• nişantaşı'ndaki efsanevi kitabevi. hem ders kitabı, hem de roman bulunurdu. anacaddede iken pek popülerdi. sonra bina mı yıkıldı, bişey oldu, arka sokağa taşındı. sonra da eski popülaritesini kaybetti.
  • sisli terakki lisesinin nisantasi ndaki binasinin tam karsisinda bi apartmanin alt katinda boyle siginak gibi bir yerde bulunurdu. sisli terakkili ogrencilerin cikista servislere binmeden once ugradiklari vazgecilmez yerlerden biriydi. saka malzemeleri falan da satardi bu kirtasiye.*
  • akkavak sokakta faaliyetine devam ediyor. okul kitapları sattığı için okullar açılınca önünde kuyruklar oluşuyor sonra derin bir sessizliğe gömülüyor.
  • edebiyat yarışması da düzenleyen kitabeviydi. hadi bey vardı kitabevinde, posbıyık oğlu ile sürekli tartışırdı, biz de dergi mergi alırken ister istemez duyardık. çok içiyordu galiba oğlu. hadi beyi huysuz aksi bir ihtiyardı. geçen yıllarda bir gazetede ölüm ilanını gördüdüğümü hatırlıyorum. bir de kitabevinde arada sırada aziz nesin falan görünürdü. ağır aksak adımlarla pıtı pıtı geçer giderdi yanımızdan aziz bey. gidip elini öpemedik bir türlü. sonra da çok geç oldu.
  • çoculuktan tatlı bir anı. her şey gibi, akademi de zamana karşı koyamadı...
    (bkz: tempus edax rerum)
  • ankara merkezli ecnebice kitapları bazen amazon un altında fiyatlara bulabileceğiniz kitabevidir. an itibariyle r.h. ballou 'nun business logistics kitabını internetten, amazon 'dan $ 30 aşağıya fiyatla ve istanbul merkezli ekurilerinden 30 kat daha hızlı teslim ederek beni şaşırtmış, ziyaret edilesi kitabevi;

    http://www.akademikitabevi.com/
  • ankara tunus caddesi şubesinde satın aldığınız kitaplara mühürlerini vurup çileden çıkaran kitabevi. * kitabın parasını ödeyip gidecektim ki kasiyer kız mühürü eline aldı herhalde faturaya vuracak mühürü derken kaşla göz arasında kitabı açıp ikinci sayfayı damgaladı. dumura uğrayan ben kitabı değiştirmek istedim ancak ellerindeki tek kitap olduğu için değişemedim, ücret kredi kartımdan düşülmüştü. kitaba çok ihtiyacım olduğu için bi daha iadesiyle uğraşmadım, ancak diyeceklerim var. ulan kütüphane misiniz siz? kitabı satarken mühür vurmak nedir? farkettiysen sattın o kitabı, yani benim artık o kitap. mühür mü damga mı kaşe mi ne haltsa vuracaksan önce sorar insan benim değil mi lan kitap istemiyorum abzurd mühürünüzü kitabımda. ben, okulda herkes fotokopi çektirirken öğrenci halimle gidip kitaba 60 lira bayılayım, her türlü daşşak geçilmeyi göze alayım "hay amına koyim kitaba o kadar para verilir mi" şeklinde * aman kitabevlerinden kitap alayım onlar da kapanmasın diye düşüneyim bu ufacık çapımla. ulan kitaptan soğudum halbu ki ne güzel hayallerim vardı be. sen bana sormadan satın aldığım kitabı mühürle! olacak iş midir bu arkadaş? bırakın mühürü kitaplardaki fiyat etiketlerinden tiksinen bi insan olarak resmen sinirlendim moralim bozuldu, kitabı her açtığımızda akademi kitabevinin muhteşem mühürünü görüp güleceğimizi mi sanıyorlar? yoksa reklam peşindeler mi? ulan insan bi sorar be. al sana reklam şimdi, çok iyi oldu.

    (bkz: daha da gitmem)
  • sanırım yeniden doğmuş, ama bu sefer kadıköy'de.
  • cumartesi günü vedat türkali'nin de onurlandırdığı bir açılışla sonunda kadıköy'de küllerinden doğmuştur. caferağa spor salonu'nun karşısında bulunan kitabevinin ilk katı kitap satışı ve kafe kısmına ayrılırken, bir alt kat kütüphane olarak hizmet verecek ve burada zaman zaman sunum ve toplantılar düzenlenebilecek. ama bana kalırsa en güzel yanı yine bu alt katta bulunan gizli bahçesi.

    şimdi sırada akademi kitabevi ödüllerinin geri dönüşünü beklemek var.
  • kadıköy'de ders çalışmak için ideal bir mekan olmuş, internet bağlantısı ve büyük bir kütüphane de mevcut.
hesabın var mı? giriş yap