• yeni kedilenmiş insanlar için kedili insanlar tarafından yazılmış bir el kitabı.

    öncelikle bu yazının 1998 yılında kedi tecrübeli insanlar * tarafından yazılmış gayet amatör bir yazı olduğunu belirtmek lazım. amacımız yavru kedilerimizin yanına bir manual vermekti.

    bu kılavuz hiç bir şekilde bilimsel, akademik değil. ama durum bunları yararsız ya da yanlış kılmıyor. tabi ki ciddi sorunlarda asıl kaynaklarınız veterinerlerdir.

    bunu şimdi burada, biraz düzenleyerek ` :ekşi sözlük`umuma açarken amacım hem yok olup gitmesini önlemek` :ekşi sözlük ilelebed payidar kalacaktır` hem de yeni nesillere bir fayda sağlamaktır.

    eksikleri gedikleri varsa eğer burada diğer entrylerde yerlerini alacağına eminim. başlıyoruz.

    tebrikler...
    artık hayatınızda bir kedi var. kedi evdeki ilk bir iki gün eski günleri evini, annesini, kardeşlerini arayacak ve biraz ağlayacak. bu konuda yapılabilecek fazla bir şey yok, kendi haline bırakın, izin verdikçe ilgi ve sevgi gösterin, oynayın. küçükse ve özellikle kışsa sıcak tutmak çok önemli. bunun için yumuşak ve kalın bir örtünün altına koyulacak bir sıcak su torbası yeterli. yerini severse belki aynı örtü onun uzun süre yatağı da olabilir. yemeğini ve kumunu göstermeyi ihmal etmeyin.

    hep yumuşak olun ve asla onu korkutmayın. küçüklükteki davranışlar sonrası için çok önemli.

    kedinin doğru tutulması gerekli. asla bir kediyi kollarının altından tutup arka ayaklarını boşlukta bırakmayın. bu kedinin beli için çok tehlikelidir. doğru tutuş şekli bir elle ön ayakların altından tutmak diğer elle de alttan desteklemektir. kediyi doğru tutmazsanız canı acır. bir kedinin canı yandığında sizinki de çok yakında yanacak demektir.

    kediyle hareketlerinizde kararlı ve güven verici olursanız kedi kendini size bırakır. fakat panikle, korkuyla ve yanlış biçimde tutarsanız sizden kaçar. belki de burada asıl dikkat edilmesi gereken nokta kedilerin yerli yersiz kucağa alınmasının kötü bir davranış olduğudur. sizden yirmi kat büyük biri sizi sürekli kucağına alsaydı ne hissederdiniz bir düşünün. kedi size gelmek istediğinde zaten gelir. çok kucağınıza almak istiyorsanız ilk aldığınız anda kedinin kucağınızda durup durmayacağı belli olur. eğer istemiyorsa zorlamayın ve inatlaşmayın. tehlikeli olabileceği gibi kedinin psikolojisi de bozulabilir. çünkü kediler aşırı gururlu hayvanlardır.

    yemek
    veterinerlerde satılan kuru mamalar faydalıdır. ` :hills` ` :iams`` :propacbunlar diğer mamalara göre :whiskas`` :kitekat` daha kalitelidir ve daha ucuza gelir. pratiktir ve genelde bütün kediler severek yer. kuru mama bazılarına tuhaf gelebilir. ama her gün aynı mamayı aynı iştahla yiyen devasa kediler var. ` :kendimden biliyorum` ve hiç de şikayetçi değiller. kuru mamalar kedi için gereken tüm besinleri içerir ve böbrek rahatsızlıklarını ve diğer hastalıkları önleyici şeyler bulunur içlerinde.

    kendi düzeninizi tutturup evde yemek de hazırlayabilirsiniz. dikkat etmek gereken şey kendi zevkinizle kedininkini birbirinden ayırmak. siz her gün makarna yiyorsanız bile kedi yememeli, zorla vejetaryen olmamalı. ben aynı odada bile bulunamam ama fareler, tüyü, tırnağı vs. ile kedilerin bir numaralı besini. ` :iyk neyse` kediye kendiniz yemek pişirmek isterseniz hem çok uğraşmanız gerekir hem de dengeli bir beslenme sağlamanız zor olur. son karar sizin. düzenli bir ev yaşantınız varsa ve yemek pişirebiliyorsanız * kediye de pişirirsiniz. ama verdiğiniz besinleri ve değerlerini veterinerinize sorarak düzenlemelisiniz.

    kediler köpekler gibi değildir bu nedenle tek öğün kedi için uygun değildir. sabah ve akşam iki öğün idealdir. kedinin iştah durumuna göre ufak ara öğünler icat etmek de mümkündür ama pek tavsiye edilmez ev pratik değildir.

    su
    kedinin suyunu hiç eksik etmeyin ve her öğünde mutlaka değiştirin. özellikle kuru mama yiyen kedilerin su ihtiyacı fazla olur. peki yemeği ve suyu nereye koyacaksınız? bu konuda ilk seferde doğru bir karar vermek sizin için iyi olur. sonradan değiştirmek zor olabilir. en doğru yer kedinin güven içinde yiyebileceği ama sizi de engellemeyeceği yerdir. sabah çok erken kalkıp yemek verme durumlarına düşebilirsiniz dolayısıyla mutfağa yakın bir yer olabilir. küçük tuvalet veya tuvalet gibi yerler önerilmez. siz tuvaletteyken kedinin afiyetle yemesini bekleyemezsiniz herhalde.

    kediler özlerinde temiz hayvanlardır ve bu nedenle kaplarının temiz tutulması gerekir. hele ıslak mama veriyorsanız her öğün temizlemek şarttır. yemek vermek için sıkı temizliği kaldırabilecek dayanıklı palstik veya çelik kaplar kullanılabilir.

    tuvalet
    çoğu insan bunu bilmez ama kediler eve pislemezler. zorunda kalmadıkça veya sizi cezalandırmak gibi bir emelleri yoksa... kediler tuvalet ihtiyaçlarını aynen dışarda toprakta olduğu gibi evde de kumda karşılarlar ve sonra da pisliklerini kumla örtmek isterler. bunun için öncelikle acilen bir kedi kumu ve bir kedi tuvaleti edinmeniz gerekiyor. kedi kumunu kedinin keyfine göre ve sizin temizlerken farkettiğiniz özelliklerine göre seçebilirsiniz. çamur olan, kuru tutan, büyük taşlı, küçük taşlı, bir sürü çeşit mevcut. gazete kağıdı sermek filan gibi yöntemler görülse de kedinin kazma-örtme ihtiyacı açısından pek yeterli değildir.

    kum kabı petshop veya veterinerlerde bulunur. kedinin boyuna göre seçilebilir, kapaklı modeller alınabilir, leğen kullanılabilir. gözden uzak, tuvalete yakın bir yerde olması iyidir. fakat sürekli ıslaklık olan bir yer olmamalıdır.

    kedi kumu küreği kumu daha uzun süre kullanmak kediyi rahat ettirmek için işe yarar.
    süzgeç gibi olan bu kürekle pislikleri alıp atarsınız ve daha az koku olur. ama bu da her gün bir kere kedi kumuyla muhattap olmak demektir ki isteğe bağlı bir eylemdir.

    kedi eve ilk geldiğinde ve korkusu geçip yanınıza geldiğinde onu yavaşça alıp kum kabına bırakın ve ön patileriyle kumu bir iki defa eşeletin. bu andan itibaren çok büyük ihtimalle kediniz tuvaletini bu kuma yapacaktır.

    kumunuz kedinizin büyüklüğüne ve yediklerine göre üç gün veya bir hafta eğer kürekle temizlik yaparsanız dayanabilir. kedinizin bu konuda aşırı titiz bir tavrı yoksa haftada bir defa değiştirmek iyidir. buna kumun kirlilik durumuna göre karar verebilirsiniz. kumu değiştirirken kutuyu da sıcak su ve deterjanla yıkayıp iyice durulamak gerekir. yalnız deterjan kalıntısı veya koku kalmamalı yoksa kedi kumu kullanmaktan vazgeçebilir.

