik" şeklindeki eleştirisine yanıt verdi.
    istanbul'da çöp toplama işinin ilçe belediyelerinin görevi olduğunu belirten imamoğlu, "istanbul'da 24 tane ak partili, bir tane mhp'li, 14 tane chp'li belediye var. hangi ilçeden böyle bilgi almışsa sayın cumhurbaşkanı, bizi de bilgilendirirse, gidip o dağları görelim, tedbir alalım. ama bunlar siyasi cümleler" ifadelerini kullandı.

    --- spoiler ---

    https://www.mynet.com/…m=referral&utm_source=bundle

  • toz çekmekten göz altları çöken zengin bir akp'li içeren videodur. tipik akp yalanını tekrarlıyor: ''kandırıldım...''
    zaten kandırılmak akp'ye mahsus, başkası kandırılsa gözünü zindanda açar.

    adam yolsuzluk yapıyor, ihaleye fesat karıştırıyor, kısa zamanda sebepsiz zenginleşiyor ve servet yapıyor, uyuşturucu kullanıyor ve satıyor ancak hala mağdur ayaklarıyla ortalarda geziyor, söz hakkı veriliyor.

    reza adlı soytarıya da böyle yapıp arkasına türk bayrağı yerleştirerek konuşturuyorlardı. sonra numan kurtulmuş eliyle plaket vermişti. sonra reza amerika'ya kaçıp bunları da ele vermişti.

  • akp kongreleri sorulduğunda, bunun gündemde tutulmasının kimseye faydası yok diyen fahrettin koca, okudun mu bu haberi?
    hadi faydası yok. peki zararı ne olacak suskun bakan?
    bak biri öldü. sizin kongrenize katılan biri öldü. bunu konuşmanın kimseye faydası var mı secret fahrettin?

    evsiz bir insana, niye sokaktasın diye ceza kes.
    eczanede 2 kişi yan yana diye ceza kes.
    kaymakamı sal sokağa, esnafa racon kessin.
    garibanın simit tepsisini tekmele.
    sen de halk olarak bu tabloyu gör ama sus. milletine haksızlık edilmesini izle.
    üstüne bir de haksızlık edenle aynı safta dur. onları alkışla.
    sırf akpli diye tüm tedbir kurallarını çiğne. sonra da x öldü, y öldü.
    gidin sizi oraya toplayanların kapısında ağlayın.

    (bkz: göklerden gelen bir karar vardır)

  • kılıçdaroğlu bu adamın cezaevindeki nikahına gitti, nikah şahidi oldu. yetmedi milletvekili yaptı hapisten çıkardı. adam şimdi kendisini hapse atanlara katılıp, kendisini hapisten çıkaranlara pkk'lı diyor. yazıklar olsun

  • millete nereden kazık atılacağını şaşırmış bir devletin abuk subuk bir başka düzenlemesi daha. işyerim şehrin biraz dışında ve dışarından yemek söyleyeceğim alternatifim oldukça az; olanlar da fast-food türevi. bazen canım çekiyor ama genelde evden getirmeyi tercih ediyorum. böyle yapınca yemek kartımı alışverişte kullanıyorum.

    yemek kartları marketlerde sadece yiyecek ve temizlik malzelemeleri alımında kullanılabiliyor. mesela öğlen çıktın marketten 2 bisküvi, 1 kola aldın yemek niyetine; olmaz mı, yiyemez misin böyle ? ben peynir, süt alışverişini yemek kartı ile yapıyorum mesela. bu yemek değil mi ?

    ayrıca haberler 1 aralık'tan itibaren demiş, daha dün bir sürü alışveriş yaptım yemek kartı ile; hem de marketten.

  • bedava değil ki. önceden ödüyorsun. hasta olmasan, hastaneye gitmesen bile ödüyorsun. çalışandan her ay sgk primi diye yapılan kesintinin bir kısmı bunun için. sosyal güvencesi olmayana devlet hastanesi bedava falan değil. gss prim borcu da o sebeple icat edildi.
    bedava olsaydı saçma olurdu evet.