• 31 aralik 2015 tarihinde 15:10daki uçuş için saatlerce ne rötar ne de iptal bilgisi vardı, kafayi yemis halde bekledik. böyle rezalet bir havayolu firmasi daha yoktur. herkes gidip gidemeyecegini ögrenmek icin bekledi. iğrenc firma. yetkili yok, bilgi yok. hala bekliyoruz

    edit:imla
    ayrica imla da bi tarafiniza girsin 8 saati gecti buradayim anam babam bekler anlayissiz danalar

    edit2: okumaya üşenecekler için; pegasus minibüs firması dahi olamayacak, çalışanları saygısız, iş etiği bulunmayan bir firmadır. bu firma ile yolculuk planlamak, karayolunda metro isimli otobüs firması ile yolculuk planlaya benzemektedir.
    uzun uzun okurum ben diyenler için ayrıntılı versiyon;
    ancak aklı selim hale gelebildim. hem adam gibi imlayı düzelteyim hem de olayı anlatayım.
    efendim ilk olarak şunu belirtmek isterim aynı gün için 20:10 istanbul-bodrum biletim vardı ve ben ailemi azıcık da olsa fazla göreyim diye 150 tl fazladan ödeyerek biletimi 15:10 bileti ile değiştirdim.
    havaalanına gitmeden önce hem pegasus'un hem de sabiha gökçenin uçuş bilgilerini kontrol ettim herhangi bir rötar ya da iptal durumu yoktu. alana gidip valizimi verdim, bilet bastırdığımda hala bir bilgi yoktu. uçağın kapısı (diğer pek çok uçuş bilgisinde de olduğu gibi) 14:10 gözüküyordu. yok ben yanlış yazmıyorum gerçekten kapı numarası = 14:10 . böyle bir durum. neyse dedik belli ki bir sistemsel bozukluk var, bekliyoruz vs. gidip pegasusun supervisor diye tabir ettikleri insanlardan biriyle görüştüm. (evet her bu tür durum için aynı güvenliği tekrar tekrar geçiyoruz sonrasında). kadın dedi ki uçağın yolcularının tamamı check-in yaptı. herkes burada, benim sistemimde 16:00 ya sarkmış gözüküyor uçuş ama bu ekrana yansıtılmamış. tamam dedim. gittim bekliyorum. diğer tüm uçuşlara rötar bilgisi giriliyor. 15:10 uçuşum hala olmamış saat olmuş 17:00 hala rötar bilgisi dahi yok. tabii havaalanı kankaları edinmişim, herkes aynı durumda aşağı yukarı, teker teker rötarlar belli oluyor, rötarı 5 saatten aşağı olanı dışlayıp aramıza almayalım geyikleri dönüyor, bir sürü yaşlı, çoluk-çocuklu insan vs millet yerlerde uyuyor. sürekli bir gerginlik, kavga sesleri vs. bilgi hala yok. neyse en sonunda 5 saat 30 dakika olarak rötar bilgim girilmiş durumda. uçuş önce 19:40 sonra 20:10 olarak ekranda görülüyor. hatta kapı belirleniyor. kankalarla vedalaşıp kapıya gidiyorum, insanlar sıra olmuş, görevli yok. 20:10 uçuş gözüküyor saat olmuş 21:00. mikrofondan ortalığa seslenecek kadar hunilik ve artık etrafı umursamaz hale gelmiş durumdayım. bir tane görevli yakalıyoruz, adama soru soruyoruz lakayıt cevaplar veriyor. uçak var ama ekip olmadığından gidemiyorsunuz gibi yavşak yavşak konuşuyor. artık saatlerdir orada olan insanlar olarak çıldırıp, güvenlikten geri dönüp pegasus bıdısına gidiyoruz. kıza yetkili çağırması için baskı yapıyoruz. pegasus düşük iq genel müdürü olduğunu düşündüğüm yavşak herif geliyor. adamın bize cevabı "hızlandırmak için elimden geleni yapıcam" çünkü kendisini minibüs şoförü sanıyor. yanımızda hepimizin çok endişelendiğimiz konunun muhattabı bir kişi var. çocuğun ilaçları kabine alınmadığı için bagaja konulmuş, 9 saattir havaalanında olduğundan çocuğun ilaç saati gelmiş çoktan. diyor ki "bakın benim çocuğuma ilacını vermem gerekiyor bir şekilde beni valizime ulaştırın" bizim yavşak pegasus görevlisi diyor ki "eczaneye gidin benlik bir şey yok". birincisi reçetesiz alınamayan ilaçtan bihaber, ikincisi adamın parası dahi olmayabilir. üçüncüsü bir dene en azından hayvan herif.
    daha anlatılacak bir sürü hayvanlık var da, yazarken imla konusundaki eleştirilere cevap olsun diye içinde bulunduğum durumu anlatmak istedim." napsın adamlar alla alla olmok mu ostoyosonoz " diyen hıyara cevabım da "he canım sen çok zekisin biz onu bilemedik". kars'a uçağın kalktığı, havalanında gayet uçuş yapılan bir durumda olduğumuzun farkında olacak zekaya sahibiz çok şükür, yani sen gelip yorum yapma ayı oldu mu?

