• fransız ressam.
    fransanın valecian kasabasında 1689 yılında doğmuştur ve yerel bir ressamın yanında çıraklık yaptıktan sonra 1702'de parise gitmiştir. tanınmış bir ressam ve gravür sanatçısı olan cloude gillot'un yanında bir süre çalışarak deneyim elde eden ressam rokoko sanat akımının en önemli temsilcilerinde biridir.
    ''kyrhera adasına yolculuk'' adlı eseri yapması 5 yıl sürmüş olsa da dönemin en önemli yapıtlarından biridir. tuval üzerine yağlıboya tekniğinde yapılan eser 1717 tarihidir. 129x194 cm boyutunda tablo günümüzde louvre müzesinde sergilenmektedir.
    kythera bir yunan adasıdır ve tanrıça aphrodite ile bağlantısı vardı. efsaaneye göre tanrıçanın denizin köpüklerinden doğduğu yer olarak adı geçen ada burasıdır. sonrasında istiridye kabuğunda sürüklenerek karaya çıkmıştır. resim bir bakıma aşk adasına yapılan yolculuğu anlatmaktadır. resmin en sağında görülen heykel aphrodite aittir ve onun sembolü olan güller ile çevrelenmiştir. resmin merkezinde yer alan çiftten kadın özlemle geriye doğru bakmaktadır. adeta bu büyülü adandan ayrılmak istemez gibidir. çiftlerden oluşan kafile dönüş yoluna hazırlanmaktadır ve kıyıda bir gemi onları bekler. resimde kullanılan sonbahar renkleri ve ufaktaki gün batımı bunun dönüş yolculuğu olduğunu teyit eder gibidir. ayrıca resim aşkın evrelerine de atıfta bulunur. bazı çiftler utangaç,bazı çiftler ise gayet rahattırlar. aralarında en aşık çift heykele en yakın olandır. bu çift dönüşün başladığının farkında bile değildir. küçük bir kız eteklerine çekerek onları uyarmaktadır.
    bir başka görüşe göre ise bu resimdeki çıkış noktası o dönemde paris de sergilenen ''üç kuzen'' isimli tiyatro oyunudur. oyunda gençlerin kythera adasını ziyaret ettikleri bir sahne vardır ve ressamın bu oyundan esinlendiğini öne sürenler olmuştur.
    bu resim ressamın kraliyet resim ve heykel akademisine kabul edilmesine sağlamıştır. fransız devriminden sonra ise lüks ve şatafatı simgelediği için gözden düşmüştür.

    ressamın bir başka önemli eseri ''pierrot'' yada ''gilles'' adıyla bilinen yapıtıdır. eser 1721 tarihlidir ve 185x150 cm boyutundadır. pariste louvre müzesinde sergilenmektedir. gilles karakteri komedya del arte olarak bilinen salonda doğaçlama bir karakter olarak karşımıza çıkmaktadır. burada acınası budala yada reddedilmiş bir aşığı simgelemektedir. oyunda onun yalnızlığı anlatılmaktadır. watteau'nun tekniği noktasal renk ve lekeleri kullanarak geliştirdiği bir tekniktir. daha sonasında bu teknik delacroix ve post empresyonistler tarafından da kullanılacaktır.
    sanatçının belkide en önemli tablosu ''gersaint'in izniyle'' isimli çalışmasıdır. eser 1720-1732 yılları arasına tarihlenir. berlinde charlottenburg sarayında segilenmektedir. eser kendi döneminde prusya krallığına ait bir yapıttır ve 163x306 cm boyutundadır. tuval üzerine yağlı boya tekniğinde yapılmıştır. çar petro bu yapıta çok sahip olmak istemiş ancak başarılı olamayınca gravür bir kopyasını yaptırmıştır. eser prensip olarak sanat tarihçisi ve eleştirmen olan roger de piles'in mükemmel sanat-resim teorisinden yola çıkılarak yapılmıştır. buna göre ressamlar kompozisyon, çizim, renk ve anlatım yeteneklerine göre sınıflandırılırlar. resmin konusu watteau'nun yakın arkadaşı olan tablo taciri ve sanat tarihçisi françis gersaint'in dükkanında geçmektedir. burada ilginç bir sahne düzeni söz konusudur. aslında resim dükkanın içini gösterirken, direkt olarak sokağa açılmaktadır. resmin en arka planında bir kapı yer alır. resimde arkası dönük pembe giysili kadın sanat eseri incelemek üzere dükkana gelmiştir. sandıktaki resim 14. louis'e aittir ve onun devrinin bittiğini anlatmaktadır. en soldaki figür ise pembe giysili kadının yasak aşkıdır. resimde ayna basiret, saat ise zamanın geçiciliğini anlatır. saatin altında yer alan kadın ve erkek figürü ise aile kurumunun kutsiyetini simgelemektedir. sağdaki yaşlı çift eğilmiş bir nü tablosu incelerler. onların önünde yer alan kadın figürü ise biraz rahat bir kadın teması oluşturmaktadır. sahnenin en sağında sadakati simgeleyen köpek sokağa düşmüştür. resim eski düzenin değişimi ve burjuva ahlakının çöküşünü eleştirel bir tarzda ortaya koyar. watteau'nun son yapıtıdır ve din temalıdır. benzer bir yapıt wiiliam hogarth tarafından da ele alınmıştır.
hesabın var mı? giriş yap