direk
-
genellikle yuksek ve kolay ulasilamayacak durumda olmasi gereken, serbest dolasim alaninda engel yaratmayacak sekilde nesnelerin konuslandirilmasi icin topraga cakilan uzun, uzunluguna oranla kalin olmayan, tahta ya da metalden yapi.
-
otomobillerin yayalar yerine carpmayi tercih etmeleri gereken nesne
-
bir tip toplumsal cezalandırma yöntemi.
erkek kurbanımızın karga tulumba modunda taşınırken " durun lan nereye götürüyorsunuz " derken ortamda bir direk görülmesi ve bacaklarının aralanarak direğe sokulması şeklinde bulunmuştur.
zamanla yeni teknikler keşfedilmiştir. bunlardan biri ise kişinin bacak arasından portatif ve uzunca bir borunun geçirilerek kişinin hoplatılması*dır -
(bkz: evimin direği)
-
(bkz: direksiyon)
-
"direkt" ile sinir bozucu siklikta kari$tirilan sozcuk. oyle ki, insan "direkt" gormeye hasret kalmi$, gozleri doluyor, o derece.
-
bu toplumsal ceza yönteminin şiddeti direğe taşıyan kişilerin ivmesiyle ve tüm sistemin kütlesiyle f=ma formuyla bağıntılıdır. ivme de kendi içinde o anki hayvanlık katsayısı ve cezalandırılacak kişinin işlediği suça bağlı olarak değisir. oluşacak f kuvveti belirli bir eşik değerini* aşıyorsa işlem başarıya ulaşmış, sanık cezasını çekmiş demektir. kalabalık naralar atarak hocaların korku dolu bakışları arasında ortamdan uzaklaşır.
(bkz: bornova anadolu lisesi)
(bkz: bayir) -
(bkz: ortadirek)
-
(bkz: direklerarası)
-
(kşz: direkt)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap