5 entry daha
  • ciddi ciddi uçurtma olmaktır her şeyden önce. neler neler hissedip de buraya yazamamaktır. bir de sahibinin yaptığı birçok saçmalığı yükseldikçe daha küçük görmektir.

    benim düne kadar sahibi olduğum uçurtma mesela yükseldikçe küçüldü dün. yükseldikçe küçülen uçurtma olmak neymiş doyasıya yaşadı. sonra da ansızın alçaldıkça büyümeye başladı. yaklaşık 500 metreden inişe geçti. 'çakılmak' gibi bir sürecin ne kadar uzun ve sancılı olabileceğini de bana öğretmiş oldu.

    yüksek bir ağaca takıldığında ipini var gücümle asılıp direkteki iki kalın telin birbirine dokunmasını sağlayarak büyük bir patlama eşliğinde yaklaşık 100.000 nüfuslu şirin ilimin tüm elektriklerinin kesilmesine neden olmamı da ağaçtan izlemiştir herhalde; olay yerinden koşarak uzaklaşışımı da.

    kan ter içinde eve geldiğimde; tam da ezan okunurken gerçekleştiği için tüm hocaları aynı anda zınk diye susturan, yerine hastane gibi bazı yerlerin gürültülü jeneratör seslerini getiren ve ölümcül bir karanlık yaratan kesintinin annem tarafından "gavur baskını gibi oldu!" diye yorumlanmasını da duyamadı tabii canım uçurtmam.

    hala o ağaçta asılı duruyor. duruyor ve durdukça da ne küçülüyor ne büyüyor artık.

    not: dün karanlıklar içinde eve kaçarken sağda solda duyduğum "buzdolabı inşallah bozulmaz!" benzeri cümlelerin sahiplerinden teker teker özür dilerim.

    önemli bir başka not: bu bir suçsa ve olayı tanıyıp beni şikayet eden olursa allah onun cezasını versin. tabii bir de bu gerçekleşir ve ben hapse girersem; dalga geçen sözlükçüleri de asla affetmem. haberiniz olsun.
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap