hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi

  • ricky gervais’in konuşmasıyla damga vurduğu tören.

    konuşmasından bazı kısımlar:

    “bu gece limuzinle geldim ve plaka felicity huffman tarafından yapılmıştı… kızı için üzgünüm, tamam mı? bu onun başına gelmiş olan en utanç verici şey olmalı. babası da wild hogs filmindeydi.”

    “bu gece burada birçok büyük ünlü var. yani, efsaneler, ikonlar. şu masada al pacino, robert de niro, bebek yoda oh, hayır bu joe pesci.”

    “sapkınlardan bahsetmişken, pedofili filmler için büyük bir yıldı -‘surviving r. kelly,’ ‘leaving neverland’… ‘two popes’?”

    “herkes netflix’i izliyor. bu törene sadece benim çıkıyor olmam gerekiyordu. ‘her şeyi kazanırsın, netflix, iyi geceler. ‘hayır, üç saat boyunca buradayız. bu şovu izlemek yerine ‘after life’ı izleyebilirsin. aftrer life, eşi kanserden öldüğü için kendini öldürmek isteyen bir adam hakkında bir dizi ve hâlâ bundan daha eğlenceli. ”

    “once upon a time… in hollywood, yaklaşık üç saat uzunluğunda. leonardo di caprio prömiyere katıldı ve film sona erdiğinde sevgilisi artık onun için fazla yaşlıydı.”

    “dünya james corden’i şişman bir kedi olarak görmeli. ayrıca ‘cats’ filmindeydi ama kimse bunu görmedi. ”

    “dame judi dench, cats’de oynadığı rolü bunun için doğmuşum diyerek savundu – bir sonraki şakayı yapamam.”

    “çalıştığınız şirketlere bakın: apple, amazon, disney. ışid bile online bir platform kursa hemen menajerinizi ararsınız değil mi? bu yüzden, bu akşam bir ödül kazanırsanız, burayı siyasi bir konuşma yapmak için bir platform olarak kullanmayın, tamam mı? halka herhangi bir şey hakkında ders verecek bir pozisyonda değilsiniz. gerçek dünya hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz. çoğunuz okulda greta thunberg’den daha az zaman geçirdiniz. eğer kazanırsanız, gelin, küçük ödülünüzü kabul edin, menajerinize ve tanrınıza teşekkür edin ve s*ktir olup gidin.”

    hollywood’un ikiyüzlülüğünü masaya vuran garvais dışında törene bakmak gerekirse gecenin en büyük kazananları fleebag, once upon a time in hollywood, chernobyl, 1917 ve succession.

    buna karşılık en büyük kaybeden açık ara farkla netflix. ardından frozen 2, knives out ve big little lies geliyor.

    the irishman ya da marriage story gibi yapımları tek tek değerlendirip neden kazanamadı diye sorgulamaya gerek yok. son yıllarda sektörde netflix gibi streaming platformlarının yerine ilişkin çok büyük bir tartışma dönüyor ve bu bahsi geçen filmler netflix yapımı. altın küre üyeleri bariz bir mesajla henüz beyaz perdenin ölmediğini ve film sektörünün streaming’e öyle kolay boyun etmeyeceğini göstermiş oldu.

    diğer hayal kırıklığı ise 1.325 milyar dolar hasılatla tüm zamanların en çok izlenen animasyonu unvanını alan frozen 2’nin sıfır çekmesi. disney bu yıl 10 milyar dolar hasılatla yılın en çok kazanan şirketiydi ve altı yıl aradan sonra beyaz perdeye dönen frozen da ödül törenlerindeki en büyük kozuydu. kazanmasına neredeyse kesin gözüyle bakılan en iyi animasyon film dalını kaybetti. üstüne en iyi şarkı dalını da kaybettiler.

    en iyi drama filmini kazanan 1917 ise muhtemelen gecenin en büyük sürprizi. eğer bafta’da da kazanmayı başarırsa oscar’ı alabilir ama şunu hatırlatmakta fayda var: son on yılda altın küre kazanan filmlerle oscar kazananları uyuşmuyor. moonlight ve 12 years a slave haricinde ödüller hep farklı filmlere gitti. buna karşılık oyuncu dalında altın küre için hâlâ oscar’ın öncüsü diyebiliriz.

    joaquin phoenix sonuna kadar hak ettiği en iyi erkek oyuncu ödülünü aldı. yalnız konuşmasındaki utangaç ve çekingen tavırlarına bakarsak kendisi için zor bir ödül sezonu olacak. bu ödül sezonunun erkek oyuncu dalındaki bir numaralı favori ismi ve bu çekingenlikle daha yapması gereken çok ödül töreni konuşması var. bu arada kendisi joker rolüyle bu ödülü kazanan ikinci oyuncu oldu. ilki için (bkz: heath ledger)

    brad pitt ve olivia colman devler liginden sıyrılıp altın küre’yi kazandılar. devler liginde yarışıp ödülü kazanan bir diğer isim/yapım ise en iyi animasyon film dalında yarışan missing link filmi. yılın dört büyük animasyonuna karşı yarıştı, hepsi büyük gişe başarısı elde etmiş filmler. sanki üyeler bir filme odaklanamadığı için oylar bölünmüş de aradan sıyrılmış gibi duruyor. diğer türlü o daldan sağ çıkması çok zor.

    kişisel olarak jared harris’in chernobyl için ödül kazanmasını isterdim.

    kazananlar genel olarak türk izleyicisinin hoşuna gitse de abd’de forumlarda törene yönelik büyük tepkiler var, özellikle siyahilerin kazanamaması aşırı öfkeye neden olmuş durumda. nasıl ki onları siyahi oldukları için dışlamak ayrımcılıksa bir beyaz daha iyi performans sergilediği halde siyahiye ödül vermek için ona vermemek de ayrımcılık ama bunu amerikan medyasına söylemeyin. sizi çiğ çiğ yerler.

