• 2009 eylül ayında yitik ülke yayınları'ndan doğan, geniş bir yazar kadrosuna sahip öykü kitabıdır. kitap bozcaada için yazılmıştır. adanın kokusunu taşıyan onlarca öyküden oluşmaktadır.

    kapak arkasından:
    “bozcaada’ya gitmek…” iki sihirli sözcük. ada orada bizi bekliyor her zaman. tek yapmamız gereken bir sırt çantası hazırlamak belki, belki de hiç düşünmeden ilk otobüse yer ayırtmak. “bozcaada öyküleri”, gidenler, gidemeyenler ve hep gitmek isteyenler için kaleme alınmış bir kitap. uzun bir çalışmanın ürünü olan bu eşsiz kitap elinizden düşmeyecek. tıpkı ada gibi; çantanızda, kütüphanenizde, ofisinizdeki sıkıcı çekmecenizde hep sizi bekleyecek. okuduğunuz her öyküde daha derin bir nefes alacaksınız. dar sokaklarıyla, üzüm bağları ve ünlü şaraplarıyla, polente feneriyle, dev rüzgârgülleri ve kalesiyle olduğu kadar yaşanan aşklarıyla da bozcaada sizleri çağırıyor. sayfaları çevirin ve kaçın bu kentten…

    “bozcaada öyküleri” kitabında 34 yazar sizi öyküleriyle yolculuğa davet ediyor. gülsel ceren güneş, çiğdem aldatmaz, çiler ilhan, deniz günal, duygu günkut, ebru durupınar, esra e. kutengin, figen alkaç, gürgen öz, hasan topçu, idil giray, jak alguadiş, kadir aydemir, lâle dilligil, mehmet ünver, nefin huvaj, neval sultan, nihat ziyalan, nurcan göksel, özlem özyurt, reyhan yıldırım, sabri kuşkonmaz, saliha yadigâr, seran demiral, serdar çekinmez, serkan türk, sine ergün, sinem karhan, solmaz aksoy, turgay yılmaz, türkan çim işık, yeşim ağaoğlu, zerrin yılmaz ve zeynep zişan öyküleriyle kitapta yer alıyorlar. bozcaada yolcusu kalmasın!

    not: kitap punto dağıtım tarafından tüm türkiye'ye dağıtılmaktadır. online satış ise www.pandora.com.tr adresinden yapılıyor.
  • kitap elime ancak dün geçti ki ada zamanıyla dün yüz yıl öncesi bile olabilirdi.

    ilk heves çiler ilhan'ı okudum: bozkırkurdu'nunun mozart'ıyla buluşması...
    birkaç on yıl öncesinden gördüğü bir anı yazmış herhalde. bence de dejavu:) ne gariptir ki adayla ilgili ilhan'ın yazdıklarına benzer bir duygu yaşamışım ama bunları asla onun gibi getiremezdim dile.

    şimdilik bir de turgay yılmaz'ı okudum: bozcada...
    anlatımı yalın olduğu kadar örgüsü de karmaşık bir hikaye.

    kitap elimde, bir yolculuk daha oldu bana. bu kez farklı gözlerden bozcaada...
  • sevgili neruda'nın "ada öyküleri" serisinin ikinci kitabıdır. devamında hangi adalardan öyküler okuyacağız bilinmez ama yassıada öyküleri ile
    par(s)ayı götüreceği a$ikardır.

    (bkz: demedi demeyin)

    (bkz: cunda öyküleri)
  • bugünkü cumhuriyet pazar ekinde bir tanıtım yazısı çıkan kitap. umarız ada serisi devam eder.
  • 34 yazar ve 34 öykü barındıran harika bir kitap. tek korkumuz hemen bitecek olması. bu yüzden mümkün olan en uzun üsre dayandırmaya çalışıyor ve günde sadece tek doz öykü alıyoruz. bu durumda 34 gün yeter bize.
    bu kitap aslında 33 yazar ve 33 öykü şeklinde tasarlanmış işin başında. ama araya nifak tohumları atmakla tehdit eden bir yazara mecburen torpil yapılmış ve o da sıkıştırılmış araya. yoksa o yazar uzaktan inisiye yapıp kitabın kısmetini bağlayacakmış, öyle duydum. kimdir bu yazar bilmiyorum.
    bir de atlantis'in bir öyküsü var bu kitapta. ama ben zaten biliyordum o öyküyü önceden. kitaba 10 puan, atlantise 3 puan verdim. ne de olsa o kadar uğraşmış hazırlamış bişeyler. ayıp olmasın şimdi.
  • güzel karşılaşmalara vesile olan kitap. bozcaada'ya nasıl gidilirin cevabı olan kitap.
  • bozcaada'da (bkz: hotel fahri)'nin desteğiyle adada çok okunan, herkesin merak ettiği kitap oldu. bir imza günü ve söyleşi bile yapıldı, çok da keyifliydi.
  • bozcaada'yı sevenlerin ve özleyenlerin okuması gereken özel bir öykü kitabı. http://www.kitapvitrini.com/…leri-9789944362016.htm
  • öykülerin yarısından fazlası rica minnet üzerine internetten görsellerine ve en çok neyi meşhurdur diye bakılarak yazılmış ya da hali hazırda bulunan bir öyküye bozcaada kelimesi monte edilmiş hissi uyandıran bir kitap. zira hikayeler çoğunlukla insan doğası üzerine ve belli bir mekana bağlı olmayan türde hikayeler. yani oradaki bozcaada kelimesini çiz, üstüne heybeli yaz burgaz yaz hatta beyoğlu, beşiktaş yaz fark yaratmaz. bozcaada’ya özgü, sokaklarından kopup gelen, oranın havasını solumuş, adı geçmezse anlam kaybedecek hikaye yok neredeyse. bu açıdan hayal kırıklığı yarattı doğrusu. içindeki bazı öyküler gerçekten güzel olsa da bozcaada farkını hissettiremiyor maalesef. isim vermeden tüm adalara hitap edebilecek fakat pek tanıtıcı bir yanı olmayan ya da ayrıca merak uyandırmayan türde bağımsız bir öykü kitabı olarak okumalı.
  • yaşamaktan, yazmaya vakit bulamadığım kitabın olası ismi. (bkz: benden önce yapmıslar ya la)
hesabın var mı? giriş yap