• 2013 yılının başından itibaren ete kemiğe bürünmeye başlamış, imralı'daki pkk lideri abdullah öcalan'la diyalog vasıtasıyla yürütülen süreç.

    kamuoyunda çözüm süreci veya imralı süreci de deniliyor.

    son olarak kamuoyuna sızdırılan görüşme notlarıyla ilgili, ahmet türk "bu yansımanın sürece zarar verdiğini ve zarar vermek istediği bir mantıkla gündeme geldiğini düşünüyoruz. başından beri söyledik barışı en fazla zorlayan, isteyen biziz. asla ve asla parti olarak böyle bir şeyi yapmayız ve parti olarak bunu bir ahlaksızlık olarak değerlendiririz" demiş:

    http://www.marksist.org/…urt-tarafi-izin-vermeyecek
  • dünden buna ilişkin üç yorum:

    üçüncü yolda son durak

    http://www.marksist.org/…388-ucuncu-yolda-son-durak

    tarihi günler: kemalist rejim can çekişiyor

    http://www.marksist.org/…malist-rejim-can-cekisiyor

    imralı’daki yoldaş

    http://www.marksist.org/…ey/10387-imralidaki-yoldas
  • her gün daha fazla duyduğumuz terane. ağızda kekremsi falan değil direkt olarak bok tadı bırakıyor. o derece politik ve haysiyetsiz. büyük usta böyle uygun görmüş heralde.
  • 8 kamu görevlisinin bugün serbest bırakılması ile ilk meyvelerini vermeye başlayan, sonuna kadar desteklediğim, eleştirenlere ve köstek olmaya çalışanlara da şüphe ile baktığım durum.
  • "bugün 'hakikat anı'nın sorusu şu: barış sürecinin yanında mısın, karşısında mı?

    ve bugün "sürecin karşısındayım ama sor neden" diyen 'dost'a ayıracak vaktimiz yok, "barış sürecini destekliyorum" diyen 'yabancı' ile diyalog geliştirme zamanı.

    eski-ulusalcı sol "ışıklar içinde" yatsın. merhumu 'iyilerden' bilmezdik.

    yeni, özgürlükçü ve enternasyonalist sol, barışın bereketli ikliminde serpilip büyüsün.

    arada kalanlar ise karar vermek için elini çabuk tutsun. konuşulması gereken zamanda susan, yarın "ben de barışseverdim" dese de inandırıcı olmayacak. unutulmasın."

    http://www.marksist.org/…bey/10637-durum-muhasebesi
  • bahsedilen süreçte hükümetin ne derece samimi olduğuna dair kuşkularım var. gelinen noktada henüz kürtlerin umutla süreci itekleme telaşından fazlasını göremedik. oysa yakın tarihde görüp yaşadıklarımız, kürtlerin barışa susamış ve en küçük barış kırıntısına büyük umutlarla sarılma eğilimleri, onları bir süre sonra kandırılmışlık duygusuyla yüzleşmek durumunda bırakıyor.

    hükümetin demokratikleşme iddiasında başlattığı bu süreç mevcut durumda sanki pkk nin tasfiyesi meselesine indirgeniyormuş gibi tehlikeli bir hal almak üzre. medyada yazılıp çizilenler, sürece ön ayak olmasını umduğumuz akil(?) adamlar şimdilerde nedense sadece pkk nin dağ kadrosunun silahsızlandırılması ve tasfiyesi husunda kafa patlatır oldular. hani sorun sanki sırf pkk mensuplarının yaptıklarından pişman olmuşlarda ceza almadan nasıl kurtulurum telaşlarıymış gibi gösteriliyor. unutulmaması gereken asıl nokta bu adamların zaten bu süreç başlamadan önce de on yıllardır bu mücadelenin içinde oldukları ön kabulünü göz ardı etmemektir. ve bu mücadeleyi bırakacaklarsa da ellerinde inançlarını törpüleyecek güçlü argümanlara ihtiyaçları var. bu tatmin olma duygusu olmadan mevcut durumda kimsenin evine dönmeyi istediğini öngörmek de saçmalık olur.

    umut hep ihtiyacımız olan şey, kırıntı da olsa var olması olmamasından hep daha iyidir. ama malesef umudun büyük olduğu yerde hayal kırıklıkları da o derece büyük oluyor. elbette bu hassas süreçten bir barış çıkması hepimizin en büyük umudu ama tek taraflı bir barış telaşı bu süreci pek bir yere götürebilecekmiş gibi durmuyor. bu şansı kullanamadığımızda da başımıza gelebilecekleri bu aşamada konuşmak dahi istemiyorum. bence şuan kürtlerin barış iradesi hususunda herhangi bir çelişki görünmüyor. samimi oldukları konusunda da herhangi bir şüphe söz konusu değil. öyleyse şimdi, hükümetin adaya gidecek isimleri belirlemek gibi önemsiz bir meseleden suni anlaşmazlıklar türetmekten daha fazlasını da yapması gerekiyor.
  • kim ne derse desin, türkiye'de artık yeni bir dönem açılıyor, bu savaşın 30 yıldır türkiye'ye kaybettirdiklerine artık kimsenin dayanacak gücü kalmamışken barış sürecine karşı çıkan sinek vızıltıları (ki bunlar seslerini asla yükseltemeyecekler, kimse de bunları dikkate almayacak) ortaya koydukları adam akıllı bir gerekçe yok, zaten süreci desteklenemeyen adamlar yıllardır bu işten beslenen kan emici siyasetlerin ortak düsturu ama artık yağma yok, sırrı sakık'ın artık ancak paltosunu vestiyere asarsınız demesiyle ete kemiğe bürünmüş son derece somut ve durdurulamaz bir süreç, bugün nevruz'da yapılacak açıklamayla daha da netleşecek.
hesabın var mı? giriş yap