hesabın var mı? giriş yap

  • cinsiyet farklılıklarının yalnızca toplumsal öğretiler, baskılar ve mevcut rol modelleri ile açıklanamayacağının kanıtıdır.

    burada tipik erkek ve tipik kadın klişelerinden arınmaya yönelik çalışmalar yapılmıştır. erkek çocukalr ve kız çocuklar aynı kıyafetleri giymiş ve saçları aynı boyda kesilmiş, taranmıştır. erkek çocuklar oyuncak bebekle oynatılmaya dikiş dikmeye temizlik ve yemek yapmaya yönlendirilmiştir. kız çocukları ise top oynamaya ağaçlara tırmanmaya ve daha bir çok erkek oyunu oynamaya teşvik edilmişledir. bütün bunlar cinsiyet ayrımcılığına nötr bir topluluk yetiştirmek amacı ile yapılmıştır. ancak yüzyıla aşkın kibbutz deneyimi kalıplaşmış cinsiyet rollerini değiştirmeye yetmemiştir. çalışmalar erkek çocuklarının hala saldırganlık içeren oyunlar oynadıklarını, iktidar grupları oluşturduklarını, kendi aralarında sıkk sık kavga ettiklerini ve rekabet edip yazılı olmayan hiyerarşi oluşturduklarını göstermiştir. buna karşılık kız çocuklarının birbirleri ile daha çok vakit geçirdikleri, birbirlerine dahaduygusal davrandıkları, iş birliği içinde oldukları duygusal davranıp paylaşım içinde oldukları gözlenmiştir.

  • kılıçdaroğlu'na yardım elimi uzatıp onu kurtarırdım ve arkamı dönüp gidecekken kılıçdaroğlu tayyibe yardım etmem konusunda yapıcı sözlerle, insan onuruna yakışanı yapmam konusunda beni ikna ederdi. bir el de ona uzatıp onu da kurtarırdım, sonra tayyip neden ilk beni kurtarmadın deyip bana hesap sorardı ve sırtımdan iterek beni denize atardı. kılıçdaroğlu ise tayyibin bu yaptığının etik olmadığını ileri sürer ve bunun demokrasi ile alakası olmadığını söyleyip ufukta kaybolurdu.

  • akp il başkan yardımcısı kim amk.
    hangi sıfatla hangi yetkiyle emniyet güçlerine talimat verebiliyor?
    işte bu yüzden ''hayır''.

  • (bkz: ursula k. le guin)
    hem okumadığım kitabı kalmasın istiyorum hem de hepsini bitirdiğimde bir daha okuyabileceğim bir ursula kitabı kalmayacağı için şimdiden üzülüyorum.
    bazı yazarlara/sanatçılara sonsuzluk verilse dünya daha güzel bir yer olurdu.

  • ne yaparlarsa yapsınlar muhalefet hiç tepki vermeyerek onları kendi hallerine bırakarak çok güzel bir iş yapıyorlar. siyasal islam savaşmadan kavga etmeden duramaz, vizyon yok çünkü. sessizce ve sakince zamanın akışını izlemek lazım bunlara karşı, gittikçe çıldıracaklar ve provoke edecekler ama onları kendi arenasında kendi başlarına yalnız bırakıp muhalefetin kendi gündemiyle meşgul olması ve halkın dilini yakalaması yapılacak en iyi şeydir.

  • kemal kılıçdaroğlu'nun gençleri ama özellikle z kuşağını hedef aldığı seçim vaatleri.
    1) gençlerin ilk teknolojik ürünlerinde ötv kaldırılıyor (telefon, oyun konsolu)
    2) gençlerin ilk otomobil alımlarında ötv sıfırlanıyor.
    3) torpili önlemek adına mülakat kaldırılacak. çok çok zorunlu olduğu durumda ise kamera kaydı ile yapılacak.
    4) kyk borçları sıfır faizle yapılandırılacak. ödemelere de işe başladıktan sonra başlanacak.
    5) gençlere 1000 tl lik kültür kart ya da mobil kart tanımlanacak. (tiyatro, sinema vs etkinlikler için harcanabilecek)
    6) pasaport ücretleri 0 olacak, yurtdışına çıkış harcı da alınmayacak.
    link

    edit: türkiye'de 15-19 yaş arasında olan kişi sayısı toplam 6.200.000.
    her yıl ortalama 1.240.000 kişi 18 yaşına giriyor. her yıl 18 yaşına basacak bu gençler üzerinden bir hesap yapmayı denedim.
    18 yaşına giren gençlerin hepsi telefon, ps 5, otomobil, pasaport alsa ve bu gençlere 1000 tl'lik kültür kart verilse bunun maliyeti kabaca şöyle şöyle oluyor.

