paylaştırmak
-
birden fazla alıcıya bir şeyi eşit olarak dağıtmak
-
(bkz: kabloneti paylaştırmak)
-
bir dizini başka yerden erişilecek hale getirmek (bkz: share)
-
(bkz: üleştirmek)
-
(bkz: taksim)
-
"kendimi seninle onun arasında paylaştırmak istemedim; bu yuzden kendimi sana, bensiz mutlu mesut yaşayan adama değil bana ihtiyacı olan, beslemek zorunda olduğum, öpüp koklayabildiğim, okşayabildiğim oğluma adamayı seçtim." stefan zweig - bilinmeyen bir kadının mektubu
(bkz: pay/@ibisile), paylaşmak
(bkz: bölüştürmek)
(bkz: üleştirmek)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap