• ne zaman ki ödemem gereken miktar ...,20 olur, korkarım. cebimde de ...,25 lira oldu mu gör gerginliği...

    - para üstünü almayıp "üstü kalsın" desen "artize bak sanki para üstü de bir şey olsa bari..." denecek.
    - para üstünü beklemeden oradan uzaklaşsan kısa süre sonra "beyefendi para üstünü almadınız" diye çağırılacaksın.
    - para üstünü beklesen "ulan adama bak 5 kuruş için bekliyor ne açgözlü pinti adammış" denecek.

    siz en iyisi kart kullanın.
  • dolmuşun ücreti 1.70'dir. 2 lira uzatırsın. şimdi 30 kuruş para üstü alman gerekiyor.

    şoför; parasının üstünü alamayan var mı
    yolcu; (iç ses: ülen 2 lira üstü var desem millet güler mi acaba. bak bak şu arkadaki grup kesin güler. ama napıyım canım her gün 30 kuruş bırakılır mı böyle. o kadar zengin miyim sanki. ama güler bunlar kesin. neyse canım para benim değil mi? bi daha 50 lira vericem anasını satıyım, bu ne stres canım)

    para üstü beklemek stres yapar, ya tam para vericeksin, ya da tüm para.
  • geleceğe yatırım yapmak için mümkün olduğunca gerginlik yaşamadan beklemek ve o 5 kuruşu almak gerekmektedir. alacağınız her 5 kuruş en azından üç günde bir böyle ara ücretleri para üstü bekleme gerginliği olmadan tam ödemenizi sağlayabilir. hatta 5 kuruşları bulmak ve ayrı bir yerde biriktirmek de bu gerginliği hiç yaşamamanızı sağlayabilir. para üstünü almamaya devam ettiğiniz takdirde bu size uzun vadede bir servete bile malolabilir. örneğin 1.30 ücretli bir şeye 1 tl + 25 kuruş + 5 kuruş vermenin mutluluğu paha biçilemez.
  • ağır hareketler sergileyerek satıcıların tetiklediği gerginliktir. ilk olarak alışveriş bitmiş, ortada alacak verecek yokmuş gibi bir yüz ifadesiyle bakarlar size.
    sırtınızı dönüp çıkmanızı beklerler. sonra gönülsüzce yazarkasayı açarlar. işte gerginliğin kırılma noktası burasıdır. bu noktaya kadar kararlı bekleyişinizi sürdürür geri adım atmazsanız gerginlik satıcıya geçer. yazarkasanın bozuk para gözünde stresli bir şekilde 5 kuruş aramaya başlar. artık bu noktada savaşın galibi sizsiniz, aldığınız 5 kuruşu gururla cebinize atıp satıcının soğuk bakışları altında orayı terkedebilirsiniz.
  • özellikle dolmuşa binip 1 lira 75 kuruş verenlerin yaşadığı ama kesinlikle yaşamaması gereken gerginliktir. tek bir defa 1 lira 65 kuruş uzatın ve ağzının içini doldura doldura "5 kuruş eksükkk bu abulaaaa.." diyen şoför arkadaşla muhatap olun. o saat biter gerginliğiniz. nasıl ki o sizden paşa paşa 5 kuruşun hesabını soruyorsa, siz de ondan krallar gibi istersiniz para üstünüzü. homurdanan çıkarsa da "eksik verince istiyosunuz fazla olunca sesiniz çıkmıyo amaa..." tadında çemkirerek dolmuş ahalisinin onayını almak, takdirini toplamak da farzdır.
  • (bkz: sosyal fobi)
  • her ne kadar para üstünü gerilmeden istemek gerektiğinin bilincinde olunsa da gerilmekteyiz efendim. istemediğiniz zaman kendinizi kötü hissedersiniz, istediğiniz zaman ise karşınızdaki insanın veya etrafınızdaki toplumun gösterdiği tepkiler kafanıza takılır ya da ortada herhangi bir tepki olmasa da varmış gibi algılanabilir. bu durumda size dönen geri bildirimler hafızanıza kazınır ve olay anı şekline dönüşür.

    benim anı da şu şekildeydi:

    bindiğim dolmuşta gideceğim mesafenin ücreti 1.3 liradır. haliyle 1.5 lira gönderilmiş, gerginlik başlamıştır. bi de birçok kişinin bu durumda oluşu ve para üstünü istemeleri üzerine gerilen bir şoför olunca karşıdaki insan, gerginlik bir hayli artmıştır. ( şoför burada 20 kuruş para üzerinin istenmesinden çok bu kadar 20 kuruş para üzeri var mıydı ki sorunsalı ile gerilmektedir.)

    - şoför bey 20 kuruş para üzerim hala gönderilmedi.

    - peki abla buyurun.

    - şoför bey benimkini de lütfen.

    - tabi efendim buyurun.

    - bi tane daha vardı.

    - burda da var bi tane.

    ben hala bekleyip 'istesem mi istemesem mi' diye düşünmekteyim. bu sırada şoför, mütehevvir bir ses tonu ile:

    - başka para üstü alamayan var mı?

    tam bu sırada ben bir anlık hamaset ile:

    - şoför bey benim de 20 kuruş para üzeri vardı.

    şoför kasıntı bi şekilde para üzerini gönderir ve şöyle bir tümce kurar:

    - başka para isteyen?
  • "bozuk yoksa önemli değil" cümlesi kimi zaman hayat kurtarır bu gerginlikte.
  • iki ucu boklu değnek.

    bunca tecrübeme dayanarak söyleyebilirim ki, 5 kuruş para üstünü almadan çıkıp gittiğiniz zaman kendini aşağılanmış gibi hisseden satıcı size içinden mutlaka küfrediyor.

    fakat almak için bekleseniz, o 5 kuruşu almak için geçen saniyeler uzadıkça uzuyor, zaman bükülüp kıvrılıyor. paralel evrende yüzyıllar geçirmiş gibi hissediyorsunuz.

    bir de 1 kuruş çıkarmışlardı ki allahtan tutmadı, yoksa nice yiğit heba olacaktı para üstü 1 kuruş beklerken.
  • bugün 2.61 tutan ve 5 tl verdiğim alışverişimin üstünü 2.30 vererek bu olaya yeni bir boyut katmışlardır;

    kasiyere 10 kuruş eksik dedim, avcumdaki fişi ve para üstünü gösterdim. yüzsüzlük ve terbiyesizlik ile elimdeki 5 kuruşu alıp 10 kuruş koydu***. üstelemedim. kendisine 1 girmesi yerine bana 4 girmesini tercih ediyor. ama bardağı taşıran son damlaydı. bir sonraki sefer dışarıdaki elmalardan çalıyor olacağım.

    (bkz: üçün beşin hesabını yapmak)*
    (bkz: gurur meselesi yapmak)*
hesabın var mı? giriş yap