    kediniz evde kumundan başka bir yere tuvaletini yaparsa.
    kedinin bu hareketi tekrar etmemesi için ceza vermeyi düşünebilirsiniz. ama ne yazık ki verilecek bir ceza yok. kediler çoğu hayvan gibi bir hareket yaptıklarında hemen tepki almazlarsa bunu unuturlar. tabi sizin de karşınıza alıp konuşma ve anlatma şansınız yok. bu nedenle kediniz siz evde yokken kapının kenarına tuvaletini yaptıysa bunu on dakika sonra unutacaktır. siz eve gelip kabahatini gösterseniz de bağırıp çağırsanız ve sinirlenseniz de bunun nedenini anlayamaz. kedinin burnunu çişine sürmek, koklatmak, kafasını bastırmak gibi eylemler her ne kadar çevremizde söylense de tamamen anlamsızdır. sadece kedinizle aranızı kötüleştirir ve onu korkutur. bu tip durumlarda bu eylemin nedeni çok önemli. yani tuvaletini niye kumunda başka yere yaptığını anlamaya çalışmalısınız. o andan itibaren kumu daha sık temizlemek, yerini daha korunaklı bir yerle değiştirmek, kum markasını değiştirmek çözüm olabilir. diğer psikolojik sebepleri de incelemek şartıyla. mesela çok mu yalnız kaldı. kumunun yeri mi kötü, başka birini veya kediyi mi kıskandı? başka bir yöntem de birarada iken kediyi gözlemek ve başka bir yere tuvaletini yapacağını anladığınızda derhal kumuna koymaktır. başında bekleyip tuvaletini yaptıktan sonra onu severek ödüllendirebilirsiniz. çiş- kaka yaptığı yeri kokulu deterjanla silmek ve hatta o bölgeye kolonya sürmek faydalı olabilir. alüminyum folya kağıtları da uzak tutmak istediğiniz bölgelere sererek kullanabilirsiniz. kediler bu malzemeden nefret eder. bazen sevdiği oyuncakları veya oturduğu yattığı bir örtüyü o bölgeye sermek işe yarar. ama sakın kedinize kolonya koklatmayın veya üzerine sürmeyin. elinize sürdüğünüz kolonyayı koklatarak bunun ona ne kadar acı verdiğini görebilirsiniz.

    hamilelik veya kızgınlık
    kediniz birinci yaşın sonuna doğru tuhaf sesler çıkarıp yerlerde sürünmeye başlayacaktır. kimi kedilerde daha geç veya daha erken görülebilecek bu durum kedinizin cinsel yaşamının başlangıcıdır.

    kediniz erkekse etrafa kötü kokular bırakacak, asabi olacak ve bağıracaktır. bu durumda üç seçeneğiniz var. kedinize bir dişi bulacaksınız ve bir süre için de olsa onun rahatlamasını sağlayacaksınız. bu tam ve kesin bir çözüm değildir ve hayatınızı oldukça zorlaştırır. kedinizin en az bir hafta dişiyle aynı evde kalması gerekir. diğer seçenek azma dönemlerine kulak tıkamaktır. bu da oldukça acımasız bir yöntem. bir başka yol da kedinizi kısırlaştırmaktır. bu da insan bakış açısından epey insafsız görülebilir fakat tam ve kesin bir çözümdür. bu ameliyattan sonra kediniz sakinleşecek, büyük olasılıkla kilo alacaktır. kısırlaştırılmış bir erkek kedi hiç bir şekilde hormonal baskı hissetmez ve azgınlaşmaz.

    burada hayvanların doğasını bozmamak gerekliliğinden bahsedilebilir. fakat zaten bir kediyi eve almak bir noktada onu doğal yaşamından koparmaktır. ayrıca kedilerin kontrolsüzce üremeleri bir çok yavru kedinin ölmesi ve hastalıkların artmasıyla sonuçlanır. tüm veterinerler kısırlaştırma işlemini şiddetle önerirler.

    kediniz dişiyse işiniz biraz daha zor. veterinerler en az bir doğum yapmadan kısırlaştırmanın tehlikeli olduğunu söylüyorlar. bu doğum 1,5 yaşından önce gerçekleşmemeli. bu da şu demek oluyor: kediniz bir süre bağıracak. bu dönemleri atlatmak için piyasada hormonal bir takım ilaçlar var fakat yine veterinerlerin söylediğine göre bu ilaçlar zararlı. sonuçta en iyisi biraz dişinizi sıkmak ve kedinizi 1,5 yaşından sonra doğurtmak ve sonra kısırlaştırmak. bu konuda son karar sizin olmakla birlikte azgınlık dönemindeki bir kedinin her şeyden önce acı çektiğini unutmayın.

    aşılar
    kedinizin aşı takvimini veterineriyle berber takip etmek gerekli. aksi takdirde hem kedinizin hayatı tehlikeye girer hem de siz kist, kuduz gibi risklerle karşılaşırsınız. kediniz hiç bir tehlikeyle karşılaşmasa bile tırmaladığı veya ısırdığı birine aşılarını ispatlamak gerekebilir.
    mesela “kist yapıyor” denilen kedi kılı aslında kedinin tükürüğündeki bir bakteriden kaynaklanır ve yılda iki defa yapılan kist aşısıyla bu tehlike ortadan kalkar.
    aşı takibi ve kedi kimliğine yurtdışına çıkarken de ihtiyacınız olacak.

    temizlik:
    kediler kendi kendilerini temizler, yalanır, tırtıklı dilleriyle taranırlar. kedileri yıkamak hem gereksiz hem de yanlıştır. buna rağmen dışarıdan veya evin içinden herhangi bir pislikle kedi kirlenebilir. pek titiz bir kedi olmayabilir. bu gibi durumlarda çok hafif şampuanlarla, direk üstüne dökerek değil de köpürtülmüş bir bez veya sünger yardımıyla bölgesel temizlik yapmak gerekir. ve de yine kediyi korkutmadan, acıtmadan ve üşütmeden yine bölgesel olarak duru suyla yıkamak.

    pireliyse veya sonradan bulaştıysa ilk acil önlem; pire tozu ve elle pire ayıklama yöntemi. herkes elle pire ayıklayıp kıramaz ama pire tozu yapılabilir. sonra da kedinin ensesine sürülen ve kan dolaşımına karışarak kedinin kanının içen pireleri kökten temizleyen ilaçları tavsiye ederim. dışarı çıkan bri kediyse bu ense ilacına pire tasması da eklenebilir. uzun vadede ense ilacı müthiş bir çözümdür, veterinerlerde bulunur.

    yolculuk
    kediler yolculuk yapmayı pek sevmezler. ama mutlaka dışarı çıkartmanız gereken durumlar olacaktır. en azından veteriner. kucakta taşımak belki çok küçükken mümkün olabilir. ancak büyüyünce hem sizin onu zaptetmeniz güç olacak hem de artık karakteri oluşan kedi çevresindeki seslerden, kalabalıktan ve taşıtlardan daha çok rahatsız olacak. bu yüzden mutlaka kedinizi taşırken kullanacağınız bir kutu edinmelisiniz. veterinerlerde satılan herhangi bir kutuyu alabileceğiniz gibi hasır veya plastik başka bir sepet de kullanabilirsiniz. hangisi olursa olsun şimdiden kedinizin büyüyeceğini düşünerek dört ayak üzerinde durabileceği yükseklikte bir şey ayarlamaya çalışın. kutudayken hava alabileceği, sizi ve çevresini görebileceği delikler olması gerektiğini de unutmayın.

    psikoloji
    kediler özgür yaradılışlı ve az da olsa vahşi hayvanlardır. bu sizi korkutmasın ama aklınızdan da çıkmasın. zor durumda kalan veya acı çektirdiğiniz bir kedi çok tehlikeli olabilir. kediyle hareketlerinizde zaman zaman sertleşmeler olabilir. sizi ısırabilir ama bunu büyük ihtimalle oyun için yapar. bu oyunlarda sizi ısırır veya istemediğiniz başka bir kötü davranış geliştirirse hiç unutmamanız gereken bir kural var:

    asla bir kediye vurmayın:
    bu hiç bir işe yaramadığı gibi durumu kötüleştirir. çünkü kediler çok gururlu ve inatçı hayvanlardır ve kaba kuvvetle onları yenmeniz, caydırmanız geçici olarak mümkün görünse de uzun vadede hiç bir etkisi olmaz. kedinizi olumsuz bir hareketinden vazgeçirmek için ona sertçe bağırmak ilk aşamadır. bu işe yaramazsa yüksek sesle şşşşşt diye bağırırsanız o hareketin istenmediğini anlayacak ve korkacaktır. ama bu o hareketi tamamen bırakacağı anlamına gelmez. bu durumda ya kedinin bu hareketi yapmasına neden olan şeyi bulun ve yok edin veya dikkatini başka yere çekin.

    bir ceza ve uzak tutma yöntemi olarak su tabancası pek eğlencelidir. basit bir su tabancasıyla kedinizi durdurabilirsiniz. örnek olarak kediniz halıya pislediyse kumunun temiz olup olmadığına, suyunun olup olmadığına bakın. sebep bunlardan biri veya daha aklımıza gelmeyen yüzlerce şey, tuhaf bir koku, yalnızlıktan doğan stres vs. olabilir. bir çiçekle oynuyor, parçalıyorsa, çiçeği gözönünden kaldırın, o bölgede dikkat çekici başka bir şey olsun. çiçeğin çevresine folyo serin. en olmadı annenize verin. çünkü bir şeyi yoketmeye azmetmiş bir kedinin önünde hiç bir şey duramaz.