    şimdi tüm bunları anlattım ya, çıkardığımız gürültü sonucu saat 21:40 gibi uçağa alındık. yukarıdaki kavga gürültüden sıkılıp aşağı inince boardingin başladığını tesadüfen gördüm. bu sırada boş işler görevlisi pegasus müdürü hala bizim yolculara (kulağında telefon) ben öğrenmeye çalışıyorum sizin uçuşu gibi saçmalıyor. adam bihaber tamamen olaydan. kapıdaki görevliye diyorum ki "yukarıda bizim yolcular var, haber verin de 8-9 saat bekledikten sonra kaçırmasınlar. herif malın önde gideni başka bir yavşak "burda iş yapıyorum, sıraya geçin" diyor olanca mal tavrıyla. " beyefendi, size diyorum ki yukarıda bu uçağın yolcuları ne bir müdürünüzle bu uçuş hakkında tartışıyorlar, ne zaman gideceğimizi öğrenmeye çalışıyorlar, supervisora haber verin ki kaçırmasınlar" diyorum. " taam taaam geçin size ne" gibi bir tepki veriyor.
    "bakın, beni ilgilendirmemesi mi gerekiyor bu insanları tanımıyorum diye çok zor bir şey değil haber vereceksiniz sadece" deyip sıraya geçiyorum. sonrasında kendisine hayatımda hiç bir çalışanda göstermediğim iğrenç bir tavırla mal demiş de olabilirim. (hala kendimi üzgün hissedemiyorum).
    bizim belli bir saat rötar sebebi ile ikram hakkımız falan varmış, sonradan öğreniyorum ki tesadüfen mcdonalds a gidip bir şey almaya çalışsam bu ikramı alacakmışım:) neyse uçağa biniyorum, su istediğimde tabii ki 3tl ödüyorum ali sabancı'ya katkıda bulunuyorum:) artık daha da bir şey olmaz diye düşünüyorum. kalkış ve inişimiz ironi alkışlarıyla oluyor. 15:10 uçağımla 23:20de bodrumdayım. valizleri bekliyoruz. en son 5-6 valiz dönüyor sahipsiz ve biz 5-6 kişi valizsiz bekliyoruz. bu valizler sonraki uçak yolcularının bizim valizler ise sonraki uçakta imiş. artık nasıl bir sinir bozukluğu ise durmadan gülüyorum. sonraki uçak tam olarak bugün 16:00 gibi inebildi. 1 uçuş iptal olmuş, ondan sonraki uçuş da ertelene ertelene ancak bugün 16:00da inebilmiş. benim valiz de gelmiş çok şükür.
    neyse, diyeceğim o ki pegasus bırakın bir havayolu firmasını bizim kadıköyün minibüs şoförünün dahi hizmet ahlakına sahip olmayan rezalet bir firmadır. ölsek doktordan para ister o derece. terbiyesiz çalışanları fazla mesaiden mi böyle oldular yoksa özenle tavrı bozuklardan çalışan mi seçiyorlar bilemiyorum.
    şu saatten sonra, mecbur olmadığım sürece bir daha pegasustan bilet alacağıma, otobüsle giderim daha iyi.
    son edit: 10:55 münich ucagini okuduktan sonra en buyuk terbiyesizligi bize yapmadiklarini gordugum firma.
    birileri de haklarinizi bilin gibi yorumlar yapmis. orada kimsenin derdi ikram vs degil ben 8 saat bekledikten sonra bana bilet parami iade etse ne olur? sacma sapan konusup marjinal bilge ayagi yapmayin kardesim ya.
  • (bkz: nerede o eski rezaletler)
  • (bkz: rezaletin dile yansıması)
  • orly'de bekliyorum ben de. burada yetkili bile yok. lütfen pegasus yetkilileri ip adresimden bana ulassinlar iki çift lafım olacak zira. havada yılbaşına girecegimden bütün senenin havada geçmesinden ve uslu bi çocuk olursam kara deliği görmekten korkuyorum.

    ayrıca beklentilerim geçen her dakika kümülatif olarak artıyor (konuyla ilgili bkz: #57349684)

    edit 1: 18:25teki ucak 23:15te kalkacakmis hâlâ inanmıyorum bence 2017ye kadar bekletecekler. şu yetkili abi bana bi ulaşsın bişey denicem.

    edit 2: rezaletler silsilesi devam etti. uçak tam bir saat 15 dakika pattern'de kaldı. ındikten sonra da uçağın içinde 45 dakika otobüs gelmesini bekledik. merdiven kardan dolayı uçağa yanasamadi, pilot uçağı 50 metre ileri aldi. ondan sonra tam iki saat de valiz bekledik çünkü bagaj taşıyan cekiciler kara saplanmismis. suan eve dönüyorum. yaklaşık 16 saattir yoldayım.
  • uzmanlar uyardığı halde neden bu havayolunu kullanıyorsunuz anlamıyorum.

