hesabın var mı? giriş yap

  • bugün bir tanesiyle karşılaştım. çok duygulandım yemin ediyorum. kendisi 30'lu yaşlarda bi delikanlı, yayalara kırmızı yanmasına rağmen yolda bi tane bile araba neyin yok, hiç niyetlenmiyor bile geçmeye. ben de yanındayım. o gitmeyince lan ayıp olmasın diye ben de onla bekledim. yol hala boş, boş yola bakıyorum öyle uzaklara dalmalı sanat filmi gibi, yeşili bekliyoruz ısrarla. yüzümde avrupai bir tebessüm var delikanlı kardeşimize doğru. neyse yeşil yandı ben geçeyim artık dedim, adam hala oradaydı. dolmuş bekliyormuş meğersem mınıskim kendimi salak gibi hissettim lan.

    zaten ''mal mı lan bu zürriyetini sktiğimin'' tarzında bakıyordu adam bana, oradan anlamalıydım, hayır arkadaş yaya geçitinde insan karşıya geçecekmiş gibi dolmuş mu bekler ya.

  • 93-94 yılları. bizim mahallede bir nuri vardı benden birkaç yaş küçük. sık sık saçını buzağı yalamış gibi tarayıp gelir "abi abi ben brucelli'ye benziyom mu?" diye sorardı. (bkz: bruce lee) biz de güzelinden bir s.ktir çekerdik. ne geri zekalı çocuktu lan..

    not1: brucelli yazıldığı gibi okunur.
    not2: nuri büyümüş sözlük yazarı olmuş, nereden nereye..

    debedit: nuri geçmiş güzel günlerin hatırına başlığı başıma yapıp gitti. paylaştığı fotoğraf başkasına ait olabileceği için buraya eklemiyorum. dersini aldığını umarak nickini de yazmıyorum. soru başlık, sözlüğü forum gibi kullanma ve kötü trolleme denemelerinin sözlükte patladığı bu günlerde umarım gereken mesaj biraz olsun alınmıştır. bak nuri, bunu senin ve senin gibi sözlüğün içine eden diğer yazarlar için yaptım: nuri gibi olma

  • diline sahip çıkan insanlardır.

    ayrıca ana dilini doğru kullanmak da "ruh hastalığı" olarak görülüyorsa o zaman ben de ruh hastasıyımdır.

    ulan öküzler, bir zahmet artık "şey"in ve bağlaç olan "de, da"ların ayrı yazıldığını öğrenin ki biz de sırf siz doğru kullanın diye zırt pırt sizi uyarmaktan vazgeçelim, hayır sonra "takıntılı-sorunlu-garip insan" biz oluyoruz. bu gibi şeyleri yanlış kullandığınızda cümlenin anlamı tamamen değişebiliyor, bunun da farkına varsanız keşke. hani yaptığınız şey basit dilbilgisi hatası olmaktan çıkıp kendi dilini konuşamama haline dönüşüyor. e bu da komik oluyor tabii ama siz sizi düzeltenlere kızmakla meşgul olduğunuz için kendi rezilliğinizin farkına varamıyorsunuz. kabak yine biz "ruh hastaları"nın başına patlıyor.

    sinirli not: "diline sahip çıkmak" deyince bunu milliyetçilik sanan insanların varlığını görmemi sağlayan başlık oldu an itibariyle. canım benim bak şimdi, ben amerika'da yaşasaydım orada kullandığım dile sahip çıkacaktım, her normal insanın yaptığı gibi. çünkü ana dilim ingilizce olmuş olacaktı ve ben onu doğru kullanmaya çalışacaktım, bu kadar basit.

    not 2: "bağlaçlara -ek işareti konmaz. bitişik olan -de -da'ya işaret konur." diyenlere teşekkür ediyorum, çok haklılar. ben bu hatayı yaptığımı fark etmemiştim, düzelttim şimdi. bakın, uyarılmak ve doğrusunu öğrenmek güzel.

    not 3: "ana dil" olmalıymış doğrusu, uyarılar üzerine tdk'ya * * * anca bakabildim. mesaj yağdıranlara teşekkürler. onu da düzelttim şimdi. vay arkadaş, başka hatam varsa yine söyleyin.

  • “normal yolcu sayısının iki katını aldıkları zamanlarda, ödediğimiz ücretin yarısını iade ettiler mi ki iki kişilik ücret ödeyelim?” diyerek itiraz ettiğim önermedir.

    ps: senin ruhun dolmuşçu.

    düzeltme: anlatım bozukluğu giderildi.

  • sıfırdı bir ara, sonrasında evlendim. mutlu olacağıma inancim yüzde yüzdü, boşandım. yani pek takılmamak lazım, sevgiler.

