yerli araba üretiyoruz kampanyası

• (bkz: sazan)
• (bkz: bu akşam geç oldu yarın üretiriz)
• (bkz: kuş isimleri)
  üretmeden daha fazla kar elde eden devlet babamız varken tutmayacak kampanya.
• (bkz: devrim arabaları izleyip gaza gelenler cemiyeti)
• ama bu "iş", sadece samimî duygularla, içten heveslerle, iyi niyetle, millî hassasiyetlerle yapılabilecek bir iş değil ki!
  
  sermaye lazım. bilgi ve tecrübe lazım. "know-how" lazım. eğitim lazım. disiplin lazım. işi ehline vermeyi öğrenmiş ve uyguluyor olmak lazım. adalet lazım. adam kayırma, hemşericilik, particilik, dindarlık, ülküdaşlık, rüşvet gibi kötü hasletlerden fikren ve amelen sıyrılmış olmak lazım.
  
  şimdi sayın okuyucu, size soruyorum: bu saydıklarımızdan bir tanesi bizde var mı?
  yok!
  
  peki biz neden bu sayılanlardan birini tesis etmek için kampanyalar düzenlemeye aday olmuyoruz?
  o vereceğiniz cevap yüzünden "yerli araba" yersiz bir çaba olarak kalmaya mahkumdur.
• üretmek sorun değil, hele türkiye gibi montaj sanayiinin gelişmiş olduğu bir ülkede hiç değil.
  üretirsiniz. ama kime ne kadar satarsınız? mesele burada.
  
  motor ve şanzıman gibi ana unsurları kendiniz geliştirecekseniz, büyük arge yatırımı lazım. bu durumda da 500 bin adedin altına düştüğünüzde büyük zarar edersiniz. sürdürülebilir bir karlılık için de 1 milyon civarı satış lazım. motoru ve şanzımanı dışarıdan alırım diyorsanız, onun adı da pek yerli otomobil olmayacaktır. bugün türkiye'de üretilen fiat, renault, toyota, hyundai vs'den ne farkınız olacak? ha, adını 'osmanlı' falan koyarsanız belli bir kesime kakalayabilirsiniz elbette.
  
  ama sadece iç piyasaya satışı düşünüyorsanız, hiç girmeyin bu işe, büyük bir kaynağı heba edersiniz. onun yerine, ille de otomotiv sanayii diyorsanız, yan sanayi işine girin. hemen hiçbir otomotiv ana sanayi firması motor ve şanzıman dışındaki parçaları kendisi geliştirmiyor, üretmiyor. daha az bir arge yatırımıyla bütün markalara parça tedarik edebilirsiniz.
• mal yemin ediyorum çok mal bir nesil geliyor.
  hem de gümbür gümbür geliyor.
  mühendislik, ar-ge, üretim, tedarik zinciri, pazarlama ile ilgili zerre bilgisi olmayan adamlar (bunları okumuş olsa bile anlamamış) geliyor "yaparız ederiz" diye ahkam kesiyor.
  
  bi akıllı sizsiniz amına koyim.
  
  bu bir kendini küçük görme filan değil yanlış anlaşılmasın. ülkede "dünyanın en iyisi" denilebilecek kadar başarılı ürünler de yapılıyor.
  
  ama araba onlardan biri değil.
  
  klasik bir bütünü görememe sıkıntısı bu.
  
  cahile laf anlatmak çok yorucu, o sebeple seviyeyi düşürüp yazayım:
  olay çok basit aslında.
  yapabilecek olsaydık, zaten yapardık.
• kampanya derken ?
  
  benim 3 yıllık kışlıkları ve yedek paspasları verebilirim.
• daha az sermayeyle çiğ köfte işine girmek daha mantıklı diye karşı çıktığım kampanya.
• icerden birisi olarak söyleyeyim en azindan bilginiz olsun, know-how vs. denmis.
  
  bmw'nin gecen sene ar-ge 'ye harcadigi para 5,5 milyar dolar. o bazilarinin begenmedigi golf'ü üreten vw group'un harcadigi miktar ise 13,5 milyar dolar.
  
  "yapariz, hallederiz abe"cilere hatirlatmak istedim.
  
  size ufak bir örnek vereyim bu para nereye gidiyor. benim de bir fiil testlerinde görev aldigim bmw arka aks yaglarini fuchs diye bir firma üretiyor. ve son 3 senedir bu yag test ediliyor. yani yagi üreten bmw degil, aksine bmw icin bu yagi gelistiren sirket "bu yag olmus buyrun test edin" diye getiriyor ve o yagin sirf testler icin, yani farkli modellerin bütün motor gruplarinin arka akslarinin kombinasyonlari hesaplanip, her bir model tekrar sehir icin kullanimi, -40 derece kis, 50 derece yaz testleri, 30000km max hiz, 150000km sehir icin gibi test ortamlarinda test ediliyor.
  
  sirf bu testlerin, yani bmw hicbirsey üretmese bile maaliyeti senelik 1,5 milyon euro.