hesabın var mı? giriş yap

  • modern caglarin baba hakki' sidir zidane. kendini yere atmaz, hakemi aldatmaz, gol atınca abartmaz, mutevazidir, yere duser dusmez hakeme bakmaz, kaybedince cirkeflesmez, efkarlanınca sigarasını yakar, tepesi atınca kafasını atar.

  • batı felsefesinde, metafiziğin bir dalı olarak kabul edilir ve bugünkü halinin temelleri descartes tarafından atılmıştır. zihin felsefecileri şu gibi sorulara cevap ararlar:

    * zihinle madde arasındaki ilişki nedir?

    * zihinsel durumların doğadaki yeri nedir?

    * bilinç nedir? bilinçli olmanın anlamı nedir? başka varlıkların bilinçli olup olmadığına karar vermek için ne tip kriterler olabilir? bilinçli makineler yapılabilir mi?

    * düşünmek, hissetmek, algılamak, hatırlamak nedir? deneyimin doğası nedir?

    * zihnin işlevlerini bölmenin bir faydası var mıdır, yoksa zihni bir bütün olarak mı ele almak gerekir?

    * bir öznenin kendi zihinsel durumlarına ayrıcalıklı erişimi nasıl mümkündür? bu epistemik önceliği açıklayan nedir?

    tahmin edilebileceği gibi bu sorular felsefenin tüm alanları için önemlidir. zihin felsefesinin özgürlük, iyilik, ahlak, tanrı, bilgi teorisi, yaşam ve doğa gibi kavramlarla doğrudan ilişkisi vardır. ayrıca en temel sorularımızdan birinin cevabı için önemlidir: "ben kimim?"

    stephen voss'a göre zihin felsefesinin ilgilendiği alanın kapsamını iki tanımla belirtmek mümkündür:

    tanım 1: zihin, bir varlığın herhangi bir zihinsel duruma sahip olma kapasitesidir.

    tanım 2: özne, zihni olan bir varlıktır.

    bu tanımları kabul edersek zihin felsefesinin merkezindeki sorunun şu olduğunu iddia edebiliriz: "özne olmak nedir? bir varlığın zihinsel durumlara sahip olabilir olmasını sağlayan metafiziksel farklılık nedir?"

    yine stephen voss'un önerdiği (ingilizce) kaynakça:

    zihin felsefesini şu anki durumuna getiren öncül metinler:

    plato, phaedo, republic
    aristotle, de anima
    rene descartes, meditations, passions of the soul
    thomas hobbes, leviathan
    david hume, a treatise of human nature
    immanuel kant, critique of pure reason
    franz brentano, psychology from an empirical standpoint
    friedrich nietzsche, the gay science
    p. d. ouspensky, in search of the miraculous
    jean-paul sartre, being and nothingness
    maurice merleau-ponty, phenomenology of perception

    yakın tarihteki önemli metinler:

    david armstrong, "the causal theory of the mind" (1981)
    tyler burge, "individualism and the mental" (1979)
    david chalmers, the conscious mind (1996)
    roderick chisholm, "intentionality" (1967)
    roderick chisholm, perceiving (1957)
    noam chomsky, "review of b. f. skinner's verbal behavior", (1959)
    donald davidson, "mental events" (1970)
    donald davidson, subjective, intersubjective, objective (2001)
    hubert dreyfus, what computers can't do, (1979)
    paul feyerabend, "mental events and the brain" (1963)
    jerry fodor, a theory of content and other essays (1991)
    d. e. harding, on having no head (1972)
    john haugland, having thought (1998)
    douglas hofstadter, gödel, escher, bach (1979)
    saul kripke, naming and necessity (1972)
    david lewis, "an argument for the identity theory" (1966)
    jean-luc marion, the erotic phenomenon (2006)
    wallace matson, "why isn't the mind-body problem ancient?" (1966)
    wallace matson, sentience (1976)
    thomas nagel, "brain bisection and the unity of consciousness" (1971)
    thomas nagel, "panpsychism" (1979)
    thomas nagel, "what is it like to be a bat?" (1975)
    derek parfit, reasons and persons (1984)
    hilary putnam, "the nature of mental states" (1967)
    hilary putnam, "philosophy and our mental life" (1973)
    hilary putnam, "the meaning of 'meaning'" (1975)
    gilbert ryle, the concept of mind (1949)
    wilfrid sellars, "empiricism and the philosophy of mind" (1956)
    wilfrid sellars, "philosophy and the scientific image of mind" (1956)
    j. j. c. smart, "sensation and brain processes" (1959)
    raymond smullyan, the tao is silent (1975)
    peter strawson, "persons" (1959)
    alan turing, "computing machinery and intelligence" (1950)
    ludwig wittgenstein, philosophical investigations (1953)
    ludwig wittgenstein, the blue and brown books (1956)

    yetmediyse, bayağı kapsamlı bir kaynakça david chalmers'dan geliyor:

    http://consc.net/biblio.html

    (bkz: zihin beden problemi)
    (bkz: işlevselcilik)

