*

  • ekonomide fizyokrat akimin kurucusu. ilk makroekonomik tabloyu yapmistir, ancak makroekonomi resmen keynes ile baslamaktadir (1936), bu yuzden quesnay'in ekonomik tablosu tarihsel bu kucuk sikinti disinda ilk makroekonomik tablo olarak kabul edilir. 4 haziran 1694 dogumludur; kral louis 13 un doktoru iken, bir havalara girmis devletin iktisadi durumunu duzeltebilecegini sanmistir.* kralin doktoru olmasi onemlidir zira yasama ve yurutme yetkisine sahip kisiyle samimiyeti vardir onu ciplak bile gormuslugu vardir belki*. neyse konuyu dagitmayalim, bu amca diyor ki;

    efendim, ulkemizde dolasan para miktari 5 milyon livre de tournois olsun. bunun 2 sini koylulere 2 sini soylulara 1 ini de burjuvalara verelim.
    koyluler 1 ini yesin biriyle burjuvalardan esya alsin, soylular 1 ini yesin 1 ini seneye koylulere avans versin, burjuvalar da ellerindeki 1 ile koylulerden yiyecek alsin.

    bir dahaki senenin basinda ne oluyor? koylulerde 1 i burjuvalardan 1 i soylulardan gelen 2 var. peki gecen sene 1 ekmislerdi, o ne oldu? onunla 1 koyup 2 aldilar, aynen soylulara verdiler. soylularda koylulerden gelen 2 var. burjuvalarda da koylulerden gelen 1 var. yani yine herkes basladigi yerde.

    bunu goren louis 13; "vay anasini demek boyle oluyormus" der. onun yanindaki dalkavuklar da; "aaaa m. quesnay'in tablosuna bakin, ne guzel zikzakli falan derler." tablonun adi zikzak tablosu olarak da anilmaya baslar. m. quesnay da olur m. zikzak.

    peki simdi gelelim bircok iktisat profesorunu kilitleyebileceginiz noktaya. quesnay neden 5 sayisini secti? toplayip cikarmasi kolay oldugu icin mi? 10' u da secebilirdi? neden 5?

    --- spoiler ---
    quesnay ne is yapardi? doktordu degil mi? evet. peki insanin damarlarinda ne dolanir? kan. bir insan vucudunda kac litre kan vardir? 5.
    --- spoiler ---

    quesnay bu tabloyu krala gostermis ve; "efendim, isleri oluruna birakalim,* vergileri arttirmayalim. ekonomide dolanan para, vucutta dolanan kan kadar onemlidir. siz koylunun vergisini arttirirsaniz ekonomi tikanir. maazallah." demistir.
    peki kral dinlemis midir? hayir.

    bu tablonun bir eksigi daha vardir, bu noktayla kimseyi kilitleyemezsiniz, herkes bilir. makroekonomide amac gelisim saglamaktir, quesnay'in tablosu yerinde saymaktadir; peki neden? quesnay'in amaci devleti kalkindirmak degil, var olani korumak, bozulmasini engellemektir. ayrica bu tablo bize daha o zamanlarda sosyal siniflarin varoldugunu, devrimin yolda oldugunu anlatir.
    koyluler uretimci sinif, soylular toprak sahibi olduklarindan dolayi "sahip" sinif, burjuvalar ile toprakla direk munasebetleri bulunmadigindan dolayi kisir sinif olarak degerlendirilmistir.

    bonus: adini veremeyecegimiz bir dinin mensuplari para stoklamak gibi bir aliskanliga sahiptir. bu yuzden mensubu bulunduklari devletin ekonomisini tez zamanda cokertirler. ve bu sebepten oturu, tarihlerinde sadece surgunler yazar.
  • kral adam. sırf bu adam yüzünden nefret ettiğim okulu bitirip, bir de iktisat politikası master'ı yaptım. nedense pek mantıklı gelmiştir hep bana teorileri. ya da teorisi. bilemedim. enteresan. ha bi de friedrich list var. kadersizlere sempatim var sanırım.
  • ekonomik yapıyı insan vücuduna benzeten ancak bu şekilde üretim sistemlerini durağan, değişmeyen yapılar olarak ele alan ve bu şekilde determinist kalıpların içinde kalan burjuva iktisatçısı.

    aşağıdaki linkte, kendisine ait olan ve tarihteki ilk makroiktisadi tablonun görüntüsü bulunmaktadır.