    [http://i.hizliresim.com/yrldoz.jpg http://i.hizliresim.com/yrldoz.jpg]

    bu arada görsel kendi sitelerinden :)
  • 31 aralık gecesine bir de kar denk gelince aslında kaçınılmaz olan durumdur. 8 buçuk uçağının gece 2.15'e ertelenmesi ile yeni yıla sabiha gökçen'de girmemize sebep olacaktır. insanlar topluca çıldırmış durumda alkışlar çığlıklar falan.

    edit: uçağımız 9 buçuk saat rötarla sabah 6'da kalktı. o sürede bir otobüs tutsalar çoktan varmış olurduk.
  • aynısından dün gece yaşadığımız durumdur.
    rötarı falan anlarım da; 19:55 uçağının 00:50'de kalkması nedir?

    sigara krizine girmemi;
    uçaktaki şeker hastalarının sinirlenmesini ve yanımdaki dünyalar güzeli bebenin zırlamalarını saymama gerek var mı?
  • rötar, iptal, kayıp bagaj durumunda rotaya, güzergaha göre çok farklı tazminat seçenekleri mevcut.

    8 saat rötar yaşayıp, halen banko önünde yetkili beklemek biraz safça. havalimanlarının her yerinde ''yolcu hakları'' konulu bilgilendirmeler mevcut.

    banko, kapı önlerinde bağırıp çağırmanız firmaların işine gelecektir. hakkınız olan tazminatı ödemek yerine, orada ortalama bir maaş ile çalışan, bir çok şeye yetkisi olmayan taşeron bir görevliye bağırmanız daha makul görünüyor.

    yapmanız gereken; öncelikle yolcu haklarınız öğrenmek. iptal, gecikme durumunda talep edebileceğiniz şeyleri öğrenmek.

    daha sonra bunları yetkili kişilerden talep etmek. talebiniz yerine getirilmiyorsa veya yetkili bulamıyorsanız orada saatlerce ağlamanın, firmanın 5 liraya su satmasını anlatmanın bir faydası yok. kendi çözümünüzü üretin ve faturayı firmaya yollayın.
  • yöneticilerin tatilde olması gayet mantıklıdır(!)
  • #57389905 nolu entry’de bahsedilen pegasus 10:55 munich uçağında bulunanlardan biri olarak ben de bu rezalet başlığına birkaç nokta eklemek istiyorum.

    31 aralık 2015 tarihinde yoğun kar yağışı ve yılbaşı yoğunluğu nedeniyle birkaç saat rötarı göze alarak yola çıkmıştık ama pegasus denen rezalet firma sayesinde yılbaşı seyahatimiz kabusa dönüştü.

    özet geçmek gerekirse 7 saat boyunca uçağın içerisinde aç ve susuz bir şekilde alıkoyulduk, hakaret edildik, kandırıldık, pilot tarafından tehdit edildik ve son olarak uçaktan indirildik.

