aynı isimde "3 cisim problemi" başlığı da var
  • onlarca ülkede yayınlanan başarılı bir bilim kurgu dizisinin altında kürt türk kavgası yapmak nerden baksanız tutarsızlık nerden baksanız ahmakça (bkz: swh)
  • olay icinde kurt olmasi degil, bir teroristin savas kahramani diye tanitilmasi
  • level 3'deki alan turing ve newton'un insan abaküsünün teferruatı için (bkz: gödel escher bach)

    (bkz: evrensel turing makinesi)
  • (bkz: minkie spiro)
  • dizi eleştirisi adı altında pkk övgüsü yapan malların terörist aşkını ortaya sermiş dizidir.

    daha geçen bir tanesi drone eşliğinde patlatıldı.umarım sözde kahraman leyla'ya da öyle bir son yazılır.
  • (bkz: 3 cisim problemi)'nin temel alindigi, (bkz: cixin liu) tarafından yazilan kitaplardan birisi olan (bkz: the three-body problem) adli kitaptan uyarlanan netflix yapımı dizi.

    kitap dünya çapında rekor satis yaparak tarihin en iyi bilim kurgu kitapları arasında çoktan yerini almış bile.

    fizikten matematiğe, kuantum fizikten çoklu evrenlere, sicim teorisinden oyun teorisine kadar bir çok teoriyi felsefi ikilemler ile harmanlayıp yoğuran bir yapım oldugunu soyleyebilirim.

    --- spoiler ---

    dizi cin devrimi ile başlıyor ve o zamanların kasvetli havası, baskici rejimi bi nebze de olsa anlatilmaya calisiliyor ve aslında bizlere ye wenjie’nin karakter motivasyonunu asiliyor. gözleri önünde annesinin babasını satisini izleyip, babasının rejim tarafindan oldurulmesine şahit olup iskencelere maruz kalıyor. bu kisim bence oldukça onemli. baskici cin yönetimi ye wenije’yi bilimsel background’u yüzünden devlet arastirma/calismalarina davet ediyor. bu kadinin basarili calismalari sonucu güneşi bir sinyal yükseltici olarak kullanip uzaya mesaj gönderiyor ve buna dönüş alıyor. oldukça carpici bir donus alıyor: “cevap verirseniz geliriz”. büyük bir felsefi ikilemde kalan karakterimiz çektiği acıların da etkisiyle ‘bizi kimsenin kurtaramiyacagini’ belirterek yasayan ve yasayacak tum canlilar adina cevap veriyor ve aslında onları davet ediyor.

    bunun uzerine uzaylı yasam formları, (bkz: sophon) adi verilen super bilgisayarları kapatarak bir proton küçüklüğüne yani atom altı parcaciga dönüştürüyor ve bu parcaciklari isik hızına yakin bir hizda dünyaya 4 seneye yakin bir surede gonderiyorlar(bu varlıklar 4 isik yılı uzaktalar). bu sophon’lar acildiginda ise büyük bir gezegeni kaplayabilen boyutlara geliyor.
    tabii bu sophonlar kuantum dolanikli olduğu icin dünyaya gönderilenlerin butun hareketleri ve gözlemleri diğer taraftakilere anlık aktarılıyor. bu sophonlar sayesinde uzaylı yasam formları da dünya insanları uzerinde çeşitli manipülasyonlar yapıyor ve onların bilimsel gelişmelerini geciktirmek isteyip, kendilerine yardimci olacak insanlar ile iletişimde kalarak onlardan insanlik hakkında bilgi alıyor.

    dizinin ilk sezonu insanların bu manipülasyon ile olan savasini gösteriyor.
    tabii bu sure boyunca çok güzel felsefi mesajlar da mevcut dizide. harika metaforlar da cabası.