  • eliminasyon diyeti için diyetin kısa ama diyet sonrası uygulamanın neredeyse sonsuzluğa giden bir yolculuk hissi uyandırdığını söylemek oldukça mümkün.

    çok uzun zamandır aklımda olan ama bir türlü denemek için gerekli motivasyonu oluşturamamışken 21 gün çoktan geride kaldı. ayrıca yalnız sizin motivasyonunuz da yeterli olmuyor en yakınlarınızın da buna destek vermesi mühim. neyse ki bu konuda oldukça şanslıydım. ancak sosyal ortamlarda uygulamanın zor olduğunu söylemem gerek. iş çıkışı arkadaşlarla görüşelim, kaçamak yapalım rutinlerinde oyunbozan oldum biraz. her yere evden hazırladığım yiyeceklerle gittim.

    benim için en zorlayıcı yasak kahve oldu. bir dönem kafeinsiz kahveye geçmiştim ama rutinde neredeyse hiç kahve içmediğim gün olmamıştır. bazı günler 5-6 fincana kadar çıkıyordu ve birden hiç olmaması bende ilk hafta ciddi baş ağrıları yarattı. ve tabii gerçekten ilk günler insan ne yiyeceğini bilemiyor. yasak listesi öyle uzun ki ne yemeği planlasam içerisinde bir yasak grup barındırıyor. ama birkaç gün sonra sisteme çabucak alışıyorsunuz.

    eliminasyon için aslında çok fazla argüman var ortada. yapacağınız program ise kendinizi tanımaktan geçiyor. örneğin sadece üç grubu çıkarıp daha kolay yöntemlerle de başlayabilirsiniz. şeker, gluten ve süt ürünlerini çıkarmak daha kolay bir başlangıç olabilir. ama tam bir sonuç elde etmek istiyorsanız tüm yasak gruplarına uyarak tam kapasite bir diyet yapmanızı öneririm. bu program kilo vermek için gerçekleştirilmese de (çünkü porsiyon kısıtlaması yok) ister istemez kilo veriyorsunuz. programın sonunda üç kilo verdim. ayrıca genel bir sağlık hali amaçlanan, bundan dolayı eğer daha önce egzersiz yapmıyorsanız başlamak için mükemmel bir zaman. eğer rutinde zaten spor yapıyorsanız da protein alımınızı dengede tutmaya çalışın. sadece yiyeceklerden bedeni arındırmak da değil üstelik amaçlanan. günlük hayatta kullandığımız tüm içeriklerin bize zararını ortadan kaldırmak. bunun içinde plastikten arınma, kimyasal maruziyetini olabildiğince azaltmak yer alıyor.

    bazı kaynaklarda pirinç, mısır, yulaf gibi yiyecekler gluten içermediği için serbest gibi görünse de aslında bu grupta saydıklarım glutenmiş gibi davranarak sizde hassasiyet yaratabilir. diyet boyunca tüketilmemesi en doğrusu olacaktır. bunların yerine tercih edilecekler; kinoa, amarant, teff şeklinde sıralanabilir.

    lektin maddesi içeren yiyecekleri eğer çıkarmak çok zor oluyorsa bunu da bakliyatları ve tahılları filizlendirme yöntemi ile sağlayabilirsiniz. filizlenmiş bakliyatlardan ve tahıllardan lektin maddesi %85 oranında azalmaktadır.

    diyet sonunda ise bu beslenme şekline fazlasıyla alıştığınızı fark ediyorsunuz. şimdi yeni yeni bazı yiyecekleri hayatıma dahil ediyorum ve bazı grupların ciddi şekilde bende hassasiyet yarattığını görebiliyorum. bu yiyeceklere karşı daha dikkatli olmak, vücudumuza neler yaptığını bilmek noktasında kesinlikle çok ciddi bir bilinç oluşturan diyet olduğunu söylemek mümkün. ve bence her insanın hayatında bir kez denemesi gereken diyet şekli. benim için diyetin en güzel yanlarından biri ise bırakmakta zorlandığım kahve ile aramızın bir hayli açılması oldu. hafta da bir ya da sadece özel anlarda bana eşlik edecek diye bir karar alarak devam ediyorum şimdi.

    ayrıca bedeni ciddi anlamda sarsan bir program olduğu için mutlaka diyet sonrasında kan tahlili vererek kontrollerinizi gerçekleştirmenizi tavsiye ederim. diyet sonrasında birtakım vitamin takviyelerine ihtiyacınız olabilir.

    diyet için yararlandığım ve faydalı olacağını düşündüğüm kaynaklar :
    1, 2, 3, 4