• "konusmama hakkina sahipsin, soyledigin her$ey mahkemede aleyhine delil olarak kullanilabilir. avukat tutma hakkin var, eger avukat tutacak paran yoksa mahkeme sana bir avukat tayin edecektir" $eklindeki amerikan polisin tutuklama rituelinin ilk cumlesi.
  • türkiyede de amerikan filimlerinde söylendiği gibi bu tip replikleri duyuyor muyuz acaba yoksa tutuklandığımızı nezarette bir tarafımıza cinsi amaçlar dışında sokulan copla mı anlıyoruz
  • tvde genellikle amerikan polisiye filmlerinde suclunun yakalandıktan sonra polisin agzindan cikan ilk birkac cumleden biri
    (bkz: ellerini ba$inin ustune koy)
  • 'susmanda yarar var. ne kadar konusursan o kadar batma ihtimalin, olmadi kotek yeme ihtimalin var' demenin kisa hali.
  • küçükken ben bunu "sus yoksa kırarım ağzını burnunu" demenin kibarcası zannederdim.

    hayır, ufaktım tabii; konuşmama hakkı ne demek olaydı ki? adam zorla konuşturulur muydu hiç? susmak isteyen susardı. susmanın hakkı mı olurdu? polis kibar yoldan "sus" diyordu suçluya. "sus yoksa her dediğini mahkemede burnundan getiririm".

    yok, yok. küçükken naiften de öte biraz salakmışım ben.
  • (bkz: plead the fifth)

    bunun türk hukukunda da uygulaması mevcuttur. latince'deki nemo tenetur ilkesi kişinin kendini suçlamaya zorlanamaması ilkesi ve susma hakkı anlamına gelmektedir. bu ilkenin tek istisnası suç isnadı altındaki şüphelinin adını açıklama zorunluluğudur.
  • bu lafı duyduktan sonra şu dialogları sık duyabilirsiniz.

    "çek şu lanet olası ellerini üzerimden.. aşağılık, pislik herifler.. lanet olsun dostum neden böyle davranıyorsun."

    "hey frederik, şu lanet kelepçeleri birazcık gevşetebilir misin ?"

    "canın cehenneme louis"

    "martin'in karısını ben becermedim tamam mı ?"
hesabın var mı? giriş yap