hesabın var mı? giriş yap

  • los angeles belediyesi yapınca sözlük ahalisinin bilimsel bir sebebi vardır diye pek bulaşmadığı eylem. oysa aynısını misal istanbul büyükşehir belediyesi yapsaydı burada bilip bilmeden sallanır, milyon tane geyik dönerdi.

  • dostoveyski’nin dünya edebiyatını derinden etkileyen, hukuktan siyasete değin pek çok alanda ilham kaynağı olmuş, sayısız referanslar yapılmış ve üzerine birçok inceleme yapılan suç ve ceza adlı eseri 1866 yılında yayımlanmıştır. eser, rus edebiyatının klasik anlamda ilk büyük romanı olarak kabul edilmektedir.(1) eserinde dostoyevski, tasarlayarak bir cinayet işleyen hukuk öğrencisi rodion romanoviç raskolnikov’un, onu cinayet işlemeye sürükleyen düşüncelerini, vicdan muhasebesini ve yaşadığı buhranları hem onun kişisel dünyası ve bilinçaltı üzerinden hem de kurduğu insan ilişkileri etrafında diyalojik bir zeminde gösterdiği tutarsızlıklar ve geçirdiği dönüşümler üzerinden anlatır. bu bağlamda eser aynı zamanda, yasalar nezdinde sınırları çizilen suç kavramını, ortaya koyulan eylemin kişinin toplumsal konumuna bağlı olarak yasa karşısında kazandığı anlamı ve yasanın meşruiyeti sorgular. bununla birlikte suçlunun, yani raskolnikov’un vicdanında kurduğu ve onun kendi iç çatışmalarından kaynaklanan karşıt fikirlerin roman boyunca çatıştığı mahkemede, ortaya konulan eylemin bir suç olup olmadığı ayrıca sorgulanır.

    suç ve ceza’nın yazıldığı dönemin koşulları ve bu dönemde ortaya çıkan fikirler; romanda kahramanımız raskolnikov’u cinayete sürükleyen süreci ve onun işlediği cinayeti farklı insanlar nezdinde meşrulaştırmak ve vicdanını rahatlatmak için ileri sürdüğü birtakım gerekçeleri toplumsal ve düşünsel yönüyle anlamak bakımından oldukça önemlidir. nitekim dostoyevski mektubunda, yoksulluk içinde yaşamını sürdürmeye çalışan, havada uçuşan yarım yamalak fikirlerin etkisiyle cinayet işleyen bir genci anlattığını söyler. (2) zira raskolnikov olağan ve olağanüstü olarak ikiye ayırdığı insanlardan olağan sınıfa girenlerin yasaya ve düzene her yönüyle tabi olduğunu, diğerlerinin ise toplumsal yaşamı ve tarihin akışını değiştiren büyük eylemlere girişen insanlar olarak amaçları uğruna kan dökmelerinin olağan kabul edildiğini ve onları bir yasanın yargılamadığını savunur. elbette sunduğu gerekçeler raskolnikov’un yaşadığı buhran ve iç çatışmalarına dayalı olarak roman ilerledikçe farklılaşacaktır. 19. yüzyılda rus toplumu, pek çok ülkede yaşandığı gibi fransız ihtilali’nden sonra dünyaya yayılan otokratik, klerikal ve feodal devlet düzenini sarsan düşünce akımlarından derinden etkilenmişti. bu dönemde rus çarlığı’nda serflik kaldırılmış, köle statüsündeki insanlar özgürleşmiş, bununla birlikte büyük toprak sahipleri hem ekonomik güçlerini hem de istihdam ettikleri serflere bağlı olarak sahip oldukları ekonomik güce dayalı olan siyasi otorite üzerindeki nüfuzlarını yavaş yavaş yitirmeye başlamışlardı. ayrıca rus entelektüelleri, ortodoks kilisesi’nin toplumsal yaşamdaki ve devlet düzenindeki (çarlık rejiminin de dayanağı olan) belirleyici etkisini ve gücünü ortadan kaldırmak istiyorlardı. bu talep dine ve onun kurallarına bağlı olarak şekillenmiş insan aklının ve iradesinin özgürleşmesini, yaşamın dini kurallara değil, insanlığın kazanımı olan demokrasi, özgürlük, eşitlik ile hak ve hürriyetler üzerinden yeniden kurulmasını dolayısıyla sekülerleşmesini, iktidarın dünyevileşmesini ve toplumsallaşmasını (sonraki yıllarda “bütün iktidar sovyetlere” mottosunda cisimleşeceği üzere) ifade ediyordu. bu dönem, sosyalist, anarşist, nihilist ve milliyetçi düşünce akımlarının etkili olduğu ve rus toplumunda tanınmaya ve toplumsal yaşamda ve siyasi mücadelede etkili olmaya başladığı bir dönemdi. nitekim o dönemde özgürlük ve ekonomik eşitlik talepleri etrafında başlayan büyük siyasi mücadeleler, çalkantılar ve bunlara bağlı olarak ortaya çıkan grevler, katliamlar, siyasi suikastlar, çarlık tarafından illegal ilan edilen fikirler ve örgütlerin mücadelesi ekim devrimi’ni doğuran siyasi ve toplumsal koşulları hazırlamıştı. kısacası romanın yazıldığı 19. yüzyıl, taşıdığı büyük siyasal ve toplumsal devinim yönüyle, bir sonraki asrın evrensel çapta politik iklimini alt üst edecek gelişmelere kapı aralamış bir dönem olması sebebiyle oldukça önemli ve belirleyici olmuştur. nitekim romanda raskolnikov haricinde, razumihin, porfiriy, lujin ve oda arkadaşı lebezyatnikov tarafından bu fikirlerin dile getirildiğini ve tartışıldığını görürüz.

