• koreli michelle zauner'in soft sounds from another planet gibi enteresan albümlere imza atan solo projesi.
  • road head gibi güzel parçaları bulunan proje.
  • sesi yağmur damlası gibi her dinleyişte cama çarpıyor adeta...bu sesle k-pop söylese dinletir kendini ama o tür olarak indie ‘ yi seçmiş çok da iyi etmiş.

    till death
    road head
  • posing in bondage der geçerim.
  • severiz kendisini, hem de çok. justin vernon ıle yaptığı son zamanların en güzel işlerinden birinin yanında diğer işleri de oldukça güzeldir.
  • bilmem/tanımam etmem. bir grup sanırım, şarkı söyleyen kadın aynı zamanda çoksatar bir yazarmış. https://www.amazon.com/…f=dp_byline_cont_pop_book_1

    spotify 1 hafta önce yani 4 haziranda çıkan paprika şarkısını önerdi. https://www.youtube.com/…el=japanesebreakfast-topic

    kapaktaki cennet meyvesi de gönlümü çelmedi değil. https://en.wikipedia.org/…japanese_breakfast_album)

    eğer japanese breakfast'ın elinde türkiye'den paprika şarkısının dinlenmesi ile ilgili bir sayı varsa, o sayının yarısı (belki de fazlası) muhtemelen benim dinlemelerimden oluşuyor. o kadar beğendim şarkıyı. diğer şarkıları da dinledim ancak paprika kadar sev(e)medim.

    paprika'nın orkestrasyonunu, bu orkestrasyonun kadının söyleme biçimine uyumuna hayran kaldım.

    şarkıyı paprika (anime)'den esinlenerek yazmış ve düzenlemişler. gün içinde dinlemek için can attığım bir şarkı oldu.

    instagram adresleri de : https://www.instagram.com/jbrekkie/ olarak gözüküyor.
  • hani sabahları, kahvaltı vermeyen, verse de pek müşterisi olmayan, ya da sabah vakitleri elbise satan mağazalarda, sabah temizliği ve güne hazırlık telaşı içinde iken, mağazada pek müşteri olmaması sebebiyle sesini biraz yüksek açarak çaldıkları şarkılarlar vardır ya hani. hah işte bu hanım abla(michelle zauner) tam olarak bu müziği yapıyor.
  • solistinin kadife sesini yasemin mori’ye yalnızca ben mi benzetiyorum acaba diye düşündüren grup.
  • yarın koreli yarı amerikan michelle zauner nam-ı diğer jb; 2021'in ses getiren albümlerinden birisini yaptı, jubilee ile.
    paprika'ya bayıldım, be sweet'ten ayrılamadım yanlarına da posing in bondage ekleyin, takip edilir.
  • jubilee ile zirve yapmış müzisyen. henüz şarkıları tam anlamıyla tuketemedim.

    ilk vuruldugum şarkısı "be sweet" oldu. diğer şarkılara kıyasla 10-15 kat daha fazla dinlemiş olmamdan kaynaklanacak ki şarkıyı artık tükettiğimi farkettim.

    geçmiş albümlerine de göz attım ama 1-2 şarkısı dışında jubilee ye yakın kalitede bir iş göremedim. jubilee gerçekten şöyle plağını falan alıp koleksiyona atılacak bir albüm olmuş.

    şu aralar "kokomo, in" ve "paprika"ciyim. aslında koreli ablamizin"sable" adında indie bir oyuna yaptığı albüm var, orada bulunan "glider" büyülüyor beni.

    edit:
    eskisi kadar dinlemiyorum tabii ki ama en başta beni o kadar çok etkilemiş ki buraya gelip yazmışım, yoksa yazmazdım. şu anda 3. aşama diyebileceğimiz, demlenme ve ara ara dönüp bakma aşamasındayım *

    ben bu grupla 2018 senesinde "diving woman" şarkısı ile tanışmışım aslında. kendimce yaptığım bazı listelere eklemişim de. ama jubilee kadar vurucu bir etki yaratmamış, sonra dönüp albümlerini bile çok detaylı incelememişim.

    sonra daha da eski olan bir şarkısını daha beğenmişim aslında "everybody wants to love you". sanırım twitch'te bir yayında görüp shazamlamışım bu şarkıyı. sonra da jubilee albümünü görüp oraya dalmışım.

    çok hoşuma gitti bu hikaye. bir grubu nasıl aşama aşama sindirdiğimi ben de şimdi görüyorum.

    jubileeyle tanışmam buraya girdiğim entrynin tarihlerine yakın bir tarih, 1-2 ay vardır en fazla. "be sweet" şarkısını o kadar çok dinlemişim ki spotify'da en çok dinlediğim şarkılar listeme girmiş, şarkıyla sene sonlarında tanışmış olmama rağmen. ama artık dediğim gibi "be sweet"i tüketmişim. var böyle şarkılar bende. hani artık çıkaracak suyu bile kalmamış şarkının açtığımda hiç zevk alamıyorum.

    halen "paprika" ve "kokomo, in" şarkılarına dönüp bakıyorum. "in hell" bence güzel bir şarkı. "posing in bondage", "tactics" de aynı şekilde. eski albümlerinden "road head" hoşuma gitti.

    ama sanırım "kokomo, in" şarkısı, artık üzerinden zaman da geçti bunu bence söyleyebilirim, benim bir numaralı şarkım oldu. çok farklı farklı hislerime tercüman oluyor. aslında sanıyorum ki şarkı sanatçının kaybettiği annesiyle alakalı. aslında albümün geneline de hakim bu tema. ama ben kendi yalnızlığım içinde o kadar güzel anlamlar buluyorum ki, hatta bazı cümleleri beni halen büyülüyor:

    "i'm missing something i can't place, is that you?"
hesabın var mı? giriş yap