• kan bağı olmayan akrabaya denir.
    örn: yenge
  • bizde çok olması aile ve toplum yapımıza dair bir çok ipucu veriyor.
    örneğin: görümce, elti, bacanak, kayınço, enişte, baldız.
  • kısmi akraba.
  • gerçek kişiler arasında doğal olarak ya da belirli ilişkiler sonucu kurulan bağdır ve bu bağa hukuki sonuçlar bağlanır.kan hısımlığı,kayın hısımlığı ve evlat edinmeden doğan hısımlık olmak üzere üçe ayrılır.
  • kan bağı olmadan sonradan edinilen akrabalıktır. yengeler,enişteler yani aileye evlilik ya da evlat edinilme sonucu katılan kişiler ile kurulan dolaylı akrabalık bağıdır.
  • soyca veya evlenme sonucu aralarında bağ bulunanların her biri için kullanılan tabir.
  • arapça kökenli, düşman anlamına gelen "hasım" sözcüğüyle karıştırılır ancak ikisi oldukça farklı kelimelerdir. hısım, "akraba" anlamına gelir ve kökeni belirsizdir. arapçanın kendisinde herhangi bir anlama gelen "hısım" diye bir kelime yoktur.

    bazıları "hasım" sözcüğünden geldiğini ve arapça olduğunu iddia etse de bu oldukça desteksizdir, çünkü "hısım" kelimesinin yazımı "hı-sin-mim"dir, oysa ki hasım kelimesinin asli harfleri "hı-sad-mim"dir, yani temel olarak iki kelime farklıdır. az çok arapça bilenler bilir ki çekimlerde asli ünsüzler değişmez. dolayısıyla bu iki kelime ilişkili değildir.

    böyle bir kelime farsçada da olmadığına göre, ya türkçe kökenli veya başka dillere ait bir kelimedir veya sonradan çekimlenmiş bir kelimedir. türklerde, k>h geçişleri "hı" harfiyle yazılır ve "sad" harfi, kalın seslerde dahi kullanılmazdı. bu açıdan değerlendirildiğinde türkçe olma ihtimalini arttırmaktadır. orta asya'da yazı dili olan çağatayca gibi türkçenin eski diğer lehçelerinde de bu kelime vardır.

    arapça olma ihtimali ise yine de tümden ortadan kalmış değildir. arapçadan türkçeye girmiş ve yazılışı ve anlamı değişmiş kelimeler mevcuttur, hatta oldukça da fazladır bu kelimeler. belki arapça "bölme, bölüm, parça" anlamlarına gelen "kısım" (kaf-sin-mim) sözcüğü ile bir ilişkisi olabilir. gerçi böyle dahi olsa hem fonetik hem de semantik olarak değiştiği için bu kelime arapça olma özelliğini yitirmiş olur.

    türkçe kökenli olması ise "kısmak, sıkıştırmak; baskılamak" anlamlarında "kısmak" fiili ile ilişkili gözükmektedir. "kıs-" fiili, orhun türkçesi döneminde "hükmü altına almak, iradesinde bulunmak" anlamlarında bir yan anlama sahiptir. bilindiği gibi, karahanlı türkçesinden önceki dönemlerde türkçede "h" sesi bulunmazdı. ilerleyen yıllarda, türkçenin yumuşamasına bağlı olarak "k>h" geçişleri görülmüştü. yani "hısım" kelimesinin "kıs-" fiili ile ilişkili olması oldukça mümkündür.

    yine bu fiil kökünden gelen kırgızcadaki "kısım" kelimesi de "kenet" anlamındadır, yani iki nesneyi birbirine bağlamaya yarayan alet adı yapmıştır. türkçede köktürk döneminden itibaren "-ım/-im" şeklinde fiilden kalıcı isim yapan ekler mevcuttur. orhun türkçesinde "ked-" (giymek) > "kedim" (giyim), "öl-" > "ölüm" kelimeleri örnek olarak verilebilir. bu yapılar günümüz türkiye türkçesine kadar gelmiştir. dolayısıyla "kıs-" fiilinden "kısım>hısım" yapısının oluşmuş olmasını kuvvetlendirmektedir.

    sonuç olarak, bu kelimenin kökeni hakkında kesin çıkarımlarda bulunmak çok mümkün değil. orta asya'nın yazı dili olan çağataycada bu kelimenin olması ancak azerbaycan türkçesi, türkmence gibi diğer oğuz lehçelerinde bulunmaması düşündürücüdür. bu kelimenin yerel ağızlarda yaşıyor olması da olasıdır.

    not: akademik makale gibi vakit ayırıp yazdığım bu yazının tüm hakları saklıdır.*
  • eger culsuz, topraksız bir fakirsen hısım olursun aga isen hısmın (adını, yuzunu bilmedigin akrabalar) olur.
    aslında bu deyis insan dogasının zayıflıgından dogmus bir kelimedir; hayattan kalma icgudusu en temel ve en guclu icgudu. hayatta kalmak icin cogu insan en kolay yolu tercih eder parası olana yanlar.
hesabın var mı? giriş yap