sümüklü ^*

• bazı hayvanların doğal hali örn: salyangoz
  bazı hayvanların hasta hali: soğuk algınlığı bulunanlar
  bazılarına da yapılan yakıştırma: küçük gariban çocuk
• sümük sahibi anlamında bir sıfat.
• ezik kelimesinin yerine de kullanılabilen hakaretimsi.
• (bkz: sumuklubocek)
• tıkalı burun delikleri, sahibinin kulaklarında yankılanan kartlaşmış ses, silinmekten yara olmuş kıpkırmızı bir burun, feri sönmüş gözler... böyledir bu sümüklüler, aynadaki halim gibi, nezleli^*.
• apartmanın kapısının önünde hapşırırken görünce dayanamayıp eve aldığım minik kedi yavrusu, evin herbir köşesine hapşırıp tıksırmak suretiyle evi kutsamış olan bu kediye konulacak başka bir isim olamazdı sanıyorum ...
• (bkz: güzeli bulamayan sümüklüyü öper)
• sevdiğim her kızın sevgilisi.
• ilkokulda sürekli burnu akan bir arkadaşım vardı aslında hala arkadaşım da artık burnu akmıyor, neyse biz buna sümüklü derdik hatta sümüklü böcek, kızardı döverdi möverdi neyse burnu hep dik tuttu bu sümüklü mümüklü, durumu alerjikmiş aşı maşı iyileşti bu. ama pezevenk nasıl bir ah ettiyse bende de aha şu yaşımda alerji başladı. yaradana gurban bu nasıl akmaktır durmamaktır hayrat ulan hayrat. neyse az önce tuvalete girdim tuvalet kağıdı kalmamış cepleri karıştırdım sümüklü kağıt mendil var işi halledip bunu kullanırım dedim öyle de yaptım şimdi vurdu acısı, lan ben dibime kadar sümüklüyüm ya, nası bi ah ettiyse artık ^*
• (bkz: ağlak)