    - piyasada 4000 tl'lik bir cep telefonunu baz aldım. ötv'si 1111 tl.
    bütçeye maliyeti: 1.37 milyar tl
    - piyasada play statiton 5'in ötv'si 1200 tl.
    bütçeye maliyeti: 1.48 milyar tl
    - 1600 cc altı 200.000 bin tl'ye satılan otomobilin ötv'si 52.000 tl.
    bütçeye maliyeti: 64.50 milyar tl
    - pasaport defter bedeli 174 tl.
    bütçeye maliyeti: 215 milyon tl
    - kültür kart 1000 tl
    bütçeye maliyeti: 1.24 milyar tl

    eğer herkes ve herkes bu tüketimler yaparsa
    hepsi toplam 67.42 milyar tl yapıyor. şu anki döviz kuru ile 8.11 milyar dolar yapar. yıllık gsyih'sı 800 milyar dolardan fazla olan bir ülke için çok da yüksek değil! çünkü vergi oranları belirli bir oranın üzerine çıktığında talebi azaltarak vergi gelirlerini de azaltıyor.

    şimdiye kadar cengiz, kolin, limak, kalyon, mapa'ya verilen ihalalerin toplamı 210 milyar dolar. bunun en en kötü yüzde 20 kar marjı ile verildiğini düşünürseniz 40 milyar dolar dağıtılmış bir rant vardır. lakin çoğu ihale davet usülü ile yapıldığından rant daha yüksek. link

    sadece bu hafta kararname ile cengiz holding'in 1.6 milyar tl'lik projesine kdv muafiyeti ve çeşitli muafiyetler sağlandı. sadece bu muafiyet bile pasaport gelirlerine eş değerdir. link

    gelecekte de yenileri hariç köprü, otoyol, hava limanı ve şehir hastaneleri için garanti ödemelerin 151 milyar dolar olduğunu düşünürseniz 8 milyar dolar para değildi.! link

    not: vergi düştüğü için mal talebi artacak. satışlar artacak ve yapılacak ekstra harcamalardan kdv ve diğer vergiler toplanacak. dolaylı olarak bütçe yükü de azalacaktır. 2008 krizinde vergi indirimlerinin mottosu neydi? alın verin ekonomiye can verin.

    edit: yukarıdaki hesaplamada en büyük harcama kalemi otomotiv ötv gelirlerinden vazgeçilince ortaya çıkıyor. türkiye'de alım gücünün yüksek olduğu otomobil fiyatlarının daha az vergi yükü içerdiği 2010-2015 yılları arasında türkiye'de ortalama satılan sıfır binek ve hafif ticari araçların sayısı 600-700 bin bandında.
    hesaba kattığım 1 milyon 250 bin rakamı en uç değerden bile yukarıda. burada rakamın içinde her yaş grubunun ve şirketlerin filo alımlarının da dahil olduğunu unutmayalım. bu nedenle makul rakam yıllık 1 milyar dolar civarında olabilir.

  • yetti artık bu mağdur edebiyatı. istemiyoruz kardeşim istemiyoruz arap, pakistanlı, afgan. ülkenin içine ettiler.
    bakın herkese açık bir şekilde söylüyorum. bu seçim bunlardan kurtulmak için son şansımız. aksi takdirde ülke tamamen bunlar tarafından işgal edilmiş olacak. sağlığı bedava kullanan onlar, türk milletinin işine çöken onlar, vergilerimizden yararlanan onlar, namusumuza göz diken onlar. durmadan köle gibi kırbaçlanan ise biz türkler. o külliye denilen israf sarayı bizim vergilerimizle yapıldı. o sarayda bir arap biz türklerden daha fazla saygı görüyor. ümit özdağ ve zafer partisi işte bunlara karşı bizi uyarıyor. "gözünüzü açın" diyor. "bu işgalden kurtulacağız" diyor.
    (bkz: 230 milyon pakistanlı için ilk göç hedefi türkiye)

  • size nasıl güzel bir insan olduğunu bir de ben anlatıyım.

    1996 yalova. evet depremi yaşamamıza daha üç yıl var habersiz.küçük bir çocuğum. kuzenim yaz tatili diye bize gelmiş. babamla annem de hepimizi gezdirme eğlendirme peşinde.çınarcık'ta yeni açılan bir bara haluk levent'in geleceğini duyan biz hemen ısrarlar tabi. hepimiz o akşam oradayız, hem de en ön masada. şarkıları dinlerken kuzen beni bir kızdırıyor falan hatta çocuk aklı işte ağlamaya başlıyorum.
    benim gözler de ağlayınca daha bir ela olur.
    bunu gören haluk abi sırf ben sakinleşiyim diye şarkıyı bıraktı, dizlerini çöktü, elimi tuttu ve ela gözlüm'ü söylemeye başladı gözlerime bakarak.tüm şarkıyı bu şekilde bitirdi.

    kısacası o benim için 99 depremi öncesine ait en özel yalova anılarımdan biridir, yıllar öncesindeki ahbaplığını hiç unutmadığım.

  • sözlük anlamı, yıkanılacak yer anlamında olan hamamlar sadece temizlik ve sağlık yönüyle değil, sosyal ve kültürel faaliyetler açısından en önemli buluşma noktalarıydı. hamamlar romalılar zamanında gelişmiş ancak osmanlı devrinde altın çağını yaşamıştır ve “türk hamamı” ismi ile de dünyaya nam salmıştır. özel bir ısınma sistemi ile inşa edilmiştir; roma ve bizans hamamlarındaki sistemden esinlenilmiştir. saray konak gibi büyük evler dışında küçük ve orta halli halkın evlerde bulunmazdı, oralarda odalardan bağımsız yıkanma bölümleri vardı.

    külliye denilen ve bir bütünlük arz eden cami, imaret, kütüphane medrese gibi yapıların yanında yapıldığı gibi tek olarak da inşa edilirlerdi. fatih sultan mehmet, fetihten sonra istanbul’a 5’i büyük olmak üzere toplam 19 “çarşı hamamı” yaptırdı. hatta evliya çelebi “seyahatname”de 17. yüzyılda istanbul’da 168 hamam olduğu yazmaktadır. mimar sinan ise 20 adet çarşı ve konak hamamı yapmış. fatih çinili hamam ile çemberlitaş hamamı, bugün hâlâ ayakta olan mimar sinan’ın eserlerindendir.

    hamam yaptırmak kolay bir iş değildi. hamam yaptıracak kişinin ilk işi kullanılacak suyu şehre getirmekle yükümlü idiler. mimar sinan ise 20 adet çarşı ve konak hamamı yapmış. fatih çinili hamam ile çemberlitaş hamamı, bugün hâlâ ayakta olan mimar sinan’ın eserlerindendir.

    görsel

    topkapı sarayındaki harem bölümünde bulunan hünkâr hamamı en meşhurlarındandır. padişahın yıkandığı bölüm altın yaldızlı bronz kafesle kaplı kısımdır. burası diğer alanlara göre daha korunaklı idi. çünkü padişah yıkandığı esnada herhangi bir suikaste karşı korunuyordu. padişah burada yıkandıktan sonra sıcaklık farkından etkilenmemek için, “ılıklık” denilen yerde dinlenir, ardından soyunma mekânında giyinerek, hamam yolu’ndan hünkâr sofası’na ulaşırmış.
    hünkâr hamamı sırasıyla; soğukluk, ılıklık ve sıcaklık olmak üzere üç bölümden oluşuyor. topkapı sarayı hünkâr hamamı’nın sıcaklık bölümü, 1580’lerde yapılan, 18. yüzyılın ortalarında tekrar düzenlenerek rokoko üslubu süslemeyle dekore edilen alan, osmanlı saray hamamları arasında özel bir yere sahiptir.

    bakınız fotoğrafta, esas mekân olan sıcaklık bölümü görülüyor.

    görsel

    sultan ıv. mehmed’in annesi valide turhan sultan tarafından yeniletilmiş hamam. türk hamam mimarisinde de sık görülen erkek hamamı ile kadın hamamının yan yana idi bunun sebebi, aynı kazandan iki hamamın da ısıtılmasıymış. hatta hamamda kullanılan sıcak su kanallar aracılığı ile hünkar sofasını da ısıtırmış.

    görsel

    hamam kültürü günümüzde zayıflamış olsa da insanlar buralarda farklı etkinliklerden yararlanmaktadır. sadece hamam olarak hizmet veren yerler halen işletilmekte olup değerini bilen insanların dışında rağbet görmemektedir. ancak gitmeyen kişilerin mutlaka denemesi ve hamam kültürünü yaşamasını tavsiye ederim.

    kaynak 1

    kaynak 2