    http://upload.wikimedia.org/…42/quesnay_tableau.jpg

    telafuz için dipnot: isminin fransız aksanıyla okunuşu "fransua kisne" şeklindedir.
  • doktor quesnay merkantalist akımdan sonra fizyokrası doktrini adı altında yeni bir akım ortaya sürmüştür. tarıma dayalı bu doktrin klasik iktisatta olduğu gibi, `bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler` politikasını savunur. ülkelerin geçim kaynağını tarıma dayandırarak doğanın kendini yenileyebilme özelliği olduğunu toprağa 1 verip 10 alındığını söyleyerek toplumun üretken sınıfını çiftçi sınıfı olarak belirler.
  • atatürkten önce "köylü milletin efendisidir" demiş zât. haklılığı bir emp bombasından sonra anlaşılabilir.
  • eskiden buralari dutluktu sozunun sahibi reyiz.
  • insan vücudu her alanda olduğu gibi iktisat bilimi açısından da zamane düşünürlere içlerinde yaşadıkları dünyayı anlamak ve açıklamak için başvurabilecekleri bir kaynak olmuştur. richard sennett’in ten ve taş isimli kitabında şehir mimarilerinin oluşumunda insan vücudunun etkisini görünce çok şaşırmıştım. kuşkusuz şehir demek adam smith’in dediği gibi değer üretmek için emek üzerinden iş bölümünün(labour division) kaçınılmaz olduğu kamusal bir alandır. dolayısıyla bu iş bölümünü düzenleyen yine aynı emeğin bu kez aklından çıkan onların yaşamlarını, birbirleriyle olan ilişkilerini, karşılaştıkları sorunları çözmek için oluşturdukları bir dizi sistemler vardır. örneğin politika. politika da bile insan bedeninin etkisini görebilmek mümkün. tabiki bu yapısal bir şey değil. örneğin politik diskurda yaygın olan ayaklar baş başlar ayak olmuş, kolluk kuvvetleri, devletin başı, yasama-yürütme ve yargı organları vs. gibi söylemler insan vücudundaki belirli organlara temel fonksiyonları üzerinden tanımla yapar.

    iktisat bilimi açısından da françois quesnay esas alanı olan tıp bilimi ile daha o zamanlar yeni yeni sistematikleşen—o zamanki adıyla ekonomi politik iktisat bilimine kendi perspektifinden gayet tutarlı bir görüş dile getirmiştir. fizyokrasi olarak bilinen bir iktisat ekolü, bir iktisadi görüşü ortaya atmış ve ilk makroekonomik tabloyu(tableau economique) geliştirmiştir. bu tablo gerçekten de bir tıp doktorunun içsel düşünüş biçimini yansıtıyor, servetin temel unsuru olarak altın ve gümüş gibi değerli madenleri gören merkantalistlerin zamane düşüncelerinin tersine, servetin üretimden kaynaklandığını, kan dolaşımı gibi toplumsal gövdeyi tekrar tekrar doldurarak bütün ülkede elden ele geçtiğini savunmuştur. ne var ki fizyokrasinin gerçek zenginliği ancak tarım işçilerinin ürettiğini, çünkü fabrika işçisinin sadece steril bir yöntemle formunu değiştirdiği doğa’nın da onların yanında çalıştığını iddia etmek gibi bir sorunu vardı. sanayi sektörünü sadece steril bir biçimlendirme olarak tanımlayışı, emeğin sadece toprak üzerinde değil, çalıştığı her yerde değer üretebileceğini görmesini engellemiştir.

    doğa’yı değil de emeği değer yaratıcısı olarak görmek adam smith’in en büyük düşüncelerinden birisidir. bu da belki tarımsal bir yapının ağır bastığı bir ülke olan fransa yerine ticarete boğulmuş bir ülke olan ingiltere’de büyümüş olmasının bir sonucudur. dolayısıyla adam smith’in quesnay’nin fizyokratik tarımsal önyargılarını kabul etmesi düşünülemezdi. yine de adam smith ona büyük bir hayranlık duymuş iktisat bilimi üzerine yazılan en büyük eser olan the wealth of nations adlı kitabı françois quesnay’e ithaf etmiştir.
  • ekonomiyi insan vücuduna benzetmiş, çok haklı. çünkü keynes’in ünlü deyişi gibi uzun vadede hepimiz ölüyüz.
  • bir ekonomide tarım sektörü gelişmeden diğer üretim unsurlarının gelişmesinin mümkün olmadığını söyleyen iktisat düşünürü.
hesabın var mı? giriş yap