• (bkz: xanax) sonrasında uyku.
  • omega 3 gerçekten çok iyi geliyor. yani ben yine de psikiyatriyi ve terapiyi seçerim ilk olarak. fakat omega 3 mucizevi bir etki sağlıyor onu da es geçemem.

    gelip buraya intihar vs yazanlar, gerçekten kötüsünüz.
  • bir dönem muz+bitter çikolata tüketerek dengede tutuyordum, sonra bıraktım. atağı hem engelleme hem de yatıştırma konusunda papatya çayı mucizevi şekilde etkili.

    tetikleyicilerden uzak durulmalı, örneğin kodein içeren ağrı kesiciler, yoğun alkol (ertesi günü etkiler), yoğun kafein vs.
  • park, meydan gibi yerlerde toplanan kuşlara yem atmak.

    bir deneyin.
  • sevgili dostlar

    anksiyete ve kaygı bozukluğunun grip gibi yaygınlaştığı cennet ülkemde siz değerli kardeşlerime iyi gelebileceğini düşündüğüm bir kaç tavsiye vermek isterim. tabi öncelikle ne psikoloğum ne terapist kendi halinde bir algı yönetimi eğitmeni ve uzmanıyım. çok ciddi sorunlarınız varsa boş verin bu yazıdan medet ummayı gidin doğru dürüst bir hekime görünün diyerek başlayayım.

    1) bilimsel araştırmaların ezici çoğunluğu spor ve hareketin insanı sakinleştirdiğini ispat etmiştir. bu sebeple spor yap, dans et, hopla zıpla , yoga yap , halı saha maçına çık , halının üstünde yuvarlan ama mutlaka hareket et kardeşim. koltuğun üstünde düşüne düşüne sakinleşemezsin.

    2) gene yabancı ve frenk ilim insanları doğada yürüyüş yapıp gezinmenin de iyi geldiğini bulmuşlar. yani eğer etrafında beton dikilmemiş yeşil bir yerler kaldıysa oralarda gez, toz piknik yap. hatta brisbane üniversitesinden jessica nguyen bacım yaptığı bir deneyde doğa resimlerinin bile işe yaradığını buldu. yani ormanlık alan resmine bakman bile işe yarayabilir.

    3) sakinleştirici egzersizlerde işe yarar. örneğin ellerini buz gibi soğuk suya tutmak hatta daha iyisi komple soğuk bir duş almak. bedenini hafif hafif sallamak ve nefes alış verişine yoğunlaşmak gibi basit şeylerde acayip etkili olabilir.

    4) 10 aralık 2018 tarihli jmır mental health dergisinde yayınlanan makalede korkularınızı ve streslerinizi bir deftere yazarsanız sanki onları zihninizin dışına atmış gibi hissedip rahatlayacağınızı iddia ediliyor. bence bir deneyin ne kaybedeceksin dostum.

    evet bir de bonus vereyim.

    benim nacizane kanalımda bulunan şu videoda kanal cemaatime çok iyi gelmiş. bir de onu izle derim.

    kafa nasıl rahat olur

    kuş gibi hafif ve rahat günler dileklerimle

    sevgilerimle
  • burada sayfalarca bunu düşünün şunu farz edin diye millet yazı yazmış, ya bunlar anksiyeteyi bilmiyor ya da kendilerini anksiyete sanıyorlar. anksiyete zaten düşüncelerini kontrol edememektir, beyinde sizden bağımsız olarak düşünce üreten bir yer var ve hiçbir şekilde kontrol edemiyorsunuz. şu örneği vereyim annemin troid bezlerinde nodül yani parça oluşmaya başladı, doktor parça alıp test yapacaz dedi böylece iyi huylu mu kötü huylu mu olduğu anlaşılır. ben o süre zarfında anneme kanser teşhisi koydum, onu öldürdüm, taziyesini bile yaptım ve onsuz yaşam nasıl olacak diye düşünmeye başladım. aslında düşünmek istemiyordum ama düşüncelerimi de kontrol edemiyordum, sonra allah'tan iyi huylu parça çıktı. ben kendimi bildim bileli anksiyete hastasıyım ve bu durum hayat standartlarımı fazlasıyla aşağı çekiyor. komik bir şaka veya espri anlatamamak anlatmaya çalışınca eline yüzüne bulaştırmak, haklıyken hakkını savunamayıp haksız duruma düşmek yani kendini ifade edememek ve artık kabuğuna çekilmek. çevrem sürekli bana neden fazla sessizsin diye sorar, ben eskiden anksiyete olduğumu söylemezdim söylemeye utanırdım. artık otuz yaşındayım ve yaklaşık dört-beş yıldız artık anksiyeteyi kabullendim, çevremdekilere anksiyete hastası olduğumu artık çekinmeden söylüyorum.
    anksiyetenin bendeki en büyük yansıması konuşma bozukluğu oluyor, konuşmaya başlarken takılmak, ya da konuşurken birden bazı harfleri çıkaramamak, böyle olunca yani verimli bir şekilde konuşamayınca ya karşıdakinin dikkati dağılıyor ya da anlattığım şeye değil de bana odaklanıyor. anksiyetenin diğer yansımaları da yanaklarımı ısırıp koparmam, nefes alıp vermede düzensizlikler, bazen afakanlar basması diye uzayıp gider.
    ilkin sekiz yaşında psikiyatriye gittim ve son üç yıldır da gitmeyi bıraktım. çünkü birkaç istisna hariç doktorların gözünde sıradan bir hasta gibisiniz, anlatırken çoğunun aklına hemen yazacağı ilaç geliyor, ilaç verip gönderiyorlar sıkıntılarınızın derinine inmiyorlar bile. lustral, xanax, ve paxera kullandım ama hiçbirinden fayda görmedim ben de artık ilaç kullanmayı bıraktım. denemediğim bir psikoterapi kaldı belki ilerde onu da denerim ama anksiyeteyi artık kabullendim ve onunla yaşamaya mecbur olduğumu da hissediyorum. zaten bizim gibi insanlar, günlük sakin akışlarının dışında bir olay oldu mu kalp atışları hızlanır ve allah bilir yine kalp atışlarımızın hızlandığı bir olayda kalpten gideriz
  • magnezyum iyi geliyormuş.
  • (bkz: müzik)
  • su akışta olduğunda temizlenir, durduğunda ise pislikler birikir.

    az düşün, çok haraket et. yap, yap, yap.
  • daha önce yazılmış olabilir, lakin hatırlatmakta fayda var. (bkz: eft tekniği) daha önce savaş gazileri üzerinde onaylanmış olup; stres, depresyon kaygı bozukluğu tedavisinde de kullanılmaktadır.
    eft tapping yada kısaca * olarak da bilinen yöntem akupunktur gibi çalışır. vücudun bozulan enerji dengesi, sıcak enerji noktalarına parmak uçlarınızla yapacağınız hafif vuruşlarla rahatlatılır.
    daha kolay anlatabilmek için kısa bir video ekleyelim.
    herkese stressiz ve kaygısız günler.
hesabın var mı? giriş yap