• ilk baskısını 1968'de polonya'da yapmış stanislaw lem kitabı. solaris ve the cyberiad'la birlikte lem'in üç büyüğü arasında gösterilse de henüz türkçeye çevrilmemiş kitabın ingilizce'deki adı "his master's voice".

    küvette bulunan günce* gibi, bu kitap da içindeki bir karakter tarafından kaleme alınmıştır ve adabına uygun şekilde önsözü, editörün notu falan vardır. ben bu editörün notu bölümünden bir kısmı alıntılamak istiyorum hemen:

    "bu el yazması müteveffa profesör peter e. hogarth'ın çalışmaları arasında bulunmuştur. bu büyük beyin, üzerinde epey çalışmış olsa da, yazmayı ne yazık ki son haline getirememiştir. yakalandığı hastalık kitabın tamamlanmasını imkansız kılmıştır. müteveffa, hakkında yakınında olan insanlarla bile -ki aralarında bulunmaktan onur duyuyorum- konuşmakta isteksiz olduğu için -bu onun için alışıldık bir çalışma değildi ve bu çalışmayı istediği için değil, daha çok bir görev bilinciyle yapıyordu- el yazmasının yayına hazırlanma aşamasında bazı belirsizlikler ve tatışmalı noktalar ortaya çıkmıştır. samimi olmak adına belirtmeliyim ki, yazmayı okuyan topluluk içinde yayınlanmasına karşı çıkan sesler de yükselmiştir. bu fikirde olanlar müteveffanın niyetinin yazmayı yayınlamak olmadığını iddia etmişlerdir. ancak onun bu yönde hiçbir yazılı beyanı olmadığı için, sadece bu iddiaların temelsiz olduğu sonucuna ulaşılabilir. öte yandan, yazmanın tamamlanmamış olduğu apaçık ortadadır çünkü bir başlığı yoktur ve bir bölüm sadece kaba bir taslak halinde yazılmıştır. bu bölüm -işte burada temel şüphelerden biri ortaya çıkmaktadır- ya bir önsöz olarak kaleme alınmıştır, ya da bir sonsöz olarak.

    müteveffanın vasiyetinde adı geçen bir arkadaşı ve meslektaşı olarak, sonunda bu bölümü bütünün anlaşılmasında önceden gerekli olduğu düşüncesiyle önsöz olarak yayınlamaya karar verdim..."

    evet, işte önsözü bazılarına göre sonsöz olarak da kullanılabilecek, okuma bittikten sonra önsözün tekrar okunmasını imaen salık veren bir kitap var elimizde. böyle bir gövde gösterisiyle başlıyor lem kitabına. dünya dışı bir uygarlıktan gelen bir mesaj olduğu yolunda güçlü deliller olan bir nötrino yayımı kaydı (hence his master's voice) üzerinde mesajın ne olduğunu ortaya çıkarmak, onu deşifre etmek üzere 2500 bilimadamınca yapılan araştırmanın, projenin tepesindeki beş adamdan birinin gözünden anlatılan hikayesi olsa da glos pana, profesör hogarth o kadar da somut bir hikaye anlatmadığı için bu oldukça zor bir okuma. kitapta da bir bölümde geçen "felsefe kurgu" kitabın türü için doğru tanımlama olmasa da bulunanlar arasında en uygunu olur herhalde. lem'in bu kitapta yaptığı bütün felsefi tartışmaların (bu tartışmaların konularından bir demet sunayım hemen: bilimsel ve politik etik, elbette determinizm, epistemoloji, evrim, istatistik ve olasılık, ontoloji ve solaris'tekinden arta kalır yanı olmayan dünya dışı zeka) yanında gözden kaçabilecek ama kaçmaması için dikkat edilmesi gereken bir şey daha var ve o da profesör hogarth ve çevresindekiler üzerinden yaptığı psikolojik tartışmalar (yahut psikolojik geyik diyebilir daha güleryüzlü, tonton bir insan. haksız olmaz).

    bunu ilk mi diyeyim son mu karar veremedim ilk başta ama bütünün anlaşılmasında hiçbir şekilde gerekli olmadığı için son diyeyim dedim sonunda. ama ilk de diyebilirdim, zira entrynin bütünü bundan daha fazlasını ifade etmiyor gibi. asıl söylemek istediğim sadece bu bile olabilir. ama son dedik bi kere:

    - müthiş kitap.
  • girisinden bir kuple:
    (michael kandel cevirisi)

    "knowledge is irreversible; one cannot go back into the darkness of sweet ignorance. in that time i would have had no knowledge and would have been unable to obtain it. one must make use of knowledge one possesses. i know that chance fashioned us, put us together as we are - and what, am i to follow submissively all the directives drawn blindly in that endless lottery?

    my principium humanitatis is curious in that if someone basically good wished to apply it to himself, he would be obliged--in keeping with the policy of 'conquering one's own nature'--to do evil in order to affirm his human freedom. my doctrine is therefore not suited for general application; but i do not see why i have to provide humanity with an ethical panacea. diversity, heterogeneity, is a given in mankind; thus kant's declaration that the basis of individual actions could be made a general law means a varying violence done to people; in sacrificing the individual for a superior value--the culture--kant dispenses injustice."
  • yani romani okurken kendinize ara sira, 'bu adam 68te yazmis bunlari' diye hatirlatin. hafiften kontakt tadi var, ama tam degil. yani adami sevmemek elde degil, ama bazen yarim sayfa cumleler yoruyor. belki turkcesi basilinca farkli olur.
  • cem yayınları'nın, sahibinin sesi adıyla dilimize kazandıracağını açıkladığı muhteşem lem romanı. kitap bu yıl sonuna kadar piyasada olacak. lem'in en ilginç ve en başarılı romanlarından biridir. daha önce türkçe'ye çevrilmemişti. kısaca konusundan da bahsedeyim:

    roman, dünya dışından gönderilen bir mesajın alınmasından sonra gelişen olayları matematik profesörü peter hogarth'ın gözünden anlatmaktadır. prof. hogarth, mesajın çözülmesi için biraraya getirilen bilim insanlarından biridir.

    kitabın ana teması dünya dışı varlıklar ile iletişimdir; ancak bilim felsefesi, evrim, enformasyon teorisi dahil olmak üzere birçok öge de içermektedir.
  • iki deli macar bu kitaba el sürdü. (bkz: #60651468)
hesabın var mı? giriş yap