• 5520 sayılı olarak yenisi ile replace edilmiştir.
  • 5520 sayılı yeni kanun ile eskisi arasındaki bariz farklılıklar ile ilgili olarak pwc tarafından çalışması yapılan kanundur.

    1 -sistematik açidan yapilan değişiklikler

    gelir idaresi başkanlığı web sitesinde yayımlanan tasarı ile mevcut yasada değişiklik yapılması yerine yeni bir yasa çıkarılmasını hedeflemektedir.
    tasarıya göre dar mükelleflerin vergilendirilmesi ayrı bir bölümde düzenlenmektedir.

    tasarıda gelir vergisi kanunu'na yapılan atıflar azaltılmaktadır. kurum kazançları üzerinden yapılacak stopajlar kvk'da düzenlenmektedir. kurumlar açısından kanunen kabul edilmeyen giderler ise yine sadece kvk'da düzenlenmektedir.

    kanunun yazımında yeni bir kodifikasyon benimsenmiştir. madde numaraları, fıkralar, bentler ve alt bentler daha anlaşılır şekilde kodlanmıştır. bentler sıralanırken birbirleriyle ilgili hususları düzenleyenler birbirini takip edecek şekilde yerleştirilmiştir. kanun dilinin mümkün olduğu kadar sade ve anlaşılır olmasına ve yaşayan türkçe kelimelerin kullanılmasına özen gösterilmektedir.
    tasarıda anayasal açıdan vergileme ile ilgili esaslar ancak kanun ile düzenlenebileceği için maliye bakanlığı?na esasları belirleme yetkisi verilmemiştir.

    2 - değiştirilen hükümler

    kurumlar vergisi ve geçici vergi oranı %20'ye düşürülmektedir. bunun dışında ilgili tasarıda aşağıdaki hükümlerde önemli ölçüde değişiklikler yapılmıştır:

    -örtülü sermaye,
    -örtülü kazanç dağıtımı,
    -yurtdışı iştirak kazançları istisnası,
    -iştirak hissesi ve gayrimenkul satışlarında istisna,
    -istisna ve muafiyetler,
    -tasfiye,
    -bölünme,
    -hisse değişimi,
    -rüçhan hakkı satış istisnası,
    -yurtdışında ödenen gelir vergisinin mahsubu
    -temettüye kaynak teşkil eden kazanç üzerinden ödenen vergilerin mahsubu,
    -mahsup edilemeyen tutarın 3 yıl ileriye doğru taşınması,
    -geçici vergi dönemlerinde de mahsup yapılabilmesi,

    3 - yeni getirilen hükümler

    -kontrol edilen yabancı şirket,
    -vergi cennetleri ile mücadele,
    -masraf dağıtımı,

    bültenimizin ilerleyen bölümlerinde gelir idaresi başkanlığı web sitesinde yayımlanan tasarıda yer alan ve yukarıda maddeler halinde sayılan değişiklikler ve yeni getirilen hükümler detaylı olarak açıklanmaktadır.

    4 - kaldirilan hükümler

    yeni kanun tasarısı ile kaldırılan hükümlere bültenimizin sonunda yer verilmiştir.

    değiştirilen hükümler

    kurumlar vergisi oranı (md-32):

    kurumlar vergisi oranı bir defada %20'ye indirilmektedir. geçici vergi oranı olarak cari yılın kurumlar vergisi oranı uygulanacaktır. bu konuda siyasi tercih, vergi oranlarının kademeli olarak indirimi yerine bir defada indirilmesi şeklinde oluşmuştur. bakanlar kurulu geçici vergi oranını 5 puana kadar indirmeye veya tekrar kanuni seviyesine kadar getirmeye yetkilidir.
    tasarının 30/3 maddesinde kar dağıtım sırasında uygulanacak tevkifat oranı %10?dan %15'e çıkarılmaktadır.