    --- spoiler ---

    dizinin ilk 5 bolumu harikulade sürükleyici bir anlatıma sahip. bir cirpida izletti. son bölümlere doğru ise uzaylı yasam formları hakkında bilgiler edinildikten sonra bu tempo ve surukleyicilik birden düşüyor. acikcasi en sevmediğim taraf bu oldu. son 2-3 bolum ilk 5-6 bölümden oldukça farklı yapıdaydı.

    dizide çeşitli mantık hataları oldugunu düşünüyorum. ornegin, bu gelişmiş uzaylı yasam formları nasıl oluyor da sophon gibi bir super bilgisayar yapabiliyorken, 4 isik yili çapında bir alana tarayıp yasam olan gezegeni kendileri tespit edemiyor. en çok kafamı kurcalayan kisim bu oldu.
    ayrica bir insan gozunde olagan disi gorseller gorup, halisunasyon tarzi gorsellere maruz kalinca neden bunu kimseyle paylasmaz bu da tipik bir insan davranisi gibi hissetirmedi.

    ancak genel anlamda, verdigi mesajlar, anlatım dili özellikle de etik ve felsefi ikilemler ile de sadece bilim kurgu ve/veya teknik bir dizi degil, bunların harmanlanmasıyla ortaya çıkan güzel bir yapım olmuş.
    oyunculuklar konusunda ise oyuncuların mimikleri ve duyguyu yaşatmaları bana neredeyse her oyuncu icin gecti diyebilirim. (bkz: liam cunningham) çok basarili, (bkz: benedict wong) ‘un müfettiş tarzı rolu çok güzel(hem sakinliği hem zekası hem de arastirici kimligi), alex sharp yani will karakteri kanserli hasta rolunu ve platonik ask i çok iyi yansıtıyor. ye wenjie'nin mimikler, sakinligi harikulade.

    10 uzerinden rahat 8+ alabilecek bir dizi.
  • spoiler vermeden entry yazmanın zor olduğu bir dizi ama kenarında dolaşarak bunu aşabilirim.

    mistizm ve bilim çok güzel bir şekilde bir araya getirilmiş. bazen bi şey izlersin güzeldir ama ben bunu daha iyi yapardım dersin. evde cips yiyip bira içerek izliyorsundur. kaldır götünü de daha iyisini yap derler ama o konuda bir tutkun yoktur. tutkusu olan yapmıştır çok uğraşmıştır ama daha iyisi yapılabilir. bazen de bi şey izlersin ve asla yapamayacağını düşünür ve kıskanırsın. dizinin ikinci bölümünü izledim henüz ve bu duyguya kapıldım. bu duyguya en son six feet under'da kapılmıştım.

    dizi adeta benim için yapılmış çabuk bitmesin diye her gün 1 bölüm izliyorum. dediğim gibi bilim, mistizm, tarih her şey bir araya getirilmiş ve boşa geçen hiçbir an yok. sündürme yok. 2 bölüm izledim bu iki bölümle başkaları bir sezon çıkarır.
  • dünyalılardaki "taç giyen baş akıllanır" algısının yerine, uzaylılarda akıllı başın taçlanması gibi bir durum var esere göre. doğrusu da bu değil mi? liyakat efendim, liyakat...
  • burada tahminimce tartışılmıştır ancak 550 entry okumayı götüm ve gözüm yemedi.

    -spoiler içerir-

    birisi bana bu staircase project'te uzaya fırlatılan ve ışık hızına çıkartılması planlanan yelkenli beyin taşıyıcının hangi yöne gitmesi gerektiğine nasıl karar verdiklerini açıklayabilir mi? yatay ve dikey eksen de 360'ar dereceden hesaplarsak binlerce istikamet var. uzaylıların nereden, hangi istikametten geldiği belli değil ki.

    yelkenin önündeki ufacık delikten atom bombalarını geçirebilmeleri, atom bombaları patladıktan sonra yelkenin halatlarına zarar vermeyip yelkeni hızlandırması zaten ekstra bi garip geldi ama ilk sorduğum soruya daha çok takıldım.

    bunların heralde bi açıklaması vardır benim anlamadığım ya da izlerken kaçırdığım. yoksa yazara / senariste bunları sorsak, "hasss... hiç düşünmedim lan bunu, hiç aklıma gelmedi" falan diyeceğini sanmıyorum.

    edit: bir sürü cevap geldi, teşekkür ederim. tüm cevaplardan anladığım kadarıyla kitapta 3 yıldızlı sistem araştırılıp neresi olduğu bulunuyor ve uzay aracı o istikamete doğru fırlatılıyor. dizide bu araştırma sürecine yer verilmedi.
  • işimi gücümü bırakıp 4-5 saattir izlemiş olduğum dizi. insanın fizikçi olası geliyor. uzun zamandır bir seri beni böyle merakta bırakmamıştı. çekimler yönetmene yakışmayacak kalite de aslında ama merakla devam ediyorum..
hesabın var mı? giriş yap