• özbek kökenli istihbaratçı ve mhp yöneticisi.
  • 1963 yılında talat aydemir önderliğindeki ihtilal girişimine katıldığı için kara harp okulu'ndan atıldı. hukuk fakültesini bitirdikten sonra, fuat doğu'nun isteği ile mit'de çalışmaya başladı. 1977 yılında mit'ten ayrıldıktan sonra mhp'nin yayın organı hergün gazetesinde yönetici oldu. mhp almanya genel müfettişliğini yaptı. alman istihbaratı ve cia ile yakın ilişki kurduğu iddia edildi. 12 eylül sonrasında başlayan mhp davasının sanıkları arasında yer alıyordu. afganistan'da çarpışan raşit dostum'a yollanan yardımlar ve özbekistan'da gerçekleştirilen darbe girişiminde adı geçti.
  • irfan ülkü tarafından hayatı kitaplaştırılan renkli sima.

    (bkz: büyük oyundaki türk enver altaylı)
  • dünkü cnntürk/aykırı sorular programına katıldı.ilginç programdı.nazım hikmet için söyledikleri az da olsa ufkumu genişletti.
    normalde link veririm ama söylediklerini önemli gördüğümden burada kalmasını istedim.

    alıntıdır,buyrun;

    eski mit mensubu, yazar ve sovyetolog enver altaylı’nın konuk olduğu programda, soğuk savaş yıllarındaki türk milliyetçiliği, o dönem cia adına casusluk yapan türkmen asıllı ruzi nazar’ın hayatı üzerinden tartışıldı.

    cia’de 40 yıl boyunca görev yapan türkmen asıllı ruzi nazar’ın sovyetler birliği’nin dağılması için verdiği mücadeleyi enver altaylı geçtiğimiz günlerde kitap haline getirmişti.

    altaylı programın bir bölümünde ruzi nazar’ın moskova’dayken görüştüğü nazım hikmet ile aralarında geçen diyaloğu, hararetli bir şekilde, ayağa kalkarak anlattı.

    programın son bölümündeyse enver aysever, altaylı’ya; "türk milliyetçiliğinin amerikan emperyalizmi’ne hizmet edip etmediğini” sordu. altaylı, soruyu türkiye’nin ve amerika’nın çıkarlarının paralel olduğunu söyleyerek yanıtladı.

    işte altaylı'nın anlatımı ile cia ajanı ruzi nazar ile nazım hikmet'in diyalogu:

    nazim demiş ki "amerikayi iyi değerlendir..."

    enver altaylı: ruzi, nazım ile görüştüğünde, vatanını, milletini, nerede okuduğunu, savaşta ne yaptığını ve amerika'da olduğunu bütün bunları anlatıyor açıkça. nazım, ruzi'ye orta asya'yı çok iyi tanıdığını, oralara gittiğini anlatıyor. ruzi, kurtuluş savaşı destanını okumuş. ruzi'yi etkileyen sözlerden birisi de o. türkistan tabirini nazım da kullanıyor. türkistanlı hacı ahmet diyor destanda. şunu söylüyor nazım: "iyi değerlendir amerikayı. o büyük bir imkan, oku, eğitimini tamamla, yaz..."

    enver aysever: ajan olma...

    enver altaylı: müsade edin. anlatıyorum.

    enver aysever: hep müsade ediyorum.

    enver altaylı: kalkıyor.

    kalkmayin kameradan çikiyorsunuz

    enver aysever: kalkmayın kameradan çıkıyorsunuz.

    enver altaylı: kalkıyor, yürüyerek, "büyük devletlerin oyuncağı olmamak gerek" diyor.

    enver aysever: kim diyor bunu?

    enver altaylı: nazım söylüyor.

    enver aysever: ondan beklenen bu...

    enver altaylı: üç defa, "büyük devletlerin oyuncağı olmamak gerek"... bu ne demek biliyor musunuz? "sen de olma! ben oldum yanlış oldu" demek.

    enver aysever: bu sizin yorumunuz.

    nokta nokta yiyip büyük devletlerin oyuncaği olmamak gerek

    enver altaylı: "sonra ne diyor biliyor musunuz... nokta nokta yiyip büyük devletlerin oyuncağı olmamak gerek." şimdi...

    enver aysever: oturun isterseniz.

    enver altaylı: nazım bunu söylüyor.

    enver aysever: heyecanlandınız.

    enver altaylı: tabi tabi.

    enver aysever: nazım'dan ötürü mü heyecanlandınız?

    nazim'i sevmemek mümkün değil ki

    enver altaylı: nazım'ı severim.

    enver aysever: nazım'ı sevmemek mümkün değil ki...

    enver altaylı: şiirlerini severim. cezaevinde "novaya ekonomicheskaya politika" yeni ekonomi politikasını, kollektifleştirmeyi öven sistemle ilgili şiirlerini malesef sevmem.

    enver aysever: bir şey sorabilir miyim size? siz amerikan, alman, ingiliz, israil istihbaratları ile çalıştınız değil mi?

    enver altaylı: ben mi?

    amerikan, alman, israil istihbaratlari ile işbirliği yaptiniz değil mi?

    enver aysever: iş birliği yaptınız değil mi?

    enver altaylı: hayır hayır. işbirliği değil.

    enver aysever: bir şey söyleyeceğim de...

    enver altaylı: benim pozisyonumdaki insanların cia'den de tanıdığı vardır. kgb'den de dostlarım, tanıdıklarım vardı.

    enver aysever: bir şey soracağım da ondan diyorum. bütün bunları gördüğünüz zaman, herkes kendi memleketi için istihbaratçılık yapar benim bildiğim. bana burada tuhaf gelen, siz bu kadar hararetle anlatmanıza rağmen bir insanın amerikan çıkarlarını bu kadar savunup da milliyetçi olmasını ben anlamıyorum.

    enver altaylı: ruzi hayatının hiç bir döneminde amerikan çıkarlarını savunmadı.

    enver aysever: nereden maaş alıyordu?

    enver altaylı: amerikan çıkarlarını, kendi ülkesinin çıkarlarını savunmak, amerikan çıkarları ile paralelik arzettiğinde onun hesabını ruzi'ye sormamak gerek.
  • rusya ile yaşanan uçak krizinin ardından putin'in çok yakında bir türk uçağını düşüreceğini iddia eden emekli mitçi.

    http://www.aksam.com.tr/…ini-dusurecek/haber-473280
  • soğuk savaş dönemi dünya kutuplaşmış.bu kutuplaşmanın başrol oyuncusu olan iki ülke abd ve rusya karşılıklı cephe almış birbirlerine. her iki ülkenin oynadığı bu santraç oyununu masanın etrafında izliyor tüm ülkeler.türkiye'de bu oyuna kayıtsız kalmıyor, masadaki her iki oyuncunun kıyasıya çarpışmasını kimi zaman tüm iştahıyla kimi zaman sabırsızsızlıkla izliyor. bu duygu karmaşası içerisinde oyunun cia hamlelerini büyük bir alkış tufanıyla alkışlıyor ve dolayısıyla tarafını belli etmekten geri kalmadığı zaman dilimlerinde..

    takvim yaprakları 1959 tarihini gösterdiğinde bir adam beliriyor ankara semalarında adı ruzi nazar olan sonrasında üzerinde büyük bir bilinmezlik dağı oluşturacak nazar, amerika birleşik devletleri büyükelçiliğinde görev yapmaya başlıyor.peşi sıra türkiye'de komünizmle mücadele derneği adlı dernekler kurulmaya başlanıyor ve çok ilginçtir kominizmle mücadele derneğinin ikinci şubesini fetullah gülen adlı imam erzurum'da açıyor..