    örtülü sermaye (md-12):

    örtülü sermaye konusu tasarının 12.maddesinde yeniden düzenlenmektedir. bu düzenleme yapılırken uluslar arası uygulamaların mümkün olduğunca dikkate alındığı anlaşılmaktadır. bu kapsamda ortaklar ve ortakların ilişkili olduğu kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak alınan borçların ilgili mali yıl içinde herhangi bir tarihte özsermayenin iki katını aşan kısmı örtülü sermaye sayılmaktadır.

    dolayısıyla yeni örtülü sermaye uygulamasında ilişkili şirketlerden alınan borcun özsermayeye oranı iki olarak belirlenmektedir. sadece ilişkili şirketlere finansman temin eden kredi kurumları hariç ilişkili banka veya benzeri kuruluşlardan alınan borçların yarısı örtülü sermaye kıyaslamasında dikkate alınacaktır. diğer bir deyişle sadece bu kuruluşlardan alınan borçlar özsermayenin 4 katına kadar örtülü sermaye oluşturmayacaktır.
    ilişkili kişiler kapsamına ortaklar ve sermaye, oy veya kar payı hakları açısından %10 veya daha fazla payı olan ortakların ilişkili olduğu kişiler girmektedir.

    ortakla ilişkili kişiler ise;
    - ortağın doğrudan veya dolaylı olarak en az %10 oranında ortağı olduğu veya en az %10 oranında oy veya kar payı hakkına ya da hisselerine sahip olduğu bir kurum veya,
    - doğrudan ya da dolaylı olarak, ortağın veya ortakla ilişkili bir kurumun sermayesinin, oy veya kar payı hakkına sahip hisselerinin en az %10'unu elinde bulunduran bir gerçek kişi veya kurum şeklinde tanımlanmaktadır.

    ancak kurumların istanbul menkul kıymetler borsasında işlem gören hisselerinin edinilmesi durumunda, söz konusu hisse senetleri nedeniyle ortak veya ortakla ilşkili kişi sayılanlardan temin edilen borçlanmalarda en az %10 ortaklık payının aranacağı belirtilmiştir.

    özsermaye, kurumun dönem başındaki özsermayesidir. özsermaye özkaynaklar toplamını ifade etmektedir.

    örtülü sermaye ile ilgili oranlar, borç veren ortaklar veya ortakların ilişkili olduğu kişiler için topluca dikkate alınacaktır.

    ödenen veya hesaplanan faizler dışında örtülü sermaye olarak kabul edilen borçlar üzerinden hesaplanan kur farkları ve benzeri giderler de kurumlar vergisi matrahından indirilemeyecektir.

    ilgili madde metninde ayrıca örtülü sermaye sayılmayacak borçlanmalar da sayılmış olup, bunlar;
    - ortakların veya ortakların ilişkili bulunduğu kişilerin sağladığı gayrinakdi teminatlar karşılığında üçüncü kişilerden yapılan borçlanmalar,
    - ilişkili kişilerin, banka ve diğer finans kurumlarından veya sermaye piyasalarından temin ederek aynı koşullarla kısmen veya tamamen kullandırdığı borçlanmalardır.

    örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faizler ve kur farkları, gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında borçlu kurum açısından dağıtılan, alacaklı olan ilişkili kişi açısından elde edilen ve dar mükellefiyette ana merkeze aktarılan kar payı olarak yeniden tasnif edilmektedir. mükerrer vergilemeyi (ekonomik çifte vergilendirme) önlemek için faiz veya kur farkı geliri elde eden ilişkili kişi nezdinde daha önce yapılan vergilendirme işlemi buna göre düzeltilecektir.

    örtülü sermaye dağıttığı tespit edilen kurumda hem kapsama giren faiz ve kur farkları için hem de kar dağıtım stopajı için cezalı tarhiyat yapılacaktır. borç veren ilişkili şirkette düzeltme yapılabilmesi için örtülü sermaye kullanan kurum adına tarh edilen vergilerin kesinleşmiş ve ödenmiş olması şartı aranmaktadır.
    örtülü sermaye ile ilgili getirilen yeni düzenleme ile ilgili diğer hususlar aşağıdaki gibidir:

    - borcun devamlı veya uzun süreli kullanılması şartı kaldırılmıştır.
    - yalnızca özsermayenin iki katını aşan borç kısmı örtülü sermaye sayılacaktır
    - maddede kullanılan ifadeler objektif ölçülere göre tanımlanarak belirsizlikler ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır.
    - dar mükellef kurumların türkiye'deki şubeleri için de örtülü sermaye hükümleri uygulanacak, uygulamada ilişkili kişinin tespiti açısından sermaye ve oy hakkı şartı aranmayacaktır.
    - örtülü sermaye açısından borcun devamlı veya uzun süreli kullanımı şartı kaldırıldığı için grup şirketleri arasında ticari teamüllere uygun olarak yapılan vadeli mal ve hizmet alım ve satımlarında sorun çıkmaması için maliye bakanlığı?nın çıkaracağı bir tebliğ ile konuyu açıklığa kavuşturması ve bu tür işlemlerde örtülü sermaye hükümlerinin uygulanmayacağını açıklamasının yararlı olacağını düşünüyoruz. aksi takdirde, özellikle ayrı bir pazarlama ve satış şirketi olan gruplarda pazarlama şirketlerine yapılacak yüksek tutardaki vadeli satışlarda denetim elemanları tarafından vade farklarının, örtülü sermaye üzerinden ödenen faiz benzeri bir gider olarak değerlendirmesi riski olabileceğini ve bunun da ticari hayatı olumsuz etkileyebileceğini belirtmek isteriz.

    örtülü kazanç (md-13):

    örtülü kazanç dağıtımı hükmü önemli ölçüde değiştirilmekte olup, transfer fiyatlandırması konusundaki oecd rehberi esas alınmaktadır.

    ilişkili kişiler ile emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım veya satımında bulunulması halinde kazanç kısmen veya tamamen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılarak vergi matrahından indirimine müsaade edilmemektedir.
    mal veya hizmet alım veya satımı çok geniş anlamda kullanılmakta ve ilişkili kişiler arasındaki her türlü iktisadi, ticari veya finansal işlemler ile istihdam ilişkisi kapsanmaktadır.

    tasarı metninde ilişkili kişi;
    - kurumların kendi ortakları, ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek veya tüzel kişiler ve,
    - kurumun idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu veya nüfuzu altında bulundurduğu gerçek ve tüzel kişileri ifade etmektedir.
    tasarı metninde ayrıca ortakların eşleri, ortakların veya eşlerinin üstsoy ve altsoyu ile üçüncü derece dahil kan ve sıhri hısımları da ilişkili kişi sayılmaktadır.

    bakanlar kurulu tarafından zararlı vergi rekabetine yol açtığı kabul edilen ülkelerde veya bölgelerde bulunan kişiler ile yapılan tüm işlemler ilişkili kişilerle yapılmış sayılmaktadır.

    emsallere uygunluk ilkesi, ilişkili kişiler ile yapılan mal veya hizmet alım veya satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişki olmasaydı oluşacak fiyat veya bedele uygun olmasını ifade etmektedir. kurumlar, ilişkili kişiler ile yaptığı işlemlerde uygulayacakları emsaline uygun fiyat veya bedelleri kanunda belirtilen yöntemlerden işlemin mahiyetine en uygun olanını kullanarak tespit edeceklerdir.

    kanunda öngörülen yöntemler oecd transfer fiyatlandırması rehberinde belirtilen geleneksel işlem yöntemleridir. bunlar;

    - karşılaştırılabilir fiyat yöntemi:
    bir kurumun uygulayacağı emsallere uygun satış fiyatının karşılaştırılabilir mal veya hizmet alım veya satımında bulunan ve aralarında herhangi bir şekilde ilişki bulunmayan gerçek veya tüzel kişilerin birbirleriyle yaptıkları işlemlerde uygulanan piyasa fiyatı ile karşılaştırılarak tespit edilmesini ifade etmektedir
    - maliyet artı yöntemi:
    emsallere uygun fiyatın, ilgili mal veya hizmet maliyetlerinin makul bir brüt kâr oranı kadar artırılması suretiyle hesaplanmasını ifade eder.
    - yeniden satış fiyatı yöntemi:
    emsallere uygun fiyatın, işlem konusu mal veya hizmetlerin aralarında herhangi bir şekilde ilişki bulunmayan gerçek veya tüzel kişilere yeniden satılması halinde uygulanacak fiyattan, uygun bir brüt satış kârı düşülerek hesaplanmasını ifade eder.