    kısacası suç ve ceza, bir romandan fazlası...

    1. jean bonamour, rus edebiyatı.

    2. joseph frank, dostoyevski çağının bir yazarı.

  • eskişehir akp milletvekili harun karaca'nın müthiş başarılı oğlu alihan karacan'a nasip olandır. sadece 1 ayda thk içinde hızla yükselerek hem de en yüksek gelire sahip eskişehir thk şubesine başkan olmuştur.

    babalar ne evlatlar yetiştiriyor be, 26 yaşında adam başarıdan başarıya koşuyor. siz yeteneği olmayanlar ise işsiz kalırsınız tabi.

    https://www.google.com/…de-baskan-oldu-5929485/amp/

  • olay adana'da gerçekleşiyor. evli ve 3 çocuklu bir adam kripto para borsasında 450 bin tl kaybedince cinnet getirerek ilk önce eşini öldürüyor sonra kendi kafasına sıkıyor.

    https://www.haberturk.com/…pto-para-cinneti-3297198

    madem para sizin için bu kadar değerli büyük paralarla riske girmeyin bu borsada. olan 3 tane çocuğa oldu. bu travma hayatlarında çok büyük yaralar açacak. çok üzüldüm.

    edit:

    para kaybetmiş veya ileride para kaybetmesi muhtemel gençlere bir tavsiyem var. iyi dinleyin beni. 80-90 yaşında dolar milyarderi bir yaşlıya tüm serveti karşılığında 25-30 yaşlarına dönebileceği söylense sizce kabul eder mi? bence kesinlikle kabul eder. yani gençler paranın bir önemi yok çalışırsın kazanırsın ama geçen zamanın bir telafisi yok o yüzden gençliğinizin kıymetini bilin.

  • “anında istanbul'u kilitleriz” diyor bu en açık tabiri ile kamu güvenliğini tehdit etmektir, türk halkını tehdit etmektir. ambulansı, itfaiyeyi, polisi, askeri hiçbirini yolda kıpırdatmayız, yolu kapatırız, bırakız aracı gideriz demek istiyor, açık açık darbe tehditidir bu, devlet otoritesini ortadan kaldırırız demektir.

    artık emin olduğum bir şey var, türkiye cumhuriyeti'nin gücü bu taksicilere yetmiyor. adamlar kanun tanımıyor, kural tanımıyor, polis tanımıyor, belediye tanımıyor, hükümet tanımıyor. videoda tehdit var, mala zarar verme var, hürriyetten yoksun bırakma var ama kalkıp kimse siz ne yapıyorsunuz diyemiyor.

    bunlar çete falan değil, terör örgütüdür.

  • ne kadar vasıfsız, değer üretmeyen ve insanların hakkını yiyerek illegal şekilde lüks hayat yaşayan asalak parazit varsa beter olması dileğiyle, nice dilan polatlara...

  • üniversiteden sevgilimle tanıştırınca şöyle demişti;

    - dersler nasıl gençler?! okulda aranızda okuma yarışı filan yapıyor musunuz ehehehe...

    (bkz: oo espri)