• çakma bilinçaltım finallerinin bittiğini kabullenemiyor bu insanın*. muasır medeniyet arayışı içinde dahi tekerrür eden iptidai sorularımdan bunaldığını görmedim ben*. ziyadesiyle güzel insandır, rabbim bağırsak florasına zeval vermesin.
  • büyük marketlerde, temizlik ürünleri reyonunda bulabileceğiniz ruh ikizim, muhtemel, kokluyorken bulabilirsiniz bir bingo'yu vernel'i...

    alışveriş sepetinden de tanıyabilirsiniz kendilerini, ağzı kulaklarında temizlik malzemeleri ile dolu bir sepeti sürüklemeye çalışıyor bulacaksınız bu sefer onu...

    kasa'da dumur olmamak için deterjanı pahalısından, yumuşatıcıyı kıytırığından alan zeki bir kişi...

    arkadaş seçimlerini aspratör kullanımına gösterdikleri özenle ayarlayandır.

    aynı ben gibi, uzaktan bakıldığında dağınık pasaklı gözükse de, bir önceki günün veya haftanın yoğunlğu odasından ve dolabından anlaşılabilen titiz insandır kendileri.
  • bu kadını sevmemek için tek bir neden arasam bulamam, hem zaten rakı muhabbetinin en keyifli anında "hidelgo hidelgo" diye kolunu çekiştirip "sesim değişti sanki bi dinlesene gırtlak kanseri olmuş olmayım" diye soran hipokondriağa oturup da hemotokritik değer, sedimentasyon oranı açıklayan, biryerleri gezerken birden bir kuşu gösterip çifleşme ritüellerini, göç yollarını falan anlatabilen ve en önemlisi kabak çiçeği dolması yapabilecek bir insandır, sevmemek için bi sürü neden olsaydı da severdim ben bunu. ama sevmek biraz dar bi tabir.

    ben öyle bambaşka bişeyle uğraşırken bu kadının komik bir hali gelir aklıma, mesela yemek yapmayı beceremeyen arkadaşımızla dalga geçerkenki küçümseyici, azarlayıcı tavrı falan ya da edepsiz bişey konuşurken bilgisayarındaki bebek resmine dönüp "sen kapa bakayım kulaklarını" demesi ya da kendisine ısrarla yazan çocuğa ters ters "hiç sevmem" yazması filan...yarın okula gelcek midir acep?
  • aynı zamanda halden anlar yazar. tanıdığıma memnun oldum.
  • saygılı, düşünceli, misafirperver, hoşsohbet, bilim insanı, doğa aşığı gibi sıfatları bir arada taşıyan kişidir kendileri. en kısa zamanda tekrar görüşmek istediğim kişidir aynı zamanda.
  • çok yazasım var bilemiyorum neden. hidelgo'ya değil de hidelgo'yu. tanıdığım diğer insanlara benzemiyor çünkü ondan olabilir. bi de nikah şahidimdir, bu büyük fedakarlığa katlanandır, o da sebeplerden biri olabilir.

    herşeyden önce ve herşeyden sonra bile hidelgo "süper"dir. süper bir arkadaştır, süper bi bilim insanıdır, süper bi aşçıdır ve hatta çok süper bir ev hanımıdır, süper bi hayvan bakıcısı, süper bir geyikçidir. akademide üretken, araştırmada çalışkan, labaratuvarda hassastır. final dönemi de olsa sabahlara kadar bakteri de saysa evi her daim pırıl pırıl, yemeği her akşam hazırdır. evinin güzelliğini belirtmeden geçemiycem bu arada. dekorasyon kaygısına düşülmeden estetik hale getirilmiş evleri çok severim. hiçbir eşyası çok pahalı, çok lüks, belki çok beğenerek alınmış değildir ama bitkileri, bibloları, resimleri, kokusu falan girdiniz mi 5 gün çıkamayabilirsiniz. bundan bir önceki evi duvara bakardı, şimdiki sokağa bakıyor ama umarım bir gün çok güzel manzaralı bir evi olur. çünkü sahip olduğu herşey gibi onu da güzelleştireceğine eminim. bu dileğimde istanbul meyhanelerindeki önlenemez pahalanmanın da büyük payı vardır zira sayın hidelgo muhteşem bir ev sahibi, meze tasarımcısı, saki, muhabbetçi, rakı masasındaki her şeyimdir.

    üstüne aldığı her işi eksiksiz yapması sürekli her yere geciken, deadline kaçırıp sınavlara falan giremeyen şahsım için kendisine duyduğum hayranlığın en büyük kaynağıdır. karşılığını alamasa da yaptığı işlerin karşılığını tam verir. sadece işte değil, arkadaşlıkta ve tahminimce sevgililikte de böyledir bu.

    ama hepsinden önemlisi insanlıkta böyledir: yeterlilik sınavına günler kala gümbür gümbür patlayan gezi direnişinde kendini eve kapatmaya yüreği elvermemiş, sokaklara akmıştır.

    hani insanlar için ikide birde denir yanı sert görünüşünün altında yumuşacık bir yürek falan. hidelgocuğum o ifadenin gerçek karşılıklarından biridir bencileyn. "kattiyen affetmiyorum" dediği insanla rakı masasına oturup tavır üstüne tavır sergilese de kalkarken "hişt baksanıza hesabı üçe bölelim parası yok bu aralar bunun" diyebilir.

    baykuş sever, köpek sever, kuş sever. aslında düşününce bütün hayvanları derinden sever. sık sık "hayvana bitkiye şefkatli olan insandan zarar gelmez" der pek severim o lafını.

    anlattıkça anlatasım var ama geç oldu. son olarak; hidelgo'nun soğuğu sıcak sevenleri tehdit edecek kadar sevmesine gıcık olurum. uzun süreler görüşememizin sebebi korkudan mersine gelememesidir çünkü.
  • çog ahlaksız yaaa. terbiyemi falan bozuyo resmen tasvip etmiyorrmmm.
  • bu aralar artık illallah ettiğim bir kitabın çevirisiyle uğraştığım, ayılar gibi baydığım, sıcaktan fayanslara yatmak, dağlara kaçmak istediğim halde bir an önce bitirmem gerektiği için gece gündüz bilgisayar başındayım. resmen tek güzel şey hidelgomun da bilgisayar başında olması ve sanki aynı odadaymış gibi parça parça yaptığım geyiklere takılmalara anında cevap verebilmesi. olmasan churchland'in türkçesi olmazdı ismet.
  • saygılı, halden anlayan, her daim okuyan, keyifle gezerek yaşayan, yardımsever, güzel bir insandır..
    kısacası olmuş bir insandır. öğrenecek çok şey var senden.
    selam ederim..
hesabın var mı? giriş yap