    sadece abd elçiliğinde zamanını harcamayan nazar mite yanaşıyor.hem cia hem mit.cia'nın mit personelinin maaşlarını ödediği teknik destek ve ekipman yardımı yapıldığı zamanlar.işte bu zaman dilimlerinde asker kökenli enver altaylı'yla tanışıp türki cumhuriyetlerdeki planlarında düşünce ve eylem olarak altaylı'yı yetiştirip adeta altaylı'yı sahada eğiterek türkiye'de en önem verdiği geleceğe dair öğrencisinden büyük beklentileri olan bir istihbaratçı olarak eserini izlemeye başlıyor ki bu seyirde çoğunlukla eseriyle gurur duyuyor...

    altaylıyı anlamak için ilk olarak nazarı anlamak gerekiyor.nazarın yolu nerelere düştüyse altaylı'nın yolu oralara düşmüş.cianın gölgesinde ve kanatları altında yaşanan onca yıl ve sonrasında;

    fetullahçı terör örgütü şüphelisi mit üst düzey yönetici personeli mehmet barıner yurt dışına kaçırılması konusunda kendisinden yardım talep etmesi sonucu yakalanıp tutuklanıyor...oysa ki barıner bu esnada takip ediliyor..belkide yapılan bu takip ile muhteşem bir operasyona imza atılıp cia nın çocuklarının başarıya ulaşmaları 15 temmuz 2016 sonrası bir kez daha engelleniyor..

    yoksa nazardan altaylı'ya..altaylı'dan barınere uzanan zincirde mit cia'yı kovup millileşiyor mu?..

    kimi zaman puslu havada ki bir kurt..kimi zaman ayaklarıyla çimleri ezen bir fil.. kimi zaman mavi bulutlarda kanat çırpan posta güvercini...
  • http://seslimakale.com/…inin-50-milyon-dolari-22167

    ersin ramoğlu : kazak bankasının 50 milyon doları

    enver altaylı türki cumhuriyetlerine çok operasyon çekti.
    uzun lafın kısası, fetö istedi o yaptı.
    hem örgütledi hem okullarını açtı.
    kuzenleri kavuncularla birlikte sakalsız'ı paraya boğdu yani.
    o aksini söylüyor ama eski bir mit'çi olan enver altaylı'nın cıa'nıntezgâhladığı 15 temmuz darbesi ile yine fetö'nün organize ettiği gezi'niniçinde olmaması mümkün değil.
    'darbeci olacak çocuk b.kundan belli olur' dememişler boşuna!..
    adam daha harp okulu öğrencisiyken talat aydemir ayaklanmasına katıldı.
    15 temmuz darbesinden iki gün önce de ankara'daydı.
    hem altaylı dünyanın en büyük casusu olan ruzi nazar'ın talebesidir.
    o ruzi nazar ki;
    1967'de rusya yanlısı nasır'a arap/israil savaşında şapkasını ters giydirmiştir.
    iran'da rehin tutulan abd'li diplomatların kaçırılmasını planlamıştır.
    afgan mücahitleri o örgütlemiştir.
    taliban'ı silahlandıran ve el-kaide'nin çekirdek kadrosunu oluşturan kişidir ruzi nazar.
    boru değil yani…
    enver altaylı bu adamın talebesidir.
    hem örgütçüdür, hem darbeci.
    ikisi de fergana vadisi'ndendir.
    antalya'da gözaltına alınıp tutuklanması pkk'yı silaha boğan abd'ye bir mesajdır.
    alman vatandaşı olduğu için de almanya'ya bir göndermedir bu.
    kardeşi taha altaylı da boş biri değil.
    onun da ilginç bağlantıları vardır.
    fetö'nün kripto ismidir.
    kazakistan ve özbekistan'da iş tutar.
    almaata'daki g- balık'ı o işletir mesela.
    reina'nın sahibi mehmet koçarslan, "g-balık'ın aslı ci-balık'tır ve tahaaltaylı'ya franchise olarak verilmiştir" dedi.
    adam parasını bile alamadı.
    ama kazakistan'daki türkler g-balık'ı 'gülen balık' olarak bilir ve tanır.
    neden?
    taha altaylı böyle tanıtıyor da ondan.
    ***