  • biyopolitika kavramı siyaset ontolojisi tartışmalarında vazgeçilmez hale gelmiş bir kavramdır.

    biyopolitika kavramını anlamak insan bedenlerinin yönetimi olgusunu anlamaktan geçer. bu yönüyle siyasete olan bakış açımız bu kavramı incelerken "hayat" ların yönetimidir.

    michel foucault, disiplin ve kontrol toplumu ayrımı çerçevesinde kavramı çoğunlukla modern devletin başlangıcı ve sonrası için kullanırken , agamben homo sacer' de biosiyasetin iktidarın doğasında olduğunu antik yunan'dan verdiği örneklerle çok daha gerilere götürür. hatta siyasetin kendisinin bizzat yalın hayatın şekillendirilmesi olduğunu ifade eder. tahminimce, foucault'un modern döneme yaptığı vurgu, disiplinin aklı için uygun mantıkları topluma yayan disiplin kurumlarının ( hapishane, fabrika, üniversite,okul, tımarhane vb.) etkilerinin artmasında yatmaktadır.

    iktidar , muktedirliğini nüfusu oluşturan bireylerin beyinleri ve bedenleri üzerinden tüm topluma yayarak ortaya koyabilmektedir. bu şekliyle tıpkı foucault'un dediği gibi : "hayat artık [...] iktidarın bir nesnesi haline gelmiştir." ve tahmin edileceği üzere, iktidarın en önemli işlevi hayatı sadece kuşatmak, grand enfermement*'i sağlamak ve yönetmek değil aynı zamanda söz konusu iktidarın bireyler üzerinden yeniden üretimini gerçekleştirmektir.

    yani siyasal olan bedenin kontrolüne ve bu yolla iktidarın yeniden üretimine ilişkin olandır. tam da bu noktada, biyopolitika kavramının içinde kendisini barındıran bir diğer kavram vardır ki , o da governmentality'dir.

    (bkz: governmentality/@boyleseyolmaz)

  • adamımız ömer üründül 'ün "4 gol atmak dışında pek birşey yapmadı" şeklindeki eleştirisine maruz kalmıştır.

    bundan sonraki maçlarda kendisine, her maç 4-5 gol atması yanında en az 2 penaltı kurtarması, sakatlanan oyuncuları tedavi etmesi ve devre arasında da tribünleri eğlendirecek şovlar yapmasını öneriyorum ki ömer abisi performansını yeterli bulsun.

  • (bkz: özgüven yapma telaşı)

    - hadesten body: başkalarından görüp etkilenme
    - necasetten body: çelimsiz vücudu yapılandırma. güvenlik görevlisi / çete elemanı olma
    - setr i avret: kadın derdine
    - istikbal i kıble: nasıl olsa iş oraya gidiyor, geliştirelim de kurtulalım
    - vakit: ergenlikten

  • en etkili mizah en sert konulardan çıkar. din, siyaset, ölüm vs. yarılmadım ama eğlenceli.

  • dun basbakan mette frederiksen 1 kasim'da secim yapilacagini acikladi. ben de sandim ki 2023 kasim, cunku hayal edemedim hemen 25 gun sonrasina secim yapilmasini. meger 25 gun sonra secim yapilacakmis gercekten de.

    sonra is arkadaslarima "ya cok yakin bir zaman degil mi, nasil olacak bu is" dedim. onlar da "ne yapacagiz 3 ay 6 ay onlarin zirvalarini mi dinleyecegiz, hem secim karari alininca hukumet bir karar alamaz cunku yeni gelecek hukumeti dusunmesi lazim, o yuzden kisa surede secim olmasi iyidir" dediler. dogru dedim icimden, yine hayata bakis farkliligi ve dogru bildiklerimizin aslinda cok da dogru olmadigi duygusu kapladi icimi.

  • otel olarak turizm bakanlığına başvursunlar.. onlar 5 yıldıza müsaade ediyor...

    kafayı yediler 5 yıldız diye... otel misiniz olm siz?

  • fenerliler hiç kıvırmasın. n'dombele de size 15 milyon kazık girdi diyip cengiz'i unutturamazsınız.

    cengiz ünder dediğin futbolcu taş çatlasa 75 kg. yani kilosu 200.000 euro.
    tanguy ndombele ise en az 100 kg. yani kilosu en fazla 150.000 euro.

    gördüğünüz gibi cengiz için %33 daha fazla ödemişsiniz, hala gelip burada tatava yapıyorsunuz.