ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
eşine kavuşmayı bekleyen 958 öğretmenin çağrısı
-
- tercih yaparken kimsenin tercih etmek istemeyeceği yerler seç (check)
- ataman gerçekleşsin (check)
köylü kurnazı mode on
- yaşadığın yerde birisiyle hemen evlen (check)
- eş durumundan tayin iste (check)
- ağlamaya başla (check)
içi boş çağrıdır.
bu tayyip erdoğan değişmez
-
ne demiş fuzuli; mey biter saki kalır. her renk solar haki kalır. ilim insanın cehlini alsa da, hamurunda varsa eşeklik; baki kalır.
japonların yaptığı inanılmaz karmaşık tatlı
-
meth yapsaydın bundan daha kolay olurdu kardeş.
4 mayıs 2022 istanbul valiliği basın açıklaması
-
ülkenin en önemli şehrine nüfusunun %10'u kadar ne idüğü belirsizi doldurmuşlar üstelik "yasal olarak"... siz daha çok beklersiniz kiraların düşmesini, ev fiyatlarının ucuzlamasını vs. bir de gururla duyuruyorlar bunu.
(bkz: türkiye'nin it kopuğun toplanma merkezine dönmesi)
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: vejeteryanım karpuz keseceğim
1. allah kabul etsin diyorum. zaten zor bulduk karpuzu
2. kabuğunu türk hava kurumuna ver piç
ankara semtlerinin ingilizce karşılıkları
hayata dair iç burkan detaylar
-
adam otuzsekiz yıl önceki ilkokul öğretmenini parkta görünce utanarak yanına yaklaşır ve "hocam beni tanıdınız mı?" der. ihtiyar adam, ''hayır tanımadım'' der.
bunun üzerine adam:
''hocam beni nasıl tanımazsınız? ben ilkokul öğrenciniz mustafa. sınıfımızda bir arkadaşın saati kaybolmuştu, ben almıştım. siz de 'herkes kalksın ve ellerini tahtaya dayasın, arama yapacağım' demiştiniz. ben utanmış ve çok korkmuştum. sizin ve arkadaşlarımın yüzüne nasıl bakacağım diye soğuk terler döküyordum. sizden bir komut daha geldi, 'şimdi herkes gözlerini kapatsın.' ortalarda bir yerdeydim. aranma sırası bana gelmişti. saati cebimden sessizce almış, devamında aynı sessizik içinde son arkadaşa kadar aramayı sürdürmüştünüz. sonra bizi yerimize oturtup bana ve hiç kimseye hiçbir şey söylemeden saati sahibine vermiştiniz. büyüdükçe içimde büyüttüm bu davranışınızı. hocam ben şimdi elli yaşındayım. düşünüyorum da şu hayattaki en büyük dersi o gün sizden almışım. her aklıma gelişinde sarsıldım ve her aklıma gelişinde kendimi sizden kalan erdemin koruyucu gölgesinde hissettim.
çünkü 'utancı bilerek yaşamak korkunç, daha da korkuncu bilerek yaşatmaktır.'
der edip cansever. hocam işte siz bana o utancı yaşatmadınız. yaşasaydım unutur muydum doğrusu bilmiyorum ama beni utandırmamanızı hiç unutmadım hocam.
şimdi hatırladınız mı beni?''
ihtiyar öğretmen yanyana oturdukları banktaki öğrencisine yaklaşarak:
''o olayı ertesi gün ben de unutmuştum. şimdi sen anlatınca hatırladım. sizlere 'gözlerinizi kapatın' dediğimde ben de gözlerimi kapatmıştım. o yaştaki
her çocuğun düşebileceği yanılgıya düşen öğrencime karşı içimde bir yargı
oluşsun istememiştim. o sen miydin? bilmiyordum nasılsın?''
aziz sancar
-
ogrencilerle yaptigi konusmalardan bir tanesinde, sayisiz odul ve basaridan sonra bile hayatinin en mutlu yillarinin zorunlu hizmetle mardin'de ve köyünde doktorluk yaptigi zaman oldugunu soylemistir.
yabancı dizi film ve kitaplarda türk atıfları
-
puşkin ' in yüzbaşının kızı romanında bir bölüm başlığı olarak; "zamansız gelen misafir türk'den bile kötüdür" cümlesi vardı . o dönemde rusya'da kullanılan atasözü gibi bişey olabilir bu laf.
tom hanks
-
sevdiğim bir aktördür. son iddialardan sonra hayal kırıklığına uğradım ve hesabına göz attım. bence saçma ama adam kaybedilen eşyaların fotoğrafını da yüklüyor genel olarak. sadece kayıp çocuk eşyaları değil. örneğin:
https://www.instagram.com/…-c/?igshid=14z9psw6y52ze
https://www.instagram.com/…fqi/?igshid=m068zalo9t1t
https://www.instagram.com/…ddy/?igshid=wzhdgqxs9pv9
https://www.instagram.com/…fg/?igshid=1lnicdfqep04a
bunlara bakınca kayıp eşyaları fotolamayı ve arkasındaki hikayeyi sevdiğini düşündüm.
birine pedofili gibi ağır bir suçu yüklemeden önce lütfen bir kez daha düşünün. bu çok ağır bir suçlamadır.
venom
-
türkçeye kabaca çevirisi zehir olan ingilizce kelime.
ancak durun bir dakika zehir poison değil miydi yahu.
biraz araştırınca şu sonuca ulaştım. poison, zehir kelimesinin genel karşılığı zehirli olan her şey için kullanılabilir.
ancak venom, ecnebilerin bazı özel zehirler için ürettiği ayrı bir kelime. yani bu da zehir anlamına geliyor ancak öyle her zehir venom olmuyor belli başlı spesifik zehirler venom sınıfına giriyor.
peki nedir bu spesifik zehirler?söyleniyor ki özellikle bir hayvanın savunma değil de saldırı mekanizması olarak kullandığı ve iğne, diş, diken vb. bir silah ile düşmanın vücuduna yara açıp direk kanına karıştırdığı genellikle protein bazlı (ama öyle olmak zorunda değil) zehirlere venom denir.
örnek olarak yılan, akrep, arı zehri verebiliriz.
bunun haricindeki tüm zehirler ise poison oluyor. kimyasal zehirlerin tümü poison mesela. ya da zehirli sarmaşık, at kestanesi, zehirli kurbağa da hep poisonous oluyor, çünkü bu arkadaşlar seni sokup da zehirleme yetisine sahip değil ancak sen mallık yapıp bunlara dokunursan, yersen, içersen zehirleniyorsun.
ekstra bilgi: bir de venom olarak geçen protein bazlı zehirlerin bazılarının (örnek yılan zehri) kan dolaşımına karışmadığı sürece zehirlemeyeceği teorisi var. misal yılan zehrini içtiniz, ağzınızda midenizde herhangi bir yara bere yok ise bu zehir kana karışamayıp mide asidinde parçalanarak sizi zehirlemeden sindirilebiliyormuş. şu filmlerdeki klişe yılanın soktuğu yeri kesip ağızla zehir emcükleme sahnesi de bu teoriye dayanıyor.
ancak ilk yardım derslerinde bu hareket kesinlikle yapılmamalı diye anlatılır. çünkü ağızda özellikle dişlerde ne kadar sağlıklı olursanız olun çürük ve mikron düzeyinde kanama olmadığına dair garanti veremezsiniz. verseniz dahi her sakallı dedeniz olmadığı gibi her zehir de protein bazlı değildir, bu nedenle bu sahne aklınızda film klişesi olarak kalsın.
ekşi gereksiz bilgiler sundu.