    taha altaylı her fırsatta bize küfreden, pkk ile kol kola yürüyen alman yeşiller partisi'nden claudia roth ile de kankadır.
    milliyetçi olduğunu iddia eden birinin pkk'cı biriyle dostluğu tuhaf değil mi?
    roth en çok diyarbakır'a gitti.
    orada pkk'yı örgütledi.
    onlara silah ve para yardımı yaptı.
    sonra da yakın dostu altaylı için türkiye'ye geldi.
    enver altaylı'nın kardeşi taha adana'da ted koleji'ni işletiyor.
    bana göre göstermelik işidir bu.
    asıl işleri kazakistan ve özbekistan'dadır.
    oralarda fetö adına film çeviriyor!
    son bomba da bir kazak bankası ile ilgili.
    iddiaya göre fetö bankanın genel müdürüyle anlaşarak milyon dolarları cebine attı.
    olayda enver altaylı'nın küçük kardeşi taha'nın da adı geçiyor.
    batan para az buz şey değil hani.
    tam 50 milyon dolar.
    para pensilvanya'ya transfer edilmiş.
    iş yakında patlar… enver altaylı'nın "fetullah gülen ile hiç görüşmedim" lafları da doğru değil.
    sanki fetö'yü cıa'ya o teslim etmedi.
    o kadar eski dostturlar yani.
    altaylı'nın kuzenleri kavuncu'ların da fetö ile ilişkisi sıradan bir ilişki değildir.
    fetullah gülen'den sonraki adam olan mustafa özcan da çok yakın dostudur.
    altaylı'nın fetö'nün 2 numaralı adamıyla 17-25 aralık darbe girişimisırasında, dershane tartışmaları ve gezi olayları döneminde defalarcagörüştüğü tespit edilmiştir.
    dahası her kritik olay öncesi altaylı, mutlaka fetö ile irtibat kurmuştur.
    bunları elbette anlatmaz.
    dişlerini sökseniz bile anlatmaz.
    mesela altaylı çukurambar'daki 15 temmuz darbe toplantılarına da katılmıştır.
    adil öksüz'le yakın ilişkisi olduğu ifade edilmektedir.
    türki cumhuriyetleri avucunun içi gibi bilen altaylı'nın yabancı istihbarat servisleriyle de teması sürmektedir.

    not: antalya sağlık müdür yardımcısı dr. ferhat sarıbek kaç kez kazakistan'a gitmiştir ve niçin gitmiştir?
    gidişinden bakanlığın haberi var mı?

    sabah
    6 eylül 2017
  • --- spoiler ---

    1977-1980 arasında mhp’nin yayın organı hergün gazetesi'nin genel yayın müdürlüğü ve başyazarlığını yaptı.
    --- spoiler ---
  • fethullah gülen'e “muhterem efendim” diyerek yazdığı mektupta şöyle yazmış:

    “yeni genelkurmay başkanı’nın (ilker başbuğ'u kastediyor) zat-ı âlinize ve yapılan hizmetlere bakışı son derece menfidir (olumsuzdur). yeni görevine başlar başlamaz bazı generallerin yakın takip ve dinlemeye alınmaları konusunda verdiği talimat son derece üzücüdür. bu yedi generalin izlemeye alınmalarının gerekçesi zat-ı âlilerinize taraftar oldukları iddiasıdır” sözleriyle başbuğ’u gülen’e şikâyet etti. mektubun ardından başbuğ, 6 ocak 2012 tarihinde, kozinoğlu 10 mart 2011 tarihinde tutuklanmıştı.

    http://www.cumhuriyet.com.tr/…ari-ortaya-cikti.html
hesabın var mı? giriş yap