    tasarıda sayılan yöntemlerden hiç birisi söz konusu işlemde emsale uygun bedelin tespitine imkan vermiyorsa kurum kendi belirleyeceği yöntemi uygulayabilecektir.

    yöntemler arasında öncelik sıralaması yoktur, belli bir işlem için en uygun yöntem hangisi ise o yöntem kullanılacaktır.

    yeni uygulama ile belgelendirme önem kazanmaktadır.
    maliye bakanlığı ile transfer fiyatlandırması konusunda mükellefin talep etmesi halinde ön anlaşma yapılması imkanı getirilmektedir. şartlar değişmediği sürece anlaşma üç yıla kadar yürürlükte kalacaktır. yapılan anlaşma hem vergi idaresi hem de mükellef açısından bağlayıcı olacak ve belirlilik sağlayacaktır.

    bu düzenleme için maliye bakanlığı'nın gerekli insan ve teknik altyapı kaynaklarını oluşturması çok önemlidir.

    transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançlar kar payı dağıtımı şeklinde yeniden tasnife tabi tutulacak ve karşı tarafta vergi ile ilgili gerekli düzeltme yapılacaktır. düzeltme yapılması için örtülü kazanç dağıtan kurum adına tarh edilen vergilerin kesinleşip ödenmesi gerekir.

    transfer fiyatlandırması konusu ile ilgili usullerin bakanlar kurulunca belirleneceği belirtilmiştir.

    yurtdışı iştirak kazancı istisnası (md-5/1/b):

    tasarının 5/1/b maddesi ile yurtdışı iştirak kazançları istisnası önemli ölçüde değiştirilmektedir.

    değişen madde metni ile istisnadan yararlanmak için yurtdışı iştirakteki minimum pay oranı %25'den %10'a düşürülmektedir. ayrıca;
    - iştirak hissesini elde tutma süresi iki yıldan bir yıla indirilmektedir.
    - yurtdışı iştirakin ilgili ülkede tabi olması gereken asgari vergi oranı %20'den %15'e düşürülmektedir.
    - yurtdışı iştirakin kazançlarının en az %75'inin ticari, zirai veya serbest meslek kazancı niteliğindeki kazançlardan oluşması şartı kaldırılmaktadır.
    - yurtdışı iştirakin esas faaliyet konusunun, finansal kiralama dahil finansman temini veya sigorta hizmetinin sunulması ya da menkul kıymet yatırımı olması durumunda istisnadan yararlanmak için yurtdışında en az türkiye'de uygulanan kurumlar vergisi oranında vergiye tabi olma şartı getirilmektedir.
    - karın, kazancın elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar türkiye'ye getirilmesi şartı ile yurtdışı iştirakin anonim veya limited şirket mahiyetinde olma şartı yeni tasarıda da korunmuştur.
    - yukarıda yer alan şartların gerçekleşmesi halinde yurtdışı iştiraklerden elde edilen kar payları kurumlar vergisinden istisna olacaktır.

    kazancın elde edildiği tarih itibariyle devamlı olarak en az bir yıl süre ile nakit varlıklar dışında kalan aktif toplamının %75 veya daha fazlasının kanuni ve iş merkezi türkiye'de bulunmayan anonim veya limited şirket niteliğindeki şirketlerin sermayesine en az % 10 oranında iştirakten oluşan tam mükellefiyete tabi anonim şirketlerin en az iki tam yıl süre ile elde tuttukları yurtdışı iştirak hisselerinin satışından doğan değer artış kazançları da vergiden istisna edilmektedir (tasarı md: 5/1/c).