    öncelikle 10:55 uçağına yarım saat rötarla 11:30’da alındık ve uçak içerinde kalkışı beklemeye başladık. ilk anons kaptan tarafından yapıldı ve takribi 1 saat içerisinde kalkacağımız bildirildi. ilk gariplik uçakta fazla yolcu bulunduğu için uçuş kartlarımızın kontrol edilmesiyle başlandı. uçaktaki herkes sayılıp, uçuş kartlarımız kontrol edildi. uçağın içindeki ikinci saatimizde sinirlerimiz biraz gerilmeye başlasa da sakin geçti diyebilirim. üçüncü saatte hala herhangi bir açıklama yapılmayınca hosteslerden bilgi talep edilmeye başlandı ve pegasus’un mükemmel hizmet anlayışına sahip host ve hostesleri tüm yolculara ters ters cevaplar vermeye başladılar. sonrasında ise kaptandan (belki daha doğru bir üslupla aydınlatıcı bir açıklama gelir ümidi ile) anons yapması talep edildi. kaptan herkesin sinirlerini iki katına çıkaracak olan şımarık ve ergen üslubu ile kalkış sırasında olduğumuzu, yolculardan bazılarının kendi kafalarından senaryolar ürettiğini duyduğunu ve inmek isteyenlerin inebileceğini açıkladı. toplam üç saattir aç ve susuz (ikram yok, isterseniz 20cl’lik suyu 5tl’ye alabilirsiniz) olan yolcuların daha fazla çileden çıkmasına sebep olan bu açıklamadan sonra kendi paramızla da olsa yemek servisi yapılması talep edildi. yemek servisinin ortasında sandviç ve sıcak yemeklerin tamamı bitince (uçağın arkasında kendisi ve çocukları için internetten yemeklerini önceden satın almış bir yolcunun yemekleri dahil) sinirler daha da gerildi. host ve hosteslerin saygısızca tavırları devam ederek bir bardak suyun dahi ikram edilmediği 5. saatimize yaklaşırken uçağın içerisinde 5. saatin sonunda hala kalkış yapılmadıysa paralarını alabileceklerini iddia eden bir grup yolcu uçaktan inmek istediklerini iletince, kaptan yeni bir anons yaptı ve sıranın bize çok yaklaştığını, uçaktan bir kişi bile inerse tüm suçun uçaktan inenlerde olacağını, sıramızı kaybedeceğimizi ve uçaktaki tüm bavul ve kabin bagajlarının tekrar kontrol edilmeden kalkış yapamayacağımızı iletti. inmek isteyenler iniş yaptıktan sonra sıranın bize yaklaştığını ve kapılar kapanınca kalkış yapacağımızı iletti ve yolcular indikten sonra ne bavul ne de kabin bagajlarının aranması ile ilgili hiçbir işlem yapılmadı. bu esnada hostlardan biri kendisinin çok yorulduğunu ve bu stresli ortamda daha fazla hizmet veremeyeceğini ileterek montunu giydi ve tüm host ve hostesler aşağıya inmeye başladı. sinir krizi geçiren birkaç yolcu (ben dahil) neler olduğunu anlayabilmek için ön sıralara gittiğimizde ise host ve hosteslerin uçuş süreleri dolduğu için değiştirilmek zorunda olduğunu duyduk. 6. saatin ortalarında hosteslerden bir tanesi uçağa giriş yaptı. uçağa girer girmez kendisini gördüğüne sevinip (yeni hostes sonunda geldiği için gerçekten sevinmişti) alkışlayan bir yolcuya terslenen bu hostes, başka bir yolcuyu da “kapa çeneni ve otur aşağı.” demek suretiyle azarladı.

    uçak içerisinde beklediğimiz 7. saate girdiğimizde, pilot kalkış için hazır olduğumuzu ve motor çalıştırma iznini aldığımızı iletti. uçak hareket etmeye başladığı, motorlar çalıştı ancak kalkışı beklemeye devam ederken herkesin korktuğu başına geldi ve uçağımız az önce çıkış yaptığı noktasına geri döndü ve motorlar tekrar sustu. herkes kaptandan bir açıklama yapmasını beklerken, kaptan teknik bir sıkıntıdan dolayı uçuşu iptal ettiğini anons etti. bu noktadan sonrasında sinir krizi geçirip ağlayanlar, pilot kabinin kapısını yumruklayanlar, pilota ve tüm kabin memurlarına bela okuyanlar falan derken biraz karışık geçti. en son hatırladığım biz uçağın merdivenlerinden inerken pilot kokpit camından aşağıya sarkmış yolculara bağırıyor, yolcular da ana avrat pilota küfür ediyorlardı. bu kısmı 7 saatin sonunda hala şarjı olan bazı insanlar video’ya almışlardı, youtube’a yükleyenler olursa buraya linkini de eklerim.

    uçaktan indikten sonra aynı uçak ve uçuş ekibi ile uçmamızda herhangi bir engel olmadığını iddia eden bir yer görevlisi uçuşun iptal olmadığını ve gerçekleşeceğini iletti ama ben ve birkaç yolcu daha fazla bu heyecanı kaldıramayacağımıza karar verdik ve havaalanından ayrılmaya karar verdik. 19:30’da uçaktan indikten sonra havaalanından çıkış yapmamız ve paramızın iadesini almamız takribi 3:30 saatimizi daha aldı. bu arada bavulumuzu kaybettiklerini de öğrendik ve bavulsuz ve daha hafif bir şekilde evimizin yolunu tutup, 2016’ya mutlu mesut bir şekilde evimizde girdik.

    hakkımızı sonuna kadar arayacağımızdan şüpheniz olmasın. bu ve benzeri rezaletleri yaşayan diğer yolcuların da sessiz kalmamasını, hem bu rezaletleri mümkün olduğunca çok insana duyurmalarını hem de yasal süreçleri başlatmalarını diliyorum.
hesabın var mı? giriş yap