    kediyi uyarırken ev ahalisiyle tek bir kelime üzerinde anlaşın. mesela “hayır”. çünkü uzun azarlama cümlelerini anlayamaz. “bunu niye yaptın? yaramaz kedi çekil ordan! gibi. kediye kızdığınızda ismini kullanırsanız bir çelişki yaratırsınız ve adını daha geç öğrenebilir. eğer yemek verirken, oyun oynarken ve severken adını söylerseniz, bir süre sonra çağırdığınızda yanınıza gelmeye başlar. yani adı söylendiğinde iyi bir şey olacağını anlar.

    asla prim vermeyin...
    bu ne demek? bu şu demek: kediler yemek istemek için sabah 5.30’u seçmek, kapıdan dışarı kaçmak, masadan yemek dilenmek gibi bir sürü serserilik yapabilirler. tüm bu durumlarda; özellikle yemekle ilgili, bir kere bile kuralları çiğnerseniz sonra hep çiğnersiniz. çünkü kedi sizi ikna edebildiğini anlar ve bu sefer daha güçlü bir şekilde aynı hareketi yapar. yemek ve dilenme konularında özellikle dikkatli olmak gerekir. yemek alışkanlıkları yanlış yapılacak bir hareketle tamamen değişebilir ve sizin için uykusuz geceler başlayabilir. tabi her kedi ayrıdır. cins özellikleri de birey özellikleri de farklıdır. sokak kedileriyle bazı cins kediler arasında bile bir takım farklar olabilir.

    kedinin gururunu kırmayın...
    oyunlarda mutlaka ara sıra da olsa kazanmasına fırsat verin. onunla inatlaşmayın ve ezmeyin. kedinin en çok ihtiyacı olan şeyler sevgi ve ilgidir. özellikle küçük yaşlarda daha çok ilgi gören, daha çok oyun oynanan kedilerin daha zeki olur. çok fazla oyuna alışan kediler daha hareketli olur. sakin yaşayan kediler genellikle sakin kalır.

    yaşam süresi
    kediler ortalama olarak 12 - 15 yıl yaşarlar. siyam gibi kimi türler daha uzun, 15 - 17 yıl yaşayabilir. bütün bu süreler yaşam şartları ve kalitesiyle, genetiğiyle ve şansla da değişir.

    ev içinde yaşam
    sıra geldi sizin hayatınızı kolaylaştıracak önlemlere.
    kediler normalde çevrelerine zarar vermezler. ancak vahşi doğanın benzerini evde de yaşamaya çalışırlar.

    tırmalama
    kediler tırnaklarını kesmek için, sanıldığı gibi törpülemek için değil, evdeki mobilyaları tırmalayabilirler. bunu ilk bakışta düşmanca bir hareket olarak görebiliriz. fakat gerçekte bu kedinin doğal bir ihtiyacıdır. bu durumun önüne geçmek için ağaç parçası, halı parçasıyla kaplanmış bir sandalye ayağı, hasır bir sepet veya buna benzer bir tırmalama alanı * yaratırsanız kedi tırnaklarını burada keser ve koltukları rahat bırakır. kediyi kedi ağacına alıştırmak için her koltuk tırmalayışında sevgiyle yaklaşarak kedi ağacına götürmeli ve orada tırnak kesmesi için teşvik etmelisiniz. hatta kedinizle bu ağacın yanında oynarsanız orayı oyun mekanı olarak kabul eder. bunun dışında bilen birinden veya veterinerden bilgi alarak kedinin tırnaklarını küçük bir tırnak makasıyla kendiniz de kesebilirsiniz. dibine yaklaşmadan, pembe- kırmızı bölgeye girmeden.

    tüy dökme
    kedinin cinsiyle ve mevsimle ilgili bir durumdur. kısa tüylü kediler 4 mevsim azar azar tüy dökerler. sinirsel veya hastalıktan kaynaklanan tüy dökmeleri ayrı tutmak lazım. uzun tüylüler özellikle mevsim değişirken bol bol tüy dökerler.
    taramak kedinin tüylerini kendi istediğiniz zaman toplamanızı sağlar. yani düzenli olarak kedinizi tararsanız tüyleri tarakla toplamış olursunuz ve ortalığa dökülmesini engellersiniz. ayrıca yumuşak ve severek taranan, buna alışan bir kedi için bu işlem bir masaj ve sevme saati de olacaktır. kediyi sert hareketlerle zorla taramayın. çok hoşlanmıyorsa bir elinizle başka bir oyuncağını tutup, oynatarak, diğer elinizle yavaşça tarayabilirsiniz.