    yukarıdaki şartların sağlanması halinde vergiden istisna edilen hisse satış kazançları ile yukarıdaki paragrafta yer alan özellikleri taşıyan şirketlerin vergiden istisna şartlarını haiz temettü kazançlarının yabancı kurumlara dağıtılması halinde kar payları üzerinden uygulanacak olan stopaj oranı normal kar dağıtımında uygulanan stopaj oranının yarısını geçemeyecektir. .
    yurtdışı inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerin yapılabilmesi için ilgili ülke mevzuatına göre şirket kurulması gereken durumlarda yukarıda belirtilen şartlar aranmaksızın iştirak kazançları istisnası uygulanacaktır.
    iştirak hissesi ve gayrimenkul satış istisnası (md: 5/1/e):
    istisnadan yararlanmak için karı sermayeye ilave etme şartı kaldırılmakta ve karın en az beş yıl süreyle özel bir fon hesabında tutulması şartı getirilmektedir. kazancın %75'i istisnaya konu olabilmektedir. istisna satışın yapıldığı dönemde uygulanmaktadır.

    iki yıl içinde satış bedeli tahsil edilmez veya ilgili kazanç özel fondan çekilir veya sermayeye ilave dışında başka bir hesaba aktarılırsa istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler için vergi ziyaı oluşmuş sayılmaktadır. tasarı maddesi ile kurucu senetleri ve intifa senetleri de istisna kapsamına alınmaktadır.

    devir ve bölünme suretiyle devralınan taşınmazlar ve iştirak hisselerinin iki yıllık elde tutma süresinin hesabında devir olunan veya bölünen kurumda geçen süreler de dikkate alınmaktadır.

    istisna ve muafiyetlerde yapılan değişiklikler (md - 4 & 5):
    tasarıda istisna ve muafiyetlere ilişkin aşağıdaki hususlar dikkat çekmektedir:
    - tüketim ve taşıma kooperatiflerinde muafiyet kaldırılmaktadır.
    - yapı kooperatiflerinde müteahhitlerinin kötüye kullanımını engellemek için ilave şartlar getirilmektedir:

    o müteahhit'in veya ilişkili olduğu kişilerin inşaatın bitim tarihine kadar yönetim veya denetim kurullarında görev aldığı yapı kooperatifleri muafiyetten yararlanamayacaktır.

    - organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerini işleten şirketlerin muafiyeti kaldırılmakta ve geçici maddede yapılan düzenleme ile organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin alt yapılarını hazırlayan ve buralarda faaliyette bulunan iktisadi işletmelerin alt yapı hazırlığı ile arsa, elektrik, gaz, buhar ve su satışı kazançlarının tamamını bu yerlerin ortak ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanmaları kaydıyla bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren 10 yıl süreyle kurumlar vergisinden muaf olacakları düzenleme altına alınmaktadır.

    - kamu kurumlarına ait kantinlerle ilgili muafiyetin kapsamı daraltılmaktadır. lojmanlar ve konukevlerindeki kantinler kapsam dışına çıkarılmaktadır.

    - rüçhan hakkı kupon satışından elde edilen kazançlarda istisna kaldırılmakta olup, istisna ancak iki yıl elde tutulan rüçhan hakkının satışından -iştirak ve gayrimenkul satış kazancı istisnası için getirilen şartlarla- elde edilen kazancın %75'ine uygulanmaktadır.

    tasfiye (md-17):

    tasarı metninde tasfiyeden vazgeçilmesi halinde yapılacak işlemler düzenlenmektedir. ayrıca tasfiye beyannamesinin verilme süresi 15 günden 30 güne çıkarılmakta ve tasfiyeye ilişkin hükümler bir araya toplanmaktadır.

    bölünme (md-19):

    getirilmesi planlanan yeni düzenleme ile kısmi bölünmede devredilen aktif kıymetlerle ilgili pasif kalemlerin de devri zorunlu hale getirilmekte ve kısmi bölünmede işletme bütünlüğüne vurgu yapılmaktadır.

    bunun dışında iştirak hisseleri 2 tam yıl süre ile elde tutulması halinde kısmi bölünmeye konu edilebilmektedir. ayrıca kısmi bölünmede devredilen varlıklara karşılık edinilen devralan şirket hisselerinin, devreden şirkette kalabileceği gibi doğrudan bu şirketin ortaklarına da verilebileceği ve taşınmazların ve iştirak hisselerin devrinde, devralan şirketin hisselerinin devreden şirketin ortaklarına verilmesi halinde, devredilen taşınmaz ve iştirak hisselerine ilişkin borçların da devredilmesi gerektiği öngörülmüştür.

