hesabın var mı? giriş yap

  • "görevden af talebi kabul edilmiştir." ifadesi şu demek, istifa olsa tek taraflı ve irade, istifa edene ait; halbuki içinde bulunduğumuz rejimde hiçbir yöneticinin kendisine ait bir iradesi olamaz; onlar göreve getirilir ve görevden alınmayı ancak talep edebilir; bu taleplerinin kabulü de onları oraya atayan iradeye tabidir.

  • gerçek bir narsistle, yani çoğu zaman megoloman kişilerle karıştırılan ancak çok daha ciddi sonuçlarla karşılaşabileceğiniz narsistik kişilik bozukluğu olan biriyle iletişim kurarken -kendinizi ve ruh sağlığınızı- korumak için uygulamanız gereken yöntemlerdir.

    bir narsist, baş etmesi en zor kişiler arasındadır. o kadar manipülatör, o kadar oyuncu ve o kadar nabza göre şerbet veren kişilerdir ki, insanların yönlerini şaşırtmak, fikirlerini değiştirmek veya etkilemek, gerçeği çarpıtmak gibi ciddi yetenekleri vardır.

    hiçbir yöntemin onu asla değiştirmeyeceğini kabul ederek bu yola girmelisiniz. baş etmek söz konusuysa büyük ihtimalle gidemeyeceğiniz konumdasınızdır. aile ferdi, eş, patron, öğretmen gibi zorunluluklar haricinde sadece sevdiğiniz, aşık olduğunuzu sandığınız için bir narsiste katlanmayın. gidebilecek durumdaysanız, gidin. gidemeyenler için ise söyleyeceğim ilk şey,

    1. hatalı olanın siz olmadığınızı unutmamaktır.

    hiçbir konuda asla sorumluluk almayacağı ve hatasını asla kabul etmeyeceği için her zaman unutmamanız gereken ilk kuraldır.

    2. onun zihninize oynadığı oyunları bozmaktır.

    o mükemmel biri değil. sizin için yaratılmadı. ilk günlerdeki olağanüstü hareketleri asla geri gelmeyecek. kendini gösterdiği gibi biri değil.

    3. onları kendinize ifşa etmektir.

    oynadığı tüm oyunların farkına varmak ve bir daha asla o tuzaklara düşmemek için onu en zor olan şekilde, yani kendi içinizde ve kendi benliğinize ifşa etmektir. ona olan tüm zaaflarınızdan kurtulmaktır. onun -gerçekten- kim olduğunu görmektir.

    4. onlarla asla kavga etmemektir.

    tartışmadan ve kaostan beslenen narsist, her zaman haklı çıkmayı kendine görev edinmiştir. onunla kavga etmek, tartışmak onun ekmeğine yağ sürmekten başka bir işe yaramayacaktır. her kavganın kazananı odur. hatalarını asla kabul etmez, ve asla eleştiri kaldıramaz ve asla özür dilemezler.

    5. empati beklememektir.

    narsistlerin en belirgin özelliği, empati eksikliğidir. ayna nöronları çalışmadığından, karşısındaki insanın ne hissettiğini anlayamazlar.

    6. kendinize olan saygınızı kaybetmemektir.

    bir narsist sizi yönlendirebildiğini anladığında onun oyuncağı olursunuz. onun hamlelerini anlar ve oyuna gelmezseniz kontrolü elinize alma şansınız doğar. ona kendinizi acındırmayın, onun karşısında ağlamayın, sinirlenmeyin, zayıf yanlarınızı göstermeyin. ölçülü ve kontrollü olun.

    7. sizin duvarınıza çarpsın.

    dengeli bir şekilde artık onun oyuncağı olmadığınızı ona gösterin. en az bir kere o duvara çarpsın. ama bu çarpma asla saldırganca olmasın.

    8. ona ayna tutmayın.

    hastalığından, kişiliğinden, yalanlarından, problemlerinden ona bahsetmeyin. bir narsist asla birinin gözünde küçük düşmeyi sindiremez ve kabul edemez. bu, onun daha da saldırganlaşmasından başka bir işe yaramayacaktır çünkü o kendine asla eleştirel bir gözle bakamaz.

    9. manipülasyon tekniklerini kullanın.

    narsistlerin en büyük silahlarından olan manipülasyonu saldırmak için değil, savunmak için kullanabilirsiniz.

    belli sınırlar belirleyin ve o sınırlardan asla taviz vermeyin. onun yaratmaya çalıştığı kaos ortamını beslemeyin, size hiçbir şey diyemeyeceği şekilde davranın. onu iyileştirenin siz olmanız gerekmediğini anlayın.

    10. ve onun da narsist bir ebeveyn kurbanı olduğunu unutmayın.

  • (bkz: justinianus)
    çoğunuz yaş itibariyle tanımaz ama istanbul'un en iyi belediye başkanı justinianus'tur.hiçbir şey olmasa adamın ayasofya'yı yaptırması bile yeter.ah azizim ahh !

  • kadın-erkek ilişkilerine dair kafamda son zamanlarda bir soru işareti var. kadınlar neden ilişkide bekleyen taraf oluyor? sürpriz bekler, hediye bekler, ilgi bekler vs. erkek ne kadar verirse versin hep "az yapıyor" oluyorken kadın 1-2 kez yapsa "çok sürprizli" olabiliyor. bunun mantığını bilen, anlayan beri gelsin.

  • haftada bir arızalanıyor, gün aşırı sefer sırasında yavaşlıyor, bazen iki durak atasında dur kalk gidiyor. arada elektrik kesildiği için denizin altında yolcularını indiriyor, denizin altındaki tüneli size yürüyerek geçirtiyor. zaten normalde bile 10 dk'da bir çalışıyor. bütün bunlar olurken, kalabalıkta, omuz omuza trenleri beklerken mesela biraz şikayet edin, hemen bir tane gürbüz sesli savunucu peydah oluyor:

    - beğenmeyen binmesin kardeşim.

    lan geri zekalı iyi de mümkün mü bu ?

    marmaray seferleri başladığında ido sabah 8'deki bostancı-yenikapı deniz otobüsü seferini kaldırdı. istanbul'un iki yakasının en önemli ulaşım merkezlerinden ikisi arasında sabah trafiğinin en yoğun olduğu saatler olan 7.30-9.30 arası çalışan bir tane bile gemi yok.

    ben bostancı iskelesine kadar sakin sakin 10 dakika yürüyüp gemiye biniyordum, yolculuk sırasında (uyuyup / kahvemi içip / kitap okuyup) 30 dakika sonra yenikapı'da inip yine sadece yürüyerek işime gidiyordum. şimdi önce 20 dakika yürüyüp (ya da yağmurda çamurda arabayla) e-5 üzerindeki metroya gidiyorum, oradan ayrılıkçeşmesi'nde aktarma yapıp marmaray ile yenikapı'ya geçiyorum. deniz otobüsü ile oturarak yaptığım ve yürüme dahil 45 dakika süren yol, hem koşturmaca, hem aktarma hem de ayakta sıkış tıkış metro-marmaray ile 1 saatten fazla alıyor.

    benim alternatifim yok ki. anadolu yakasında minibüs yolu ve civarındaki birçok kişinin karşıya geçmek için metro-marmaray'dan başka alternatifi mi var? bostancı-yenikapı deniz otobüsüm vardı sabah 8'de, artık yok. yine deniz otobüsü ile bostancı-kabataş yapıyordum arada, oradan tramvay ile geçiyordum, hatta hava güzelse yürüyordum, martı projesi sebebiyle o ihtimal de uzun bir süre yok. yahu hatta eskiden trenle haydarpaşa'ya gider, vapurla sirkeci'ye geçerdim arada, mis gibi deniz havası için. ama artık tren de yok, ne zaman açılacağı da belli değil. ondan sonra;

    - "biyinmiyin binmisin"

    deniz otobüsü çalışsa yanına yanaşmayacağım bunun da işte. neyse.