• christopher r. browning tarafından yazılan, alman 101. yedek polis taburuna mensup sıradan insanların işlediği cinayetleri anlatan, tam adı "sıradan adamalar 101. yedek polis taburu ve polonya'da nihai çözüm" olan kitap.

    tanıtım yazısından:
    "13 temmuz 1942 sabahında, alman 101. yedek polis taburunun adamları josefow isimli bir polonya köyüne giderler. çoğu, ileri yaşlarından ötürü doğrudan cepheye gönderilmemiş, aile babası sıradan adamlardı. sivil yaşamlarında işçi, esnaf, zanaatkar ya da memur olan bu adamların kahir ekseriyeti, almanya’nın o dönemlerde nazi ideolojisine görece en kapalı şehri hamburg kökenliydi ve zihin dünyalarının büyük bir kısmı weimar cumhuriyetinde şekillenmişti. ancak, 13 temmuz gecesinden itibaren 16 ay içerisinde, bu sıradan adamlar acımasız birer katile dönüşecek; 38.000 yahudi’yi enselerinden vurarak katledecek ve 45.000’inini de treblinka’daki gaz odalarına göndereceklerdi. toplamda 500 adamdan oluşan bir tabur, 83.000 yahudi’nin ölümünden sorumlu olacaktı"
  • sözlükte bir masterchef , survivor yada bir futbol maçı kadar ilgi çekmeyecek belgesel. netflix'in yaptığı en kaliteli işlerden birisi. belgesele gelirsek cephede savaşan nazi askerlerini değil de işgal edilen ülkelerde ki iç güvenliği sağlayan polis ve bizdeki jandarma benzeri birliklerin neler yaşadığını anlatıyor.

    *naziler işgal edilen bölgelerde ki isyancı ve özellikle yahudi nüfusunu yok etme konusuna kafayı takmıştı. polislere ve ss-einsatzgruppen komutanlarına birliklerinin çocuk ve kadın yahudileri öldürme emirleri adolf hitler tarafından veriliyordu. fazla mermi harcanmaması da isteniyordu ki bu bazı bebeklerin ağaçlara vurularak kafalarının parçalanması demekti. kurbanlarının parçalanmış kan ve organları askerlerinin üstlerine sıçrıyordu.

    bir vahşeti daha az vahşetle sonlandırdığını anlatan ss komutanı nürnberg mahkemelerinde şöyle bir ifade veriyordu.

    "
    adamlarımın bunu yapmasına izin vermedim. bebekler varsa anneye bebeklerini göğsünde tutmalarını söylemelerini , sonra bebeğe nişan almalarını söyledim. böylece tek mermiyle ikisi ölecekti. mermi tasarrufu sağlanacaktı ve anneler ağlamayacaktı.
    "
    ss korgeneral otto ohlendorf 1946

    *ikinci dünya savaşının kaotik ve ölümcül ortamında polonya da bulunan alman polislerinin başında ki binbaşı wilhelm trapp askerlerine çocuk ve kadınları öldürmek istemeyenlere izin vereceğini söylemişti ve dediğini de yaptı. wilhelm trapp çok büyük bir risk almıştı. ss-başkomuatnı heinrich himmler bunu duysaydı binbaşı trapp tutuklanırdı. çocuk ve kadınları öldürmek istemeyen polisler kendi arkadaşları tarafından korkak , ödlek , erkek olamamış benzeri sözlerle dışlandı ve tuvalet temizlemek gibi işler verildi.

    *insanları döverek öldürme işini zevkle yapanlarda vardı. yüzbaşı wolfgang hoffman gibi. fakat psikomatik hastalığına yakalanan hoffman katliamlara katılacağı zaman vücudu zayıf düşüyor hastalanıyordu. bu ona özel değildi. ordu da bu cinayetler askerler arasında psikolojik problemler ve depresyonlar yaratıyordu. yüksek rütbeli ss komutanları konuyu adolf hitler'e ve himmler'e kadar rapor ettiler. ardından da meşhur toplu gaz odaları projesi ortaya çıktı. artık binlerce insanı kurşun kullanmadan ve çok daha hızlı bir şekilde yok edebiliyorlardı.

    ilgili belgesel trailer - tamamını netflix'te izleyebilirsiniz.
hesabın var mı? giriş yap