    kısmi bölünmede devralan şirketin bölünen kurumun borçları için sorumluluğu devraldığı kıymetlerin emsal bedeli ile sınırlandırılmaktadır.

    devir ve bölünme hallerinde beyanname verme süresi 15 günden 30 güne çıkarılmaktadır. beyanname verme süresinin başlangıcı, devir veya bölünmenin ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği tarih olarak tespit edilmekte ve belirsizlik ortadan kaldırılmaktadır.

    yapılması planlanan değişikliklerden biri de devir ve tam bölünme işlemlerindeki zarar mahsubudur (madde 9). buna göre devir işlemlerinde mahsup edilecek zarar miktarı devralınan kurumların devir tarihi itibariyle özsermaye tutarını geçemeyecektir. ayrıca tam bölünme işlemlerinde de mahsup edilecek zarar miktarı bölünen kurumdaki öz sermayenin devralınan kısmını geçemeyecek ve devralınan kıymetle orantılı olacaktır.

    devir ve tam bölünme hallerinde zarar mahsubu için ayrıca aşağıdaki şartlar aranacaktır:

    1) son 5 yıla ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinin kanunî süresinde verilmiş olması,

    2) devralınan kurumun faaliyetine devir veya bölünmenin meydana geldiği hesap döneminden itibaren en az 5 yıl süreyle devam edilmesi.

    hisse değişimi (md-19/3/c):

    hisse değişiminde limited şirketlerin hisselerinin devralınması ile ilgili tereddüt ortadan kaldırılmakta ve limited şirketlerinin de hisse değişimi yapabilmeleri sağlanmaktadır.

    beyanname verme ve ödeme süresi (md-14/3):

    yıllık kurumlar vergisi beyannamesi hesap döneminin kapandığı ayı izleyen dördüncü ayın birinci gününden yirmibeşinci gününe kadar verilebilmektedir. ödeme ise beyannamenin verildiği ayın sonuna kadar yapılabilmektedir.

    getirilen yeni hükümler

    kontrol edilen yabancı şirket (md-7):

    yabancı ülkelerde kurulmuş olup, tam mükellef kurumların doğrudan veya dolaylı olarak ayrı ayrı ya da birlikte sermayesinin veya kar payının ya da oy kullanma hakkının en az %50 sine sahip olmak suretiyle kontrol ettikleri kurumlar, aşağıdaki koşulların birlikte sağlanması halinde kontrol edilen yabancı kurum sayılmaktadırlar:

    - yabancı iştirakin gayri safi hasılatının %25 veya fazlasının pasif nitelikteki gelirlerden oluşması,

    - kontrol edilen yabancı kurumun, ticari bilanço karı üzerinden mahallinde %10'dan daha az oranda gelir üzerinden alınan vergiye tabi olması,

    - kontrol edilen yabancı kurumun ilgili yıldaki gayrisafi hasılatının 100,000 ytl karşılığı yabancı parayı geçmesi,

    kontrol edilen yabancı kurumun kazancı dağıtılsın veya dağıtılmasın, hesap döneminin kapandığı ayı içeren hesap dönemi itibariyle, kontrol eden kurumların kurumlar vergisi matrahına hisseleri oranında dahil edilmektedir.

    kontrol oranı olarak, ilgili hesap dönemi içinde sahip olunan en yüksek oran dikkate alınmaktadır.

    kontrol edilen yabancı kurumların, bu maddeye göre daha önce türkiye'de vergilenen kazançlarını sonradan dağıtmaları halinde bu kazançlar türkiye'de vergiye tabi tutulmamaktadır. dağıtılan kazancın daha önce türkiye'de vergilenmemiş kısmı vergiye tabi olmaktadır.

    kontrol edilen yabancı kurumun kazançları üzerinden ilgili yabancı ülkede ödediği vergiler aynı kazanç üzerinden türkiye'de hesaplanan vergiye mahsup edilmektedir.

    vergi cennetleri ile mücadele (md-30/6):

    bakanlar kurulu tarafından vergi ve diğer uygulamalar açısından zararlı vergi rekabetine yol açtığı kabul edilen ülkelerde yerleşik olan veya faaliyette bulunan kurumlara (tam mükellef kurumların bu yerlerde bulunan şubeleri dahil) yapılan her türlü ödeme üzerinden;