    eşyalarla kedinin ilişkisi
    yüzlerce biblonun arasında balerin gibi gezebilen kediler olduğu gibi çok sakar kediler de var ` :benimkinden biliyorum`. buna bir de avcılık eklenince bazen küçük kazalar olacaktır. basit önlemler:
    kediyi tanıyın. sakar mı? zararcı mı? oyuncu mu? sakin mi? kedi saatlerce bir masa dolusu yemeğin yanında oturabilir ve kafasını çevirip bakmayabilir. veya sehpanın üzerindeki en küçük bir eşyaya bile dayanamaz ve bunu aşağı atıp oynamak isteyebilir. kedinin hangi gruba girdiğini kısa sürede anlarsınız. sakin kediye şükretmekten başka yapacak bir şey yok. oyuncu kedinin dikkatini sehpalardan, raflardan, masalardan uzaklaştırmak için oyuncaklar ve toplar edinebilirsiniz. en basiti top haline getirilmiş kağıt parçalarıdır. zararcı kedinin amacı ise genellikle dikkat çekmek veya istediği bir şeyi elde etmektir. bu durumda yine sevgi ve oyuncaklar yardımcı olacak. tabi “prim vermeyin” kuralını unutmadan. en kesini “ortada bir şey bırakma” yöntemidir. evinizi her zamankinden daha fazla toplu tutmak zorunda kalabilirsiniz ama en sevdiğiniz çay bardaklarınız kırılmaz ve kalemleriniz ve çakmağınız günlerce koltuğun altında kalmaz.

    uyku alışkanlığı
    kediler yalnızken genellikle uyurlar. eğer gündüz evde değilseniz ve kedi yalnız kalıyorsa siz geldiğinizde bütün gücünü toplamış ve sevgiye aç bir şekilde sizi bekliyor olacaktır. bu dinçlik uzun zaman devam edebilir ve siz yatağa girene kadar onunla yeterince meşgul olmaz ve onu oyunlarla veya kucağınızda severek yormazsanız o sizi uyandırıp oyun oynamak veya kendini sevdirmek isteyecektir. kediler sizin yanınızda olmak isterler. yatak odasına girmeleri demek de mutlaka gece boyu koynunuzda yatacaklar anlamına gelmiyor. bazıları göbeği tercih ettiği gibi bir çok kedi ayak ucunu tercih eder, sık sık da gezinmek ve yemek için kalkar. kedinizi yatağa almayacaksanız mutlaka kapınızı kapatın veya her yatağa çıktığında indirin. tabi ikincisi yorucu ve büyük olasılıkla da sonuçsuz bir çaba olacaktır. eğer odanıza gelmesini kesinlikle istemiyorsanız oyunlarla onu yorma ve sevgi gösterme seansı çok önem kazanıyor. bütün gün evde yalnız kalmış, sıkılmış ve uyumuş bir kedi gece kapınızda ağlayabilir. burada da prim vermeme kuralı geçerli. istemeyerek ve sadece bir geceliğine odanıza aldığınız kedi bir daha asla çıkmaz.

    odalarla kedinin ilişkisi
    kediler ilk geldikleri anda bütün evi dolaşacaklar ve her tarafı koklayarak tanımaya çalışacaklar. daha sonra da hoşlarına giden bölümleri seçerek oralarda yaşayacaklardır. bu nedenle yine yatak odası kuralında olduğu gibi kedinin asla girmemesi gereken odalara karar verin ve tanıma faslından sonra bu odayı kapalı tutun. tabi eğer kedi çalışma odanızı çok ilgi çekici bulmuşsa her fırsatta oraya girecek ve karıştıracaktır. kapalı kapı dikkat çekeceği için açık tutup orayı çekicilikten kurtarmak ve başka yerlere daha çekici bir şeyler koymak da çözüm olabilir.
    kapıları kapalı tutmanın yanı sıra açık tutma kurallarımız da var. cereyan yapan mekanlarda mutlaka ama mutlaka kapıların çarpmasını önleyin. önüne birşey koymak yeterli. böylece hem kedinin ayak-kuyruk veya kafasının kapıya sıkışmasını önler, hem de hiç bir şey olmasa bile yakınlardaki kedinin korkarak kalp krizi geçirme riskini ortadan kaldırırsınız.

