mimarlık öğrenciliği

• zevkli ama kimi zaman da "hay ben böyle zevkin içine" dedirtecek kadar da yorucu bi öğrenciliktir. herkes eğlenirken ders çalışmak zorunda olmak durumu sırf final zamanı değil her zaman geçerlidir. sınavlara çalışıp geçmek gibi bişey sözkonusu değildir çünkü teorik dersler dışındaki sınavlarda^* saatlerce çizim yapılır ve alınan notlar 100 üzerinden 30 ile 45 arasındadır. (bkz: msü)
  haftada bikaç gün sabahlayıp uykulu gözlerle okula gidilir. yatak hayalleri kurarak tashih alınır. kaprisli ve hiçbişeyi beğenmeyen hocalar kimi zaman fikirlerinizle dalga geçerler. mesela çizdiğiniz salonu büyük bulup tam ortasına yatan bi at çizebilirler. ya da yaptığınız villanın zemin katındaki salonun camına dışardan ellerini yapıştırıp içeriyi seyreden çocuklar. . sonra da "yanlış anlama dalga geçmiyorum, sadece aklında kalsın diye böyle yapıyorum" derler. ilk başta üzülürsünüz. seneler geçtikçe de alışıp siz de onlarla gülmeye başlarsınız.^*
  sağda solda sizi gören herkes "ee bu sene bitiyo mu" der. hıhı diyip geçiştirirsiniz. ama bi türlü bitmez. bittiğinde de ne iş yapsam diye düşünürsünüz. hayalini kurduğu gibi oteller, villalar, okullar, hastaneler yapan kaç mimar vardır ki? bi de memlekette herkes zaten mimardır. okulunu bitirmişlere ihtiyaç yoktur.
  (bkz: sözlüğe içini dökmek)
• insanin kendine yapabilecegi en buyuk kotuluklerden basta geleni... guzel hayallerle baslanan bu seruven ilk gunlerde hocalarin cesitli yorumlariyla acaba derdirtmeye baslar insana. kimi "hosgeldiniz, burada 7 sene birlikte olacagiz" derken kimi "arkadaslar, artik sozlugunuzden tatil kavramini silin, uyku sozcugunun ustune de bir soru isareti koyun" seklinde olayin kisa bir girisini yaparlar. bu bir ozet degil giristir gercekten, cunku hic kimse size ne kadar calisirsaniz calisin gececeginizin bir garantisinin olmadigini soylememistir. veya bir allahin kulu cikipta hocalarin kaprislerinden, alayciligindan dahasi birbirleriyle yarislari sirasinda sizi harcayacagindan bahsetmemistir. sanirsiniz ki bu okul eger sabahlara kadar oturup sahane projeler cikartirsaniz zamaninda bitecektir. disardakilerde sanirlar ki onlar sayfalarca ders notunu ezberlemek zorundayken siz zevkli zevkli cizim yapiyorsunuzdur. bu insanlardan en cok duyacaginiz cumle "ama sizinki en azindan cizim, zevklidir" dir... oysaki onlar kadar teorik dersiniz vardir calismaniz gereken ve fakat proje, yapi, rolove gibi insanin sinirlarini zorlayan olaylar teoriklere ne calismaniz icin gerekli vakti size verir, ne de dusunme luksunu. amaan, projeyi halledeyim de gerisi kalsin mantigi icine girersiniz. bir yandan okul uzadikca uzar. liseden birlikte mezun oldugunuz arkadaslarinizin bebeklerini kucaklarina aldiklari haberleri calinirken kulaginiza, sizin kollarinizda tasidiginiz hala t cetveli ve maketinizdir.
• (bkz: #1834656)
• (bkz: iç mimarlık klanı)
• zor olmasindan olacak ki odtude bu gorevi ustlenmis arkadaslardan bir kaci gectigimiz aylarda intihar etmisti..
• kazara, bir tercih hatasıyla mimarlığı kazanmış genç dimağlar için türlü türlü eziyeti barındıran öğrencilik çeşidi^*. misal;
  
  (bkz: mimar uykusu)
  (bkz: sevgili uyurken proje cizmek)
• (bkz: kokteyllerde kütür kütür beyaz leblebi yiyenler)
• öğrencilik türleri arasında en masraflı olanıdır.. kişisel gelişimin sağlanması ve entellektüel birikimin arttırılması için en çok çaba gerektiren bölümdür..
• (bkz: #8608645)
• (bkz: sıçtın mavisi)