    -bu ödemenin verginin konusuna girip girmediğine veya,

    -ödeme yapılan kurumun mükellef olup olmadığına bakılmaksızın %30 oranında vergi kesintisi yapılması öngörülmektedir. ancak aşağıdaki hallerde vergi kesintisi yapılmayacaktır:

    -emsaline uygun fiyatlarla mal ithalatı,
    -emsaline uygun fiyatlarla iştirak hissesi alımı,
    -kredi ana para geri ödemeleri,
    -temettü ödemeleri ,

    bu şekilde kesintiye tabi tutulan kazançların kontrol edilen yabancı şirket kapsamında türkiye'de vergilenmesi halinde, bu maddeye göre stopaj suretiyle kesilen verginin aynı kazanç üzerinden türkiye'de ödenecek kurumlar vergisinden mahsubuna izin verilmektedir.

    masraf dağıtımı (md-22/3/b):

    getirilen düzenleme ile dar mükellefiyete tabi kurumların türkiye'deki şubelerinin kazancı belirlenirken ana merkezdeki veya yurtdışındaki diğer grup şirketleri veya şubelerinde yapılan genel yönetim giderlerinden türkiye'deki şubeye pay verilmesi belli şartlara uyulması halinde mümkün hale gelmektedir. bu şartlar:

    - söz konusu giderler türkiye'de kazancın elde edilmesi ve idamesi ile ilgili olmalıdır.

    - emsallere uygunluk ilkesi uyarınca belirlenecek dağıtım anahtarları kullanılarak türkiye'deki şubelerin payı hesaplanmalıdır.

    getirilen bu hüküm ile masraf yansıtması ile ilgili tartışma ve belirsizliklerin sona ermesi beklenmektedir.

    yurtdışında ödenen vergilerin mahsubu (md-33):

    tam mükellefiyete tabi anonim şirketlerin temettüye kaynak oluşturan kazanç üzerinden yurtdışında ödedikleri gelir veya kurumlar vergisinin mahsubuna imkan verilmektedir. mahsup edilemeyen tutarın üç yıl süre ile ileriye doğru taşınması mümkün olmakta olup, mahsup işlemi geçici vergi dönemlerinde de yapılabilecektir.

    tasarıyı çağdaş vergi uygulamalarını yansıtması açısından genel olarak olumlu bulmakla birlikte yurtdışı iştirak satış kazançları istisnası ile ilgili şartların özellikle iki yıl elde tutma şartının- çok uluslu şirketler tarafından türkiye'nin bölgesel yatırımlar için holding merkezi olarak seçimine imkan vermeyeceğini düşünüyoruz.

    ayrıca uluslararası vergi uygulamalarındaki gelişmeler ışığında grup şirketlerine belirli şartlarla konsolide vergi beyannamesi verme ve zararların sınırlı bir süre ile de olsa geriye yürütülmesi imkanı getirilmemesi tasarının önemli eksiklikleri olarak ifade edilebilir.

    kaldirilan hükümler

    tasarı ile yabancı kurumlara ücret ödemesi ile ilgili hüküm ve buna bağlı stopaj kaldırılmakta olup, uluslararası uygulamalara paralel olarak bu tip ödemeler hizmet ödemeleri içinde değerlendirilmektedir.

    rüçhan hakkı satışında daha önce şarta bağlı olmaksızın uygulanan istisna kaldırılarak rüçhan hakkı satışından doğan kazancın rüçhan hakkının iki yıl elde tutulması ve istisnaya ilişkin karın 5 yıl süre ile kurumda rezerv hesabında tutulması şartıyla %75'i için istisna getirilmektedir.

    kaynak : vergiportali.com
  • yeni haliyle "çok da güzel karışık olmuş bu yahu, yazanların ellerine sağlık" dedirten kanun.
    özellikle iştirak kazancıyla ilgili istisnalar hususundaki izahatlarinden ötürü elleri öpülecek insanlardır bu kanunu yazanlar.
hesabın var mı? giriş yap