    ev temizliği
    kedinin uyuduğu, oynadığı yerler sık sık kontrol edilmeli. pire, tüy vs. özellikle buralarda bulunacaktır. kedinin gezmesini istemediğiniz yerleri keskin kokulu deterjanla silerek kediyi biraz uzak tutabilirsiniz.

    sona geldik: bazen insanlar “ben bu kediye bakamıyorum. sıkılıyorum. bu kediyi sevmiyorum” diyebilirler ve o andan itibaren çok ciddi bir karar vermeleri gerekir. bir kedi almak çok önemli ve hassas bir karardır. büyük kedileri genelde kimse almak istemez. bu nedenle birçok insan kediye eziyet etmeye başlar. bıktığı kedisini küçük tuvalete kilitleyen ve lahmacun artıkları veren bir tanıdığın kedisi şimdi başka bir evde mutlu mesut yaşıyor.

    kedi küçük bir çocuk gibidir. size muhtaçtır fakat aynı zamanda meraklı ve oyuncudur. yaptığı yaramazlıklar son derece normaldir. hiç bir kedi doğuştan kötü yürekli falan değildir. sadece sevgisiz ortamlarda kediler vahşileşebilir. kedi yemeğini, kumunu, suyunu düzenli ve temiz ister ve bunlar onun en doğal gereksinimleri. fakat tüm bu hizmetlerinize karşılık kedi size bir köpek gibi bağlılık göstermeyebilir veya sevmenize her zaman izin vermez. bu da kedilerin özgür doğasıdır ve öyle kabul edilmeleri gerekir. enis batur bir yazısında “bir kediyi sevmek karşılıksız bir sevgiye hazır olmak demektir ve çok zordur” demişti.
    her kedi ayrı bir kişiliğe sahiptir ve bu kişiliğin değiştirilmesi neredeyse imkansızdır.

    kediye artık katlanamadığınızı fark ederseniz hemen ona başka bir ev bulmaya çalışın. bir kedi bir süre oynayıp sonra sıkılıp kenara atılacak bir oyuncak değildir. o bundan böyle ailenizin bir üyesidir. bir kediyi ailenizin bir üyesi değil de bir baş belası olarak gördüğünüzde ona sevgi göreceği başka bir ev bulma zamanı gelmiş demektir.
  • $ayet birgun kedinizle birlikte kullanma kilavuzu ve hatta software i de gelirse umarim bunu yapanlar kedinin ayni zamanda ucma yetenegi oldugunuda hesaba katarlar.
    (bkz: kedi ucan bir hayvandir)
  • madde 1: hayvanı yemeyin!
    madde 2: hayvanı mikrodalgaya koymayın.
    madde 3: şayet ki hayvanı mikrodalgaya koyarsanız; madde 1'i uygulayın.
  • kedinin ev kedisi veya vahşi kedi olmasına göre değişmesi gereken kullanım kilavuzudur.
    misal: ev kedisi tuvaletini kum havuzuna yaparken acaba vahşi kediler nereye yapar?
    ev kedisi soba kenarına kıvrılır ama vahşi kedi için kalorifer kazanı gerekebilir.
  • (bkz: laser pointer)
  • klavuz genel kurallar bütünü olarak yanlış sayılmaz ama daha önemli ve kediyi hayatınıza sokmadan önce kabullenilmesi gereken 4-5 gerçek var, bunları peşinen kabul ediyorsanız gerisi karşılıklı anlaşmaya bağlı olarak gelişir ve mutlu mesut her sabah purrr purrr uyanırsınız;

    gerçek 1: kedi sizinle aynı çatı altına girdikten sonra artık davranış olarak bir hayvan değil, siz sahibi değilsiniz, kediniz sizi olsa olsa büyük bir kedi ve/veya ev insanı olarak görür. tıpkı sizin onu küçücük hayvan ve ev kedisi olarak gördüğünüz gibi.

