• dijon merkezli bir hardalcı. hardal krizleri tutan bir insan olmasam bile beni bu yola sokmuştur. şu an farklı farklı aromalı 30 çeşit hardalları bulunmaktadır, fakat "2007 automn and winter collection - limited edition" gibi sürekli yeni tatlar üretmektedirler. kayısıdan tutun mandalina & fıstığa, portakal çiçeğinden tutun incire, hindistan cevizinden tutun mangoya kadar bir sürü çılgın ve deneysel hardallara sahiptir. 1747 yılında kurulan bu müessese, dükkandan içeri adımını atan her müşteriye "260 years of expertise" yazısı ile oracıkta haddini bildirmektedir. bütün bu şova, tarza ve köklülüğe rağmen fiyatları da oldukça makul. aromasız ve bir kaç fiks aromalı hardalları süpermarketlerde satılsa da asıl hardal çeşitlerini sadece kendisi satıyor, ve malesef merkezi dijon ile paris - madelaine'deki tarz dükkan hariç dünyada başka bir yerde şubesi yok.
  • ürünlerinin her çesidini olmasa bile baslicalarini fransa ve komsu ülkelere yayar, il n'y a que maille qui m'aille* diye reklam yapar*.
  • hatalı kullanılan chain mail sözünün, frank dili baskın ortaçağ avrupa'sında doğru okunuşu. (bkz: chain mail/#11656720)
  • hardallari cok guzel bunlarin. balli ve dijon olanlarini aliyorum surekli. ınsan patatesle yemeye doyamiyor resmen.
  • türkiye’de abdürd fiyatlara satılan bir başka ithal ürün. fransa’da 380 gramı 1.37 euro olan bu hardalın türkiye’de 215 gramı tam 42 liraya satılıyor. aq hadi iki üç katı daha pahalı satın, artık ona da ok ama beş altı katı pahalıya neden satılır allahın hardalı, hele bir gelin anlatın gözü doymaz herifler!
  • inanılmaz lezzetli hardallar üreten 2.5 asırlık firma. al ekmeğe sür ye o tohumlu olanını, o derece. 240 gramlık sıktırmalı şişede olanı 2 euro falan şu aralar.
  • "orijinal dijon" diye etiketleyip sattığı hardala koruk suyu yerine sirkeyi yapıştırıp geçen firma..

    dijon originale
    içindekiler

    bazı şeyleri çok büyütüyoruz gözümüzde..

    hardal hakkında yıllardır kıyıdan köşeden okur, araştırır, mükemmel hardala ulaşmak için simyacı hassasiyetiyle denemeler yaparım ama sonuç olarak elde ettiğim hardala "dijon" deme cesaretini gösteremiyorum.. dijon'un alametifarikası koruk suyudur.. iyi bir koruk suyu da kolayına bulunan bir şey değil.. onun olmadığu yerde abdurrahman çelebi olan sirkeyi aşıp kendi koruk suyumu da üretebilirsem, belki bir gün..
hesabın var mı? giriş yap