• bir şeyin resmini çizmek.
  • kafandaki görüntüyü somutlaştırmak için gerçekleştirdiğin eylem.

    somutlaştırdığın anda kafandakinin o olmadığını fark edeceksin. devamında kafandakinin ne olduğunu düşünmeye başlamış olacaksın. bu hiç bitmeyecek ve gittikçe soyutlaşacak.
  • resim yaparken somut bir hedef olmayabilir veya amac resim yapma sürecinin ta kendisi olabilir. resmetmek ise somut bir objeyi, düsünceyi, durumu veya olguyu görsel bir format ile kodlamayi amaclar.

    alti sene önce markuez'in de isaret ettigi gibi düsünceleri resmetmek insan zihninin somut gercekler ile soyut idealar arasindaki iliskiyi net bir sekilde görerek daha kolay analiz etmesini mümkün kiliyor.

    bazi insanlar günlük tutarlar, her gece o gün yaptiklarini, hissettiklerini ve düsüncelerini yaziya dökerler. bu onlara zihinlerindeki düsünceleri tasnif ve analiz etmekte kolaylik saglar ve aslinda günün düsüncelerini harflerle resmetmektir.

    düsünceler dile, dil yaziya, yazi da kalemin kagida cizdigi resme dönüsür. sonuc olarak her yazi bir takim düsüncenin resmi, yazmak da resmetmenin özel bir seklidir.
  • ["karılarına, memurlarına öyle davranan krallar en sonunda kendi oğullarını da öldürürler" dedi ayşe. "burasında şaşılacak bir şey yok. biliyoruz, tanıyoruz bu insanları. ama onların saray ressamları niye bu anı bu kadar coşkuyla resmediyor?"] orhan pamuk - kırmızı saçlı kadın
hesabın var mı? giriş yap