• kasten adam öldürmeden yargılanıyorsanız ve de ceza bu madde uyarınca verilecek gibiyse korkarım ki boku yediniz...

    -ben yani arkadaşın kafasına odunla şaka olsun diye vurmuştum. baktim o da beni gıdıklıyor hınzır ben de kapının orada duran vileda sapıynan geçireyim kafasına dedim yani şaka olaraktan... o da meğersem demirdenmiş. şimdi kafası iyice kanayınca sinirlendi bunu ısırdı kolumu felan.. ben de ısırma dedim, baktım tınmıyor; küreğin demir kısmıyla giriştim. şaka kaka oldu tabii.

    eee tüpün de yenisini alacaktık da hadi dedim dibinde azıcık falan varsa boşa ağırlık yapmasın ondan açtıydım, cahil insanım ne biliiim tüp patlar.
    kavga siniri ile kapının önüne çıkıp sigara yaktım.
    sonra içmeyeyim anasını satayim ciğerime yazık dedim. arkaya fırlattım..
    kafası kırılan arkadaşla bir patladı ev...

    şimdi bunu yerler mi?
    yemezler bu kasıttır.
    kasten adam öldürmektir. yedin 8 yıl ile müebbet arası bişeyler....

    ama tutsun diye ikinci kattan adamın üzerine buzdolabı atarsan pek de kasıtlı değildir. içeride yatmayabilirsin bile...
  • kasten adam öldürmeden yargılanmanın sonucunda teorik olarak ceza müebbet hapistir
    pratik olarak cezalandırma ise şudur:
    1. öldürme eyleminde tahrik unsuru olduğu için 18 yıla mahkum olunur
    2. sanığın pişmanlığı ve duruşmadaki iyi hali dolayısıyla bu ceza 15 yıla iner
    3. infaz yasası gereği 6 yıl cezaevinde yatar ve çıkar
    (bkz: cezaların caydırıcılığı)
  • planlayarak ve tasarlayarak öldürme varsa cezai müebbet olmalı ve indirime gitmemeli. katil gün yüzü görmemeli. tabi nefsi müdafaa ve kazara olanlar hariç. suç ve ceza konusunda insan öldürmeyi ayırmak lazım.
  • basit hali türk ceza kanunu’nun 81. maddesinde, nitelikli hali ise 82. maddesinde düzenlenen suçtur.

    bugün mahkeme tarafından kendisine neticeten 12 yıl 6 ay hapis cezası verilen kadir şeker hakkında da uygulanan madde 81. maddedir. kadir hakkında “adalet nerede?”, “serbest bırakılsın!”, “ceza almamalı!” şeklinde yapılan yorumları bir kenara bırakarak işin doğrusunu konuşmak gerek. kadir şeker’in eylemi neresinden bakarsanız bakın, kasten öldürme suçunu oluşturur.

    meşru savunma kasten öldürme suçu açısından bir cezasızlık sebebi oluşturur. cezasızlık sebebinin varlığı halinde faile ceza verilmez. oysa haksız tahrik cezada indirim gerektiren bir sebeptir. haksız tahrikin oluştuğu mahkeme tarafından kabul edilirse cezada indirim yapılır, hiç ceza verilmemesi gibi bir durum olamaz.

    yani kadir’in cezasız kalması veya beraat etmesi için bu eylemi hakkında ancak meşru savunma hükümlerinin uygulanmış olması gerekirdi. oysa somut olaya göre böyle bir durum mümkün değil. çünkü karşısındaki ölen insan kadir’e benzer bir cisim ile saldırıda bulunmuyor. meşru savunmanın en önemli şartı orantılılıktır. sen sana yumruk atan şahsı çekip vurursan, o yumruk suratını dağıtmış olsa bile, meşru savunmadan yararlanamazsın. işte burada haksız tahrik devreye giriyor.

    “kadını kurtarmaya çalıştığı için böyle bir eylemi gerçekleştirdi, bu nedenle ceza almamalıydı” diye düşünenler de var. oysa meşru savunma ile haksız tahrik arasında şöyle önemli bir ayrım vardır: meşru savunmada bizzat faile karşı gerçekleşmekte olan bir saldırı söz konusu iken, haksız tahrikte böyle bir şart yoktur. kadir de somut olayda üçüncü şahıs olan kadının maktul tarafından darp edilmekte olması üzerine eylemini gerçekleştirmiş durumda, yani ilk aşamada bizzat kendisine yönelik bir saldırıya karşı müdahalede değil. tabi olay orada bitmiyor ve maktul kadir’in araya girmesi nedeniyle bu kez de kadir’e saldırıyor. ancak yukarıda da bahsettiğim gibi bu kez de orantılılık ilkesi devreye giriyor. kadir;
    - öldürmeye elverişli olan bir silahla,
    - ölüme neden olacak bir vücut bölgesine doğru,
    - kendisine karşı “benzer” bir saldırıda bulunmayan maktule karşı eylemde bulunuyor.

    bu halde kadir’in meşru savunmadan yararlanması mümkün olmuyor. mahkeme kadir hakkında yukarıdaki nedenlerle haksız tahrik hükümleri uygulayıp gerekli indirimi yapıyor, ayrıca iyi hal indirimini de ekliyor. sonuç olarak kadir alabileceği en az cezayı alıyor. kadir’in günlük yaşamında ölüme neden olabilecek bir bıçak taşıması gibi hususlara hiç girmiyorum bile.

    sonuç olarak gayet yerinde olan bir mahkeme kararı ve ölmüş gitmiş bir insan var ortada. yorum yaparken iki tarafı da düşünmek ve ayrıca kanunu iyi yorumlamak gerek.
  • tck madde 82'de sayılan nitelikli hallerinden biri de kadına karşı işlenmesidir (2022 değişikliği). bu madde bu haliyle eşitlik ilkesine açıkça aykırıdır, kusura bakmayın. kadın cinayetlerini engellemenin yolu ilkeleri eğip bükmek olamaz. bu bendin eski hali "gebe olduğu bilinen kadına karşı işlenmesi"ydi, orada ceza hukuku ve kanunun sistematiği açısından bir mantık vardı. şimdi ne yazık ki yok.
hesabın var mı? giriş yap