the warriors prayer
-
manowarun kings of metal albumundeki "$arki diycem $arki diil $iir diycem $iir diil" i.
-
"gods of war i call you, my sword is by my side
i seek a life of honor, free from all false pride
i will crack the whip with a bold mighty hail
cover me with death if i should ever fail..
glory,majesty,unity
hail..hail..hail..." -
manowar in kings of metal albumunde bulunan bir dedenin yatmadan once torununa anlattigi sava$ hikayesi (bkz: bin atli akinlarda cocuklar gibi $endik)..super gaz etkisi vardir..kilici kapip sokaga cikasiniz gelir..
hikayenin sonunda cocuk sorar:
-who were tohose four men?
-who were they?..they were the metal kings..der ve ardindan blood of the kings girer..crom oluleri say deyip firlarsiniz. -
şizofren bir dede ve herşeyden habersiz torunu arasında geçen dialogdan oluşan şarkı. bu hikayeyi dinleyen çocuğun bilinç altına neler işlenmiştir, büyüyünce kaç cinayet işler, gece ne gibi kabuslar görür, they were the metal kings ne demektir, manowar kim dinler* gibi sorular belirir insanın aklında.
kaçınılmalıdır, yapaydır, uydurmadır, gereksizdir.
(bkz: savaşma seviş) -
- grandfather tell me a story.
- oh,all right son go and get your story book.
- no,no,not one of those. i want a reaaaaal storyy
- a real story? well then. it was my thirteenth year as i was walking through the enchanted forest.... -
-
grandfather tell me a story
oh all right go and get your storybook
no no not one of those a real story
a real story
yes tell me about when you were a boy
well then
i shall have to take you back with me a long way in time
it was my thirteenth year on a cold winter’s day
as i walked through the enchanted forest
i heard the sound of horses and men at arms
i felt compelled to walk on and find the place of these sounds
when the forest did clear i was standing on a hill
before me was a great plain upon it the armies of the world
standing waiting
i thought to myself for whom or for what are they waiting
suddenly a gust of wind came up from the north
there appeared a lone rider holding a sword of steel
then from the south came another bearing a battle ax
from the east came a third holding a spiked club
and finally from the west
a rider who wielded a great hammer of war
with them came their soldiers of death
followed by an army of immortals
they were few in number
but the look in their eyes told all who beheld them
that they would leave this day only in victory or death
and there was a great silence
my heart began to pound
storm clouds filled the sky with darkness
rain came
and the four winds blew with such anger
that i held fast to a tree
i watched the four riders raise their weapons into the air
without warning screaming their war cry
they led the attack
down to the battle they rode
they met the armies of the world with a mighty clash
i could feel the ground shake
the earth drank much blood that day
each of the four was unto himself a whirlwind of doom
when the smoke did clear
many thousands were dead
there was much blood and gore
their bodies lay broken and scattered across the battlefield
like brown leaves blown by the wind
and i saw the four ride together to the top of the hill
while below them the soldiers of death assembled
all those who would now swear allegiance to them
and the four spoke the words of the warriors prayer
gods of war i call you
my sword is by my side
i seek a life of honor free from all false pride
i will crack the whip with a bold and mighty hail
cover me with death if i should ever fail
glory majesty unity
hail hail hail
and as i stood and looked on
i heard the armies of the world hail them without end
and their voices of victory carried long and far throughout the land
well that’s it
did you like the story
yeah it was great
oh good i’m glad
now off to bed with you
grandfather
yes
who were those four men
who were they
they were the metal kings -
-büyükbaba bana bir hikaye anlat
- pekala, git de hikaye kitabını getir
- yok o hikayelerden birini değil, gerçek bir hikaye istiyorum
- gerçek bir hikaye mi?
- evet bana çocukluğunu anlat
- öyleyse seni çook eskilere götüreceğim.
onüç yaşımda, soğuk bir kış gününde büyülü ormanda yürürken atların ve silahlı adamların sesini duydum. gidip bakma ve bu seslerin geldiği yeri görme ihtiyacı hissettim. orman bittiğinde bir tepenin üzerindeydim ve önümde büyük bir düzlük vardı. düzlükte dünyanın orduları dizilmiş duruyordu, bekliyordu. kendi kendime sordum: “neyi ya da kimi bekliyorlar?”
birden kuzeyden bir rüzgar esti
orada elinde çelik bir kılıçla yalnız bir binici belirdi
sonra güneyden bir tane daha geldi elinde bir savaş baltasıyla.
doğudan bir üçüncüsü geldi elinde bir dikenli sopa ile
ve sonunda batıdan büyük bir savaş çekici taşıyan bir binici
onlarla birlikte ölümün askerleri ve bir ölümsüzler ordusu geldi
sayıca azdılar
ama gözleri, bakan herkese bu meydanı
ya zaferle ya da ölümle terk edeceklerini söylüyordu.
büyük bir sessizlik oldu
kalbim atmaya başladı
fırtına bulutları gökyüzünü doldurdu
yağmur başladı
ve dört yönden rüzgarlar öyle bir öfkeyle esti ki
sıkıca bir ağaca tutundum
dört süvarinin silahları hava kaldırdıklarını gördüm
aniden, savaş naraları atarak saldırıyı yönettiler
savaşa sürdüler atlarını
dünyanın orduları ile birbirlerine girdiler
yerin sallandığını hissettim
o gün toprak kana doydu
dördü de kendi başlarına birer ölüm kasırgasıydı
duman dindiğinde binlercesi ölmüştü
çok fazla kan vardı
vücutları kırılmış,i savaş meydanına dağılmıştı
tıpkı rüzgrda dağılan kahverengi yapraklar gibi
dördünün birlikte tepenin zirvesine at sürdüğünü gördüm.
bu sırda aşağıda birazdan kendilerine
bağlılık yemini edecek ölüm askerleri saf tutuyordu.
ve dördü savaşçının duasını söylemeye başladı:
savaş tanrıları size sesleniyorum
kılıcım yanımda
tüm sahte gururlardan azade, onurlu bir yaşam peşindeyim
kırbacımı şaklatarak sert güçlü bir selam veriyorum
başarısız olursam ölüm alsın beni
zafer, görkem, birlik
selam! selam! selam!
ve orada dikilirken dünyanın ordularının onları durmamacasına selamladığını duydum
zafer çığlıkları ülkenin en uzaklarına kadar yankılanıyordu
hepsi bu kadar
hikayeyi sevdin mi?
evet harikaydı
iyi sevindim
büyükbaba?
evet
o dört adam kimdi?
o dört adam kim miydi?
onlar metalin krallarıydı -
sevgili kuzenim sayesinde ufacık bir veletken dinlediğim ve o yaşlarda artık dinleye dinleye her başladığında istemsiz hikayeye eşlik eder olduğum bir masal.
-
bi dedemiz olsa da böyle efektli efektli bir hikaye anlatsa dedirtir, hikaye ayrı arkadaki efektler ayrı gaza getirir adamı.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap