*

  • hidrojen bombasini icad eden sovyet bilimadami.önceleri nasil olsa atom sava$i cikmaz ve bu bombalar da yalnizca dengeleri saglar diye dü$ünen sakharin deneylerde birçok insanin ölmesinden sonra bu fikrinden vazgeçmi$ ve insanligi bu bombalardan kurtarmak için çali$mi$ti.ama ne yaptin be sakharinim.insanlar ölmeden önce dü$üneydin ya bunlari.$eker
    hastalarinin kullandigi sakarin adini bu bilimadamindan almi$tir ayrica.
  • sakar bi adammi$ zaten belli..
  • 1950'lerde sovyetler birliğinin hidrojen bombası geliştirmesinde katkıları bulunmaktadır. tam da bu tarihlerde, yaptığı işin etiği ile ilgili endişelere kapılmış sonucunda nükleer silahlanmaya ve politik ayrımcılığa karşı gruplara fikirleri ile destek olmuş, 1970'te moskova insan hakları komitesinin kurucuları arasında bulunarak sovyet rejimi ile yoğun bir şekilde sürtüşmeye başlamıştır. 1980'de gönderildiği sürgünden döndükten 3 yıl sonra parlamentoya girmiş ve aynı yıl kalp krizinden ölmüştür.

    sakharov düşünce özgürlüğü ödülü, 1985'te avrupa parlamentosu tarafından, insan hakları ve düşünce özgürlüğüne katkıda bulunan kişi ve kuruluşlara verilmeye başlanmıştır.
  • açıksözlülüğünden ve eylemciliğinden hiç bir ortamda vazgeçmemiş astrofizikçi.

    bir kokteylde khrushchev'in kendine "bize ne yapacağımızı söyleme, sakharov!" diyerek bağırdığı yazılmıştır.
  • martin caidin'in 1972 de yazmis oldugu the mendelov conspiracy adli yasaklanmis ve toplatilmis kitabinda gecen dr vadim mendelov isimli karakterin oldugu sanilan bilimci. ( ayrica mendelov'un dr.edward teller da olabilecegi tartisma konusu yaratmistir. )
  • hidrojen bombası projesinde çalışmış fizikçilerden sadece biridir. başlarda soljenitsin kadar ilkel olmasada 1970 sonrası gerçek bir anti-sovyetik kişiliğe dönüşmüş, batı bloğu tarafından da bu hareketi 1975 nobel barış ödülü kendisine verilmiştir. sovyetlerin afganistan'a müdahalesi sonrası, amerikancı mücahitleri "yurtsever" ilan eden sakharov psikolojik yardım alması için gorki kentine gönderilmiştir. 1986'da sovyetler birliğinde "acı çekmiş", "demokrat" bilim insanlarını yıkılışta kullanan gorbaçov tarafından moskova'ya getirtilmiş, çözülüşte önemli aktörlerden biri olmuştur. bir de vietnam savaşı için "abd'nin ülkeyi özgürleştirdiğini" söyledikten sonra abd tarafından sovyetlerin abd büyükelçiliğinin bulunduğu sokağa adı verilmiştir.
  • hakkındaki diğer tartışmalardan bağımsız olarak not düşülmesi gereken bir nokta; endonezya'daki komünist katliamına dönemin sovyet yönetimi (brejnev ve şürekası) sessiz kalırken saharov samizdat'ında konuyla ilgili geniş bir makale yayınlamış. endonezya'da yaşananları "gericilik, faşizm ve militarizmin aşırı bir örneği" diye nitelemiştir.

    ne yazık ki o yıllarda brejnev yönetimi kendisini "kapitalizmle barış içinde bir arada yaşama" politikasına o kadar kaptırmıştı ki, iş endonezya'da yüzbinlerce (500 bin ila bir milyon arasında kurban olduğu tahmin ediliyor) komünistin abd'nin desteğiyle katledilmesine göz yummaya kadar varmıştı.

    saharov'un bu olaydaki tavrı, proleterya diktatörlüğü altında bile canlı bir düşünce hayatının ve muhalefetin önemine bir örnek olarak verilebilir. 1960'larda halen kendisini komünist olarak tanımlayan ama sscb'nin daha fazla demokrasiye ihtiyacı olduğunu savunan, dört kez lenin, bir kez stalin nişanı ve üç kez de sosyalist emek kahramanı ödülüyle onurlandırılan bir sovyet yurttaşı olan saharov, sosyalist sistemin içinde değerli bir muhalif olarak kendisine yer bulabilseydi belki de 80'lerde savrulduğu pozisyona düşmez, daha önemlisi bu canlı düşünsel hayat sovyetleri daha diri tutabilirdi. neyse, sonuçta tarih biliminde keşkelere yer yok...

    sadece şunu belirtmiş olalım; saharov bazılarınca resmedilmeye çalışıldığı gibi komünizmin yeminli düşmanı, emperyalizmin doğrudan maşası falan değildi. yaşamının önemli bir kısmını inançlı bir komünist olarak, muhalefetteki yıllarının çoğunu da "demokratik sosyalizm" yanlısı olarak geçirdi. yaşamının son yıllarında nesnel olarak anti-sovyet bir pozisyona düştüyse, 'kabahatin hepsi de demeye dilim varmıyor ama birazı da' dönemin sovyet önderliğindedir, sanırım.
  • 1968 yilinda yazdigi "thoughts on progress, peaceful coexistence and intellectual freedom" baslikli makalenin tam metni:

    https://int.nyt.com/…ad9a/optimized/full.pdf#page=1
hesabın var mı? giriş yap