tahir baba

• her şey çok güzel olacak isimli muhteşem filmde yaşar güner tarafından canlandırılmış mafyatik karakter.
• (bkz: baba tahir)
• her şey çok güzel olacak filminden bir karakter.
  mafya babasıdır, hobi olarak çiğ köfte yoğurur.
• kâhire’deki kasrü’l-aynî dergâhının hizmetlilerinden olan bektaşi dervişi. xvii. yüzyılda yaşamış. şu satırları yazan bizzat kendisidir:
  
  çâkeriyim hânedân’ın rûz-i “kalu belî”
  kâinâtın aslı bunlardır cihâna müncelî
  tekye-i ‘aşk içre mihmân oldu ol şâh-ı velî
  okuram bu matla’ı şâd eyleyüb cân ü dili
  es-selâm ey ‘ayn-ı âlem sırr-ı sübhân’ım ‘alî
  es-selâm ey bâ-i bismillâh-i rahmân’ım ‘alî
  
  zâhir oldu noktadan ‘aşk u mahabbet ibtidâ
  her gelen hayrette kaldı ‘aşka yokdur intihâ
  evvelîn ü âhirîn şâh’ım imâm-ı muktedâ
  bilmezem şâh’ımdan özge gayre etmem ilticâ
  es-selâm ey ‘ayn-ı âlem sırr-ı sübhân’ım ‘alî
  es-selâm ey bâ-i bismillâh-i rahmân’ım ‘alî
  
  noktadır şâh’ım efendim cümledir anda suûd
  âyet-i şey’i muhît oldu bu ma’nâya şuhûd
  on sekiz bin âlemin âdemde cem’idir hudûd
  “ahseni takvîm”de buldum şâh’ımı kıldım sücûd
  es-selâm ey ‘ayn-ı âlem sırr-ı sübhân’ım ‘alî
  es-selâm ey bâ-i bismillâh-i rahmân’ım ‘alî
  
  özge sırdır hâlıkı ol cümlenin hem rehberi
  şâhı oldur dü cihânın gâfil olma gel beri
  bunca şâhlar olmak ister kamberi’nin kamberi
  serserî gezme cihânda ca’ferî ol ca’ferî
  es-selâm ey ‘ayn-ı âlem sırr-ı sübhân’ım ‘alî
  es-selâm ey bâ-i bismillâh-i rahmân’ım ‘alî
  
  sırr-ı şâh-ı vech-i âdemde gören iz’ânına
  eylerim cânım fedâ bil râhına erkânına
  okuram “seb’u’l-mesânî” rûy-i âdem şânına
  derc edüb müjgân ü kaş ü zülfünün çevgânına
  es-selâm ey ‘ayn-ı âlem sırr-ı sübhân’ım ‘alî
  es-selâm ey bâ-i bismillâh-i rahmân’ım ‘alî
  
  kenz-i mahfînin rümûzun etmek istersen ukûl
  kişver-i mülk-i vücûdun şehrine eyle duhûl
  hânedân’ın kemteri ol kim bular asl-i usûl
  pendini hünkâr pîrin cân ile kıldım kabûl
  es-selâm ey ‘ayn-ı âlem sırr-ı sübhân’ım ‘alî
  es-selâm ey bâ-i bismillâh-i rahmân’ım ‘alî
  
  ger ki vuslat olmaz ise gonceden ol bülbüle
  behremend olmaz o bülbül etse yüz bin gulgule
  gir tarîk-i mustafâ’ya ver cilâ pâk et dile
  şâhım îmânım ‘alî’den derdine dermân ola
  es-selâm ey ‘ayn-ı âlem sırr-ı sübhân’ım ‘alî
  es-selâm ey bâ-i bismillâh-i rahmân’ım ‘alî
  
  nûr-i îmânım hasen hulk-ı rızâ kalb-i selîm
  şâh şehîd-i kerbelâ’da ‘aşk ile oldum mukîm
  dilde inşâ eyledim zeynü’l-‘abâ nûr-i alîm
  bâkır’a cânım fedâ sâdık mezâhibdir kadîm
  es-selâm ey ‘ayn-ı âlem sırr-ı sübhân’ım ‘alî
  es-selâm ey bâ-i bismillâh-i rahmân’ım ‘alî
  
  mûsî-i kâzım durur ol server-i âl-i ‘abâ
  hem horâsân’ın gülü cân bülbülü ‘alî er-rızâ
  şâh takî vü bâ nakî’dir ehl-i hakk’a rehnümâ
  askerî mehdî’de zâhir oldu sırr-ı murtazâ
  es-selâm ey ‘ayn-ı âlem sırr-ı sübhân’ım ‘alî
  es-selâm ey bâ-i bismillâh-i rahmân’ım ‘alî
  
  nesl-i tâhir şâh’ımın vasfında lâl oldu zebân
  öldürür vîrâne diller taht-gâhında nihân
  nüsha-i kübrâda oldu gün gibi sırrı ‘ayân
  vird edüb bu matla’-ı garrâyı yâd eyle hemân
  es-selâm ey ‘ayn-ı âlem sırr-ı sübhân’ım ‘alî
  es-selâm ey bâ-i bismillâh-i rahmân’ım ‘alî