    gerçek 2: evliyseniz, saçma sapan triplere girip eşinizi kediyi benden çok seviyorsun diye bunaltmayın. inanın bu boyutta bir aşk yaşanacak evde. alan işaretleyen ve kısır değilse ömrünü bu alanı savunmaya ve alana giren karşı cinsle "gireni s.kerim" mantığıyla çiftleşmeye adayan hayvanlar olarak kediler başka bir kedi bulamayınca şu şekilde tavır değiştirirler; dişi kediniz kocanızı, erkek kediniz karınızı elinizden alacaktır, hormon her canlıda hormondur. kısırlaştıktan bir süre sonra bu aşk apış arasından çıkıp koltuk altı ve boyun gibi daha "terbiyeli" ama halen hormonal vücut noktalarında devam eder. önleyemezsiniz.

    gerçek 3: kendini sevdirmek isteyen bir kediyi asla reddetmeyin trip neymiş nasıl atılırmış 5 dakikada görürsünüz, liseliler, pembe aşık sevgililer halt etmiştir iflahınız şaşar. yeterince kızdırırsanız al sana bomba pis düşmandurumları oluşur, hele ki kızan erkek kediyse güzelim yatağı çöpe atarsınız.

    gerçek 4: kendini sevdirmek istemeyen bir kediye 10 senedir birlikte de olsanız asla el uzatmayın, e bu kadar sürede artık her bir bokunu biliyor olmanız gerekir zaten. heleki prezentabl (hastasıyım bu kelimenin) olmanızı gerektirecek bir işiniz varsa 1 saatlik toplantı "ayyy kolunuza ne oldu ev insanı bey" "kedi değilde ayı tırmalamış gibi sanki"cümleleriyle başlayıp kedi-çocuk muhabbeti arasında hiç olur gider.
  • yok öyle bir kılavuz. öncelikle kullanılan tarafta olacağını kabul et.
  • ev kedisi sürü hayvanı olmadığından sosyal zekası sürü mantığına sahip hayvanlara göre daha farklı olacaktır. bir kediden asla köpek tavrı beklemeyin. sürü lideri konsepti kedinizde olmadığından sizi lider olarak bellemez. yalnızdır. sizi evde bazı konularda daha yetkin biri olarak kabul ederler sadece. bunu unutmayın. doğası gereği yaptığı davranışlardan ötürü ona kötü davranmayın. ortamı ona göre düzenlemek zorundasınız. orta yolu bulmak zorundasınız. onun doğasını anlamaya çalışın. işiniz çok kolaylaşacak bu sayede.
  • yaylanın başında geniş bahçesi olan bir evde kedi besliyorum.fakat,daha önce hiç kediye arkadaşlık etmemişim.maddi durumumu çok zorlamayacak oyuncak önerileri için tecrübeli kedi sahiplerinin önerilerine açığım.
    görsel
  • nadiren siz ondan önce uyanırsınız. dolayısıyla onun güne başlama ve ayılma hâli sizinkinden önce gerçekleşecektir ve gerçekleşmiştir. siz uyanıp gerekli sabah rutinlerinizi yaptıktan sonra kahveniz demlenene kadar çocuğun* enerjisini atmasına yardımcı olmalısınız. şayet günü evde geçirecekseniz aslında bu sizin konforunuz için de gereklidir. sabah oyununu, sporunu, kovalamacasını yapmış bir tüy yumağı bir süre sonra yorulup “pre şekerleme” moduna geçecektir ve bu öncelikle onun için keyifli, hareketli, kendisiyle ilgilenilen bir güne başlamış olmanın verdiği şımarıklığın size daha az dırdırlı* bir güne dönüşmesi için de yeterli bir sebep olacaktır.

    evinizdeki şahsiyet kedi, köpekler kadar saatlerce yorulmadan, bıkmadan oynayacak, koşturacak bir eklem yapısına sahip olmamakla birlikte saatleri geçtim bir saati bile doldurmayacak süredeki dakikalar bile bir kedinin en keyif aldığı şeyi o süre zarfı boyunca yapması için kayda değer bir şey değildir. keyif canlıları bunlar, keyifçiler, şımarıklar, sıkılganlar… sizin bile her ne oynuyorsanız kendinizi kaptırdığınız anda o totosunu dönüp gidebilir veya olduğu yerde yuvarlanıp gelip sizin onu sevmenize “fırsat, izin verebilir”. bu esnada siz sadece evinizin demirbaşı olan o canlıyı tatmin veya memnun etmekle kalmıyor aynı zamanda kendiniz için de ufak bir sabah sporu, esnemesi yapmış oluyorsunuz.

    ve işte o erken şekerleme anlarından biri görsel
hesabın var mı? giriş yap