• tractatus'u bize tanıştıran, kimi zaman kendisine çocukça güldüğümüz, kimi zaman da büyük bir ilgi ile derslerini takip ettiğimiz eski hocamız. istanbul üniversitesi edebiyat fakültesi felsefe tarihi anabilim dalı öğretim üyesi, okutman doktor, sanırım hala orada.

    çok kibar, çok beyefendi bir insandır, sizi ilgiyle dinlerken ve konuşurken sık sık ağzını kapatıp başını sallar, biz buna gülerdik işte, çocuktuk...
  • derste sorduğu her sorunun cevabına pek tabi olabilir, çok güzel diyerek karşılık veren; istanbul üniversitesi edebiyat fakültesinin bu yıl emekliye ayrılmış kibar hocası.
  • bu dünyadan değilmiş gibi duran, nirvana ya da başka bir mertebe, ama bir yerlere kesin erdiğini düşündüğümüz, sakin ve her zaman gülümser halleri nedeniyle kendisinden akineton diye bahsettiğimiz sanat felsefesi hocam.**
  • kendisine veda ettiğim gün geldi aklıma..
    düşünüyorum da çok çirkin kül tablaları vermişim anı olsun diye..utanıyorum..ama öğrenci harçlığıyla acil ve kolayca bulabildiğim bir onlar olmuştu.
    kendisine veda etmem, benim okuldan ayrılmaya karar vermem nedeniyleydi.
    zaten bir ona veda ettim.
    o koca binada bilgisine sarıldığım başka hoca olamadı.
    sorulardan sıkılmaz, tersine sevinirdi.
    "hocam londra'ya gidiyorum, öneriniz var mı?" demiştim bir seferinde, felsefe sempozyumu broşürü tutuşturmuştu elime.
    bense publardan, müzelerden, galerilerden ayık çıkmamıştım.özür.
    yüksek not alan, ders kaçırmayan, üstelik başka bölümden bir öğrenci olarak belki de gözünde az da olsa değerliydim..bilemem.
    emekli olmuş.
    çok isterdim, benden tarihçi de felsefeci de olamadı deyip daha zevkli bir hediyeyle kapısını çalmayı.
    bu kadar düzgün, iyi niyetli, kibar bir beyefendiyi tanımak önemli ki hala hatırımda.
    öğrendiklerim için sağolsun.
hesabın var mı? giriş yap