*

  • yalin, tek basina olmak. kalabalik bir ofis icinde insanin kendi kendini hissettigi abuk durum.
  • kafa dinlemek.
  • halk arasinda (bkz: yalnizlik) diye ifade edilir..
  • onun * * olmaması.

    edit: (bkz: sensizlik)
  • bin tane insanın arasına karışmışken bir tek onun olmaması ...

    "sensizlik yalnızlıkla diye tanımlanmış sözlüğümde; yokluğun boşluğum... "ben"i arıyorum sayfaları karıştırıp "o" diyor, başka sözcük yok. fal tutup öylesine bir kelimenin üstüne basıyorum parmağımla, defalarca, hepsinin içinde başharflerin çıkıyor. kiminde hikayemiz anlatılıyor, kiminde sana bkz lar veriliyor. sinirleniyorum, sayfaları paramparça edip üstüne bir uyku çekiyorum. sabah uyandığımda başucumda, bir gece önce milyonlarca parçaya böldüğüm o değilmişcesine, ilk günkü gibi duruyor.

    ben halen '99 baskısını kullanıyorum bu sözlüğün. kimbilir kaç tane yeni baskısını aldım oysa. hepsinde dünya kadar imla hatası... bıraktım..."
  • tekilliğin şenliği.
  • yirmibirinci yüzyıl virüsü.evli,bekar,genç,yaşlı,cocuk,işli işsiz fark etmez,herkese bulaşan bir virüstür bu.yalnız koyar adamı.çoğu zaman bu yalnızlığı paylaşmak için ya internette ya bir barda ya iş yerimizde ya da bir vapurda birilerini bulmaktır çabamız.çağımız iletişim çağı olmasına rağmen "yalnız olmak" hala mat ediyor bizi.öyleyse ne aradığımızı bilmiyor ve bulduğumuzu da anlayamayıp kaybediyoruz.
  • (bkz: yalnizlik)
  • sıkılmak.
    bıkmadan, usanmadan, yılmadan sıkılmak hemde.
    günlerce bir ümit beklersiniz birgün yanlızlığım sona erecek çıkacak karşıma ben gibi biri(ler) dersiniz.
    ümidinizi kaybedersiniz bir süre sonra, tam alışmışken yanlızlığa hatta ve hatta keyfine varmaya başlayacakken hesapta olmayan bir şekilde sona erdirilir yanlızlığınız.
    iyi kullanırsanız, çoluk çocuğa karıştı denir sizin için ama ufak bir hatayla elinizden kaçırırsanız, daha büyük bir acıyla tekrar başlar sıkılmak, sıkılmak....
hesabın var mı? giriş yap