• argos'lu meshur kahin.(bkz: argonautlar)
  • thebai kentine saldıran yedi kraldan biridir. geleceği görme yeteneği olduğundan, tanrılara karşı savaşı kaybediceklerini gördüğünde kaçmak ister; ancak jüpiter'in savurduğu şimşekle yer yarılır ve yarığa düşerek toprağa gömülür.
  • öyküsü thebai efsaneler zincirine bağlı melampus soyundan ünlü bir kahin. oikles ile hypermestra'nın oğlu, alkmaion ile amphilokhos'un babasıdır.

    argos ili, kral proitos zamanında üçe bölünmüştü: bir bölümünü kendisi alır, öbürünü aynı soydan olan bias ile melampus arasında böler. bu soyların varisleri arasında kavga çıkar, melampus soyundan amphiaraos, bias soyundan adrastos'un babası talaos'u öldürür. adrastos sikyon'a, ana tarafından dedesi polybos'un yanına sığınır ve o ölünce kral olur. bir süre sonra amphiaraos ile adrastos barışırlar, amphiaraos bu barışı candan ister, adrastos ise art düşüncelerle karşılar. amphiaraos'un kendisine karı olarak verdiği eriphyle'yi bir şartla alır: kaynatasıyla arasında bir anlaşmazlık çıkacak olursa, yargıçlığını eriphyle yapacaktır. amphiaraos bu şartı da kabul eder. amphiaraos , kalydon avına ve argonaut'lar seferine katıldıktan sonra, adrastos onun thebai'ye savaş açan yediler'den olmasını ister. o sırada thebai'den kardeşi eteokles'in sürdüğü polyneikes adrastos'un konuğudur ve kardeşinden öç almak için yardım istemektedir. amphiaraos bu seferin yıkımla sonuçlanacağını, kendisinin de sağ dönmeyeceğini bilir, hem katılmak istemez, hem de adrastos'u vazgeçirmeye çalışır. ama polyneikes eriphyle'yi baştan çıkarır. kadmos'la evlenirken harmonia'ya tanrıların düğün hediyesi olarak verdikleri gerdanlığı armağan eder. kadın büsbütün polyneikes'le adrastos'tan yana döner, kocasını zorlar sefere katılmaya. amphiaraos verdiği sözü tutmak zorundadır, sefere çıkar. ama gitmeden önce oğullarına yemin ettirir: analarından öç alacaklardır. yolda başlarına gelen bazı olaylardan sonra, yedilerin düzenledikleri nemea yarışmalarında amphiaraos atlama ve disk atmada birinci gelir. thebai'ye varınca önderlerin her biri şehrin bir kapısına dayanır. aiskhylos'un ölmez eseri "thebai'ye karşı yediler" tragedyasında amphiaraos hem akıllı, hem yiğit bir adam olarak şöyle tanımlanır:

    "sonra kardeşine, güçlü polyneikes 'e
    çevirir bakışlarını;
    iki kez çağırır onu adını heceleyerek
    ve şu sözler dökülür ağzından:
    "güzel iş doğrusu bu yaptığın,
    tanrıların seveceği, torunlarının
    övünecekleri şanlı şerefli bir iş:
    bir yabancı orduyu üstlerine salıp
    atalarının yurdunu, soyunun tanrılarını
    perişan etmek!
    hangi dava insana ana sütünü kurutma
    hakkını verir?
    kılıçla fethedeceğin yurt toprağı mı
    destek olacak senin davana?
    bana gelince, ben düşman ülkesinde saklı
    kahin,
    ben bu toprağı besleyeceğim ölü bedenimle.
    çarpışalım: şerefsiz olmayacak beni
    bekleyen ölüm!
    böyle söyledi kahin, kalın tunç kalkanını
    kaldırıp göğsüne.
    hiçbir arma yoktu kalkanında;
    çünkü o kahraman görünmek değil,
    kahraman olmak istiyordu.
    derin kazıyor yüreğinin
    derin düşünceler yetiştiren toprağını.
    böylesi bir insana hem akıllı, hem yiğit
    hasımlar göndermelisin derim ben:
    tanrılara saygılı olandan korkulur."

    düşman kardeşler eteokles ile polyneikes birbirlerini öldürünce, şehir kurtulur, ama korkunç bir bozgun başlamıştır. amphiaraos ismenos ırmağının kıyılarına doğru kaçar ve tam düşmanı periklymenos ona yetişecekken, zeus'un saldığı bir şimşekle toprak yarılır ve ünlü kahini atları, arabasıyla yutar.

    amphiaraos'un toprağa gömüldüğü yer pausanias zamanında da gösterilirmiş. zeus bu tanrı sözcüsüne ölümsüzlük bağışlamış: attika'da oropos denilen bir yerde kahinliğini sürdürüyormuş.

    azra erhat - mitoloji sözlüğü
hesabın var mı? giriş yap