hüseyin ferhad

• 1954 hatay doğumlu. gazi eğitim enistitüsü matematik bölümünü bitirdi. öğretmenlik yaptı. adana'da ticaretle uğraşıyor. 1978'den itibaren belli başlı dergilerde şiirleri yayınlandı. mitoloji ve türklerin tarihi hakkında çalışmaları var. şiir kitapları; deniz çobanları (1982), ve yürüdük gecenin ateşleri içinden (1983), söyle gölgen de gitsin (1993), hayal ülkesinin keşfi (1995). toplu şiirleri kılıç ipekte sınanır adıyla yayınlandı (2000).
• gerçek adı hüseyin hameş olan ve halen adana'da yaşayan şair.
• bir şaman şair:
  
  ayakları ne zaman birbirine dolaşır
  kırkayağın. benim de dolaşır julida
  
  sesi ne zaman kısılır puhunun, rüzgârın
  benim de kısılır
  
  julida. sarmal yollarda, patikalarda
  bulmak için işaret sayısını
  yıldız saymakla meşgul bir şamanın
  s'imgeler kitabında
  
  sütü ne zaman pıhtılaşır umay'ın
  dişi tanrının. steplerin benzi sararır
  
  ne zaman bulanır orhon, selenga
  dul ikizi amu derya'nın
  
  julida. sen ki bir koşma ayağısın
  
  bencileyin gurbete mecbur bir saka'nın
  
  uçurum kenarında, kağşaklarda
  bulmak için ölümün sırrını
  çırılçıplak temennaya duran bir halkın
  eski macerasında
  
  tomris'le aynı hizada, siyon kıt'asında
  
  julida,
  
  iskit illerini kar suları bastıkta
  sir derya aşkla çalkanır,
  ayakları birbirine dolaştıkta kırkayağın
  ıssız ajun bir harf çoğalır
• “siir samanizmin ilk harfi ile baslar.” sozunun sahibidir.
• (bkz: dişi totemler/@karviskali)
  (bkz: külleri eşelemek/@karviskali)
• akdeniz'in sıfır noktası 8
  
  git. karanlığa sarın da git
  ot bitmesin bastığın yerde.
  yenildik. yollarımız bir daha ayrılıyor
  yarama yapıştırdığın cıgara kağıdı
  kanımın rengini sarartıyor. sarartsın.
  git. karanlığa sarında git
  çiy düşmesin menziline, yağmurlar yağmasın.
  ümid diye bir şey kalmadı serde
  bir parıltı, bir parça ışık,
  ıslanmadık bir çöp kibrit.
  yenildik. yollarımız bir daha ayrılıyor.
  git. karanlığa sarında git
  ayak izlerine bile güneşler doğmasın.
• fena halde ses vermesini beklediğim şair. türk şiirinin köklerinden beslenip yeni sürgünler veren, şiirimize yeni damarlar açan bir şaman. şiiri, hem kadîm zamanlardaki gibi tanrısal bir dürtü ve handiyse nevrotik bir süreç gibi 'söyle'yen hem de en modern tavırla (geçmişteki semiyotik pratiği yeniden üretmek, metinlerarası ilişkiler vs.) şiir 'yapan'.
• yeniyazı dergisinin bugünlerde çıkacak olan 9. sayısında kendisi "çerçeve"ye alınmıştır. kapsamlı bir söyleşi ve hüseyin ferhad şiiri üzerine detaylı incelemeler, güzel yazılar varmış.
• veda adlı şiiri çok güzel:
  
  dün güneşi paramparça gördüm pencereden perdeleri çektiğimde
  siyah bir seccade gibi önüne serdim yüzümü ben de.
  
  eğildim nehrine mataramı mengü suyunla doldurmak için
  gördüm âşık sûretimi kırık camında elimdeki fenerin.
  
  sarsıldım ve ürperdim beynimden parmak uçlarıma dek
  baktım, şıra küpüne batırılmışçasına sararmakta bedir.
  
  ehram giyip tavaf ettiysem de ayak izlerini kıblem sayıp
  karaldı yine 'sol mememin altındaki cevahir'.
  
  toprağı dinledim, patikalarda koştum, yalnayak aştım koruları
  o mutad işaretini yine bulamadım vaad ettiğin cennetin.
  
  yaşlı kelebeklere özgü bilgelikle dolandım ışık hâlende
  fakat yitirdim yıldız kuşağımı zaman koridorunda gecenin.
  
  kurtulamadım bir türlü ulu kemanının ses kasırgasından, ey aşk
  artık zerkeyle damarıma yeşil zehrini gözlerinin.
• eskişehir odunpazarı'nda imamın nihilist bir edayla okuduğu sabah ezanları ve uzun bir samsun'un ihlas quartz sobada kağıt kağıt, ot ot koktuğu saman sarısı sabahların şaman şairi olan masal anlatıcısı, bilinmez ilimler bilgesi kişidir. kulakları çınlasın, sesini duydum.