• woody allen ve mia farrow skandalına odaklanacak olan 4 bölümlük hbo belgesel dizisi.
  • ilk bölümü hbo'da yayınlanmış, 4 bölüm sürecek belgesel.

    ilk bölüm itibariyle yorumlamak gerekirse, özellikle son 10 yılın belgeselseverlerinin neredeyse olmazsa olmaz halini almış, dış ses anlatıcısı kullanmaksızın, sadece konu ile ilgili kişilerle yapılan röportajlar ve arşiv görüntüleri üzerinden ilerliyor. mia farrow ve zaten anlatılan olayın öznesi ve kurbanı olan dylan farrow ve direkt bir görgü tanığı olmasa da, aynı evde büyüyen ronan farrow'a da bolca yer verilmiş.

    bildiğim kadarıyla ilk olarak 1992 yılında, woody allen, üvey kızı dylan farrow'u taciz ettiği iddiasıyla konunun yargıya intikal etmesiyle yüzleşmiş oldu. taraflar arasında o günden bugüne devam eden bir savaş var adeta. bir tarafta tüm dünyanın tanıdığı, evrensel mizaha bile şekil verdiği söylenebilecek, sayısız oscar adaylığı ve ödüllerinin sahibi bir ünlü, diğer tarafta ise bebek denilecek yaştan itibaren üvey babasının tacizine uğradığını iddia eden bir kız.

    1990'lı hatta 2000'li yıllar, hollywood'da harvey weinstein adı verilen bir iblisin seri taciz ve tecavüzlerine toplumsal hiçbir tepki almadan, neredeyse herkesin gözü önünde devam edebildiği yıllar olarak geçti tarihe. böyle bir dönemde ve ortamda da woody allen'a karşı yönelen toplumsal tepkinin etkili sonuçlara ulaşması da haliyle me too hareketi denilen, 2010'ların ilk ve daha güçlü olarak ikinci yarısını kapsayan döneme kadar gecikti. nihayetinde woody allen, kendisine bir ceza verilmeden sonuçlanan mahkemenin de etkisiyle, 1992'den itibaren, daha önceden de yaptığı gibi her sene yeni bir film çekebilmeye ve dünyanın en önemli oyuncularıyla hiçbir şey yokmuş gibi çalışabilmeye devam etti. ancak me too hareketinden nasibini aldı ve mahkemelerde mahkum olmadıysa da dönemin ruhu kendisini yenilgiye uğrattı. milyonlarca dolarlık film&dizi projeleri iptal edilirken, ünlü oyuncular da bir bir kendisiyle çalışmayacaklarını beyan etmeye başladı. tabii bunda woody allen'ın diğer üvey kızıyla evlenmiş (!) olmasının da etkisi büyük. zira üvey kızlarından birini taciz etmekle suçlanan bir adam başka bir üvey kızıyla evlenmişse, hiç şüphelenmeyecek insan bile ne oluyor ulan orada der. belgeselin son bölümünün taciz davasının dışında, toplumsal ve endüstriyel tepkilere yönelip yönelmediğini de hep birlikte göreceğiz.

    ilk bölüm özelinde bir şeyler yazmak gerekirse;
    --- spoiler ---
    bu bölümde sıklıkla dylan ve mia farrow'un woody allen'ı suçlayan beyanlarını dinledik. belgeselin tarafsız kalma gibi bir amacı olmadığı açık. zira dylan ve woody arasındaki baba kız ilişkisinin, "normal" bir baba kız ilişkisi gibi olmadığı ve rahatsız edici durumlardan bahsedilen sahnelerde arşivlerden bilinçli olarak woody allen'ın dylan farrow'u kucağına oturttuğu, öptüğü, bolca fiziksel temas kurulan bölümler seçilmiş. bu da bir süre sonra şahsım da dahil olmak üzere izleyiciye "bırak ulan kızı şerefsiz!" diye bağırma isteği uyandırıyor. hele benim gibi woody allen'a ciddi şüpheyle bakan ve mağdurun yanında yer almaya her zaman meyilli bir insansanız. halbuki gördüklerimiz çoğu sıradan baba kız görüntülerinde görebileceğimiz şeyler. ancak objektif düşününce bir manipülasyonun da söz konusu olabileceği geliyor sanki aklımıza. tabii taciz, özellilke aile içi taciz öylesine iğrenç bir eylem ki, zaten genellikle kimsenin görmediği, kurbanın ifadeleri harici (ortada tecavüz ya da vücut sıvısı yoksa) hiçbir delilin olmadığı şekilde yapılıyor. dolayısıyla belgeselin manipülatif tarzı, tabii ki dylan farrow'un yalan söylediği anlamına gelmez. benim hissiyatım, mahkemenin de sonuçlandığı üzere, ortada dylan'ın ifadelerinden başka sabit bir delil olmayışından dolayı, en ufak delil sayılabilecek şeyi bile büyüteçle bakarak anlatma yolunu seçiyor belgesel. örnek olarak dylan farrow'un 5 yaşında aşırı utangaçlık ve içine kapanıklık yüzünden psikoterapiye gitmesi ve terapiste "bir sırrı olduğunu" söylemiş olması bile ekranda yazı olarak yazılarak bir delil gibi izleyiciye sunuluyor. düşününce o yaşlarda utangaç ve içine kapanık olan ve "bir sırrı" olduğunu iddia eden milyonlarca kız çocuğu vardır.
    --- spoiler ---

    yeni bölümleri izleyecek ve ilginç bulduğum yerleri yazmaya devam edeceğim.
  • imdb'de 3.7 gibi bir puanla açılış yapan belgesel. insanların genel algısı malesef leaving neverland'i değerlendirirken olduğu gibi, bu tip konularda büyük sanatçıların asla kötü şeyler yapamayacağını düşünmeleri oluyor. belgesel bu kadar kötü mü bilemiyorum ama, insanların bu tip taciz vakalarına yaklaşımı oldukça kötü. ortada kanıt yoksa, vaka da yoktur anlayışı pek doğru bir yaklaşım değil.
  • oturup ağzım açık 4 bölümünü de izlediğim sözde belgesel. hayatımda bu kadar aptallık seviyesinde taraflı bir şey izlememiştim. taraflı programlarda bile en azından biraz objektifmiş gibi gözükmeye çalışırlar. taraf tutarlar da daha akıllıca yaparlar. maalesef bunların zeki gözükmek gibi bir kaygıları hiç olmamış . yukarıda yazan sjw gibiler zaten ne söyleseniz inanacaklar.

    hep o sarı çıyan ronan farrow'un işi bunlar belli.

    yuh olsun sana hbo böyle bir saçmalığı belgesel diye yayınlıyorsun.
  • açıkcası izledim ve woody allen'ın dylan'ı taciz ettiğine 100% eminim. ancak bu belgesel de sinir olduğum hatta delirdiğim bir kişi varsa o woody allen değil, mia farrow. neden dylan sana bunu ilk bahsettiği anda polise gitmezsin? niye video çekmekle uğraşırsın? doktora gidiyorsun doktor polise bildiriyor. böyle bir saçmalık olabilir mi? sonra bir de woody allen'a doktorun polise bildireceğini bilmiyordum diyorsun. tamamen saçmalık bu adam serbestse sebebi mia farrow.
  • neden o zaman cikip konusmamislar? kesin para koparmak istiyolar. bu plan woody allen’i bitirmek icin bir kompile! yapmaz o oyle sey, kadinlari ve cocuklari cok seviyordu bi kere!

    (bkz: michael jackson savunmasi)
hesabın var mı? giriş yap