ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
erkeklerin çoğunun lavaboya işemesi
-
kendi adıma katılmadığım tespit. şu yaşıma geldim, bırak lavaboya işemiş olmayı, aklıma bile gelmedi bu eylem. nasıl bir hayal gücünüz var sizin?
rise of nations
-
age of mythology ve onun yaması the titans*; red alert serisi, generals ve yaması zero hour hatta ve hatta sonraki yıllarda rome* oyunları gibi strateji severler için güzel bir oyundu. 1990ların sonları ve 2010lara kadar bu oyunları oynayanlar bu başlıklarda oyunları tahayyül etmekteler kesin. benim favorilerim generals, red alert ve a.o.m.'du. tekrar başlayacağım bir ara!
o güzelim stratejilerden bir tek age of empires'a ısınamamıştım arkadaş. şunu söylemeden geçemeyeceğim: çevrimiçi oynanan silk roadve knight online oyunlarını oynayanlara aval aval bakardım. sonrası ergenler metin 2 mi ne oynuyordu. hiç anlam veremedim oynayanlara, halen varsınız değil mi len solucan kesenler!?
annemin sandığı kadar mutlu değilim
-
bir yazı başlığıydı sanırım, kitaplığımı düzene koyarken, atmaya karar verdiğim dergilerden birinde gördüm. o kadar haklı geldi ki. hayatın sıkıcılığı, yaşadığımız depresyonlar, bunalımlar, ayrılıklar, hüzünler, iç sıkıntıları.. anneye anlatsan, anne üzülür çünkü. dayanamaz. karnının ağrıdığını söylediğinde gece uyanıp yanına gelen, kapıdan yüzünü görüp ağrı çekip çekmediğini anlamaya çalışan anne, platonik aşık olduğunuzu öğrense kötü olur mesela. yüreciği kaldırmaz.
bazı acıları ise anlayamaz nedense. anlayamazmış gibi göründüğü acılar da vardır o anne-çocuk dengesini korumak uğruna. bu yüzden saklı kalır bazı acılar.
-anne, denir bazen.
-he annesinin gülü, der. biter her şey.
nasıl denir ki, anne ben olmayacak bir işe giriştim diye. ya da anne ben bi bok yedim, cezasını çekiyorum, nasıl denir.
denmez.
anneye gülümsenir arada.
şöyle bir bakar anne, "ne o, hasta mısın" der. "başım ağrıyo biraz" denir. "yat uyu biraz" der anne. süt getirir, içirir. odaya gidip kapı kapanınca ağlanır belki. ama anneye duyurulmaz hıçkırıklar.
annenin sandığı kadar mutlu olamaz kimse. anneye biraz rol yapılır.
artık başörtümle öğretmenlik yapabiliyorum
-
belediye seçimleriyle alakası ne abi. ayıp değil mi şimdi bu? dini kullandığınızın en aleni kanıtı değil mi?
hepsiburada.com'da satılan tanga
yaran facebook durum güncellemeleri
-
beşiktaşlı komşum bayrak astı. naftalin kokusundan zehirlendik amk.
güçlü kadınlardan nefret edilmesi
yabancıların türklerden nefret etmesi
-
normal durumdur. türkler de birbirinden nefret ediyor. ben herkese şüpheyle bakıyorum mesela, bu adamları seçip başımıza musallat eden siz misiniz diye.
benim vergilerimi, çocuğumun geleceğini sen mi yiyorsun ulan diye düşünüyorum.
batman (süper kahraman)
-
kendisi favorimdir.
ne superman gibi kripton'dan gelip uçup kaçıp uçak taşıyor.
ne spiderman gibi böcek ısırmış da ya ben duvarlara tırmanayım suçlu avlayayım diyor.
ne captan amerika gibi ultralaştırılmış ve işi asker olan biri.
ne flash gibi aşırı hızlı gitmekten fazlası olmayan biri
ne de thor gibi bir tanrı.
bu adam küçükken ailesi gözlerinin önünde öldürülen bir milyarder. ar-ge'de çok ileri gitmiş kendi döneminin teknolojisinin önünde bir şirketin sahibi. çok zengin. ama bu adam paranın tadını alıp bırakmıyor, eğlenceye düşerek acısını dindirmeye çalışmıyor. ailesinin ölümüne sebep olan suçla dolu sokakları temizlemeye çalışıyor.
bir de ötekilere bakın. thor, spiderman, superman, flash kırmızı giyiyor. captan amerika mavi. arrow yeşil. * ama bu adam siyah giyiyor, çok temiz olmadığının da halkın önünde şov yapacak bir şovmen olmadığının da farkında. onun için geceleri, siyah giyerek yapıyor işini.
bilmiyorum ama hikayesinden etkilendim ben onun, daha küçükken. ve saygım azalmadı hiç. gitgide arttı hatta.
ister çocuk diyin bana ister başka bir şey.
ama gerçekten bir kahraman varsa o da batman'dır benim için.
16 mayıs 2015 gs gençlerbirliği maçındaki şike
-
fenerliler diyorsa doğrudur beyler. adamlar şikenin nasıl olduğunu bir bakışta anlıyorlar. tecrübe var sonuçta.