• 1932 yapımı sternberg lezzeti... "well, sir, i suppose every train carries its cargo of sin, but this train is burdened with more than its share!" der marlene ...bu ne siyah bir peçedir bu ne resmi bir erotizm! guy de maupassant'ın boule de suif adlı eserinden egzotik kalabalıkların klostrofobik portesine uyarlanmıştır.
  • özellikle shangai lili* ve yüzbaşı* arasında geçen diyaloglar için defalarca izlenbilecek film. yarından tezi yok teksti aramaya başlıyorum. güvenle ilgili, marlene hanımın verdiği güzel bir ayar vardır beyefendiye.. hiç unutmayacağımdır. bunun haricinde, yönetmenin ışık oyunlarındaki ustalığıyla muhteşem görünen dietrich in hollywood a adım attığı yapıt olup, tüm görüntüler ve geçişler sanat eseridir*. film boyunca siyah bir zambağın aşkı ve gururu arasında, kimi zaman ikisini aynı kefeye koyup yüklenişindeki salınışlarını izleriz.
  • dönemin, şimdilerde demode sayılacak sinema anlayışı ile çekilmesine karşın; bugün bile izlendiğinde heyecan yaratan bir film. bunda yönetmen josef von sternberg ve fetiş oyuncusu marlene dietrich in payı çok fazla. bu ikilinin çok daha etkileyici başka filmi için;

    (bkz: der blaue engel)
  • josef von sternberg, marlene dietrich tutkusunu her yönüyle gösteriyor bu güzide filmde. doğal olarak da, marlene dietrich' in beyaz perde de en güzel göründüğü filmlerden biri ortaya çıkıyor. dietrich, moulin rouge' daki nicole kidman'ın üzerimizde bıraktığı etkiye benzer bir etki bırakıyor.
  • eski amerikan filmlerinde türk algısının kötü olmamasını görüp şaşırdığım film.

    mesela filmin başında yapılan türk hamamı göndermesi buna benzer bir şeyi sunset boulevard'da görmüştüm. (bkz: #84733477) bunun dışında o dönemde ki çin'in ekonomik durumunu, kaburgası sayılan inekleri vs güzel yansıtmış.
hesabın var mı? giriş yap