  • yıllar yıllar önce memleketime gitmişim antakya'ya...

    güzelim bahar havasında yeşilliklerin ortasında kıytırık bir solcu kahvesinde mkü'den bazı arkadaşlarla oturmuşuz. böyle bir yerde hoş karşılanmayan şeylerin başında bağır çağır tavla oynamak geliyormuş dostlar. ben zar atarken bizim trakyalı arkadaş 'o surata düşeş gelii mi beya' derken henüz farkında değildik. neyse ki ortamda bizden daha çok dikkat çeken bir amca çıktı da 'defolgit' bakışları üstümüzden kalktı.

    kahvehanenin sahibi 68 kuşağından. garson ise bizlerden; sekiz yıldır mkü'de birşeyler okuyan bi öğrenci arkadaşımız, deniz. bölümünü hatırlamıyorum. kendisi de hatırlamıyordu. yanımızdan geçerken 'ne manyaklar var amk' diye söyleniyordu. bunu duyunca manyak görme hevesiyle hemen etrafıma bakındım.

    ilerideki masada...
    münir özkul tipli bi amcam kendi kendine konuşuyordu. masadaki iki çay bardağı vardı, biri dolu diğeri bitmek üzere. ben bunlara odaklanmışken amcam bardaktaki son yudumunu 'shüüürrp' diye çekti ve hesabı istedi. bizim deniz, '1 lira abi' deyince bu ellerini cebine attı ama nasıl?
    sağ elini atmış cebinin içine parayı çıkaracak. sol elini de sağ elinin üstüne koymuş sıkıyor. 'pandomim mi yapıyor bu moruk' der gibi deniz'e baktım. 'ne bileyim amk gitsin de dinleneyim' der gibi bana baktı. bu arada münir amcam kendi kendine konuşuyor.
    ''yok olmaz azizim bu defa benden''
    ''ayıptır üstadım ben veririm ne olcak''
    ''ahbabım bırakmam valla ''
    ''neyse bu defa senden olsun, sağol'' dedi en son, bildiğin hesabı kendi kendine kitledi ve kalktı gitti ödemeden.

    ben, kahvehanenin sahibi ve yan masadan benim gibi olayı izleyen mor giysili, uzun siyah saçlı sebahat tuncel tipli abla donduk kaldık. deniz ise masanın başında diğer sandalyeyi tutuyor sanki orada harbiden görünmeyen birisi var da; 'bari onu tutayım hesabı ödemeden kaçmasın' derdinde, o da az manyak değil...

    ulan yılardır düşünüyorum adam mı deliydi ya da biz mi kerizdik? adam mı hayal görüyordu yoksa biz idea'mızda ikinci adamın varlığını unuttuğumuz için mi göremiyorduk hiç anlamadım, ama adam resmen beautiful mind filmiydi, kafası güzeldi ...

    edit: beautiful mind'ın çevirisinin kafası güzel olmadığını söyleyerek beni uyaran arkadaşa teşekkür ederim.

  • 1980li yılların sonlarında indie camiasında daha önce görülmedik tipte müzisyenler ortaya çıkıyordu. new musical express* adlı ingiliz müzik dergisi bunları "sahnede kazık gibi durup ya yere ya da pedallarına bakan indie gitaristleri" olmalarından ötürü shoegazers olarak etiketlemişti. görüldüğü gibi bu terim aslında bu gitaristleri aşağılamak amacıyla uydurulmuştu. eleştirilerdeki odak nokta "showman"liğin eksikliğiydi. müziklerini icra ederken seyircilerle sıfır temas kuran bu kişiler özellikle 80lerde iyice ayyuka çıkan müzikte içerikten önce görünüme, içindeki yemekten çok tabağın süsüne önem verme modasının tam da karşısında duruyorlardı. shoegazerlar indie hareketin müzik alanındaki felsefesini gerçekleştirmeye en yakın kişilerdi belki de. çünkü indie olmanın bir şartı da -belki de en önemlisi- şovdan uzak durmaktı. velhasıl nme gibi popüler müziğin yılmaz bekçisi dergilerin yakıştırdığı shoegazer terimi adeta kendilerinin ayağına dolandı, belki o gün değil ama bu janrın önemli grupları kendilerinden sonra gelen pek çok grubu etkiledi.

    (bkz: #43016939)

  • murat boz'daki vizyonsuzluk nedir ya asljhda

    yahu aslı enver gibi harika bir kız arkadaşın var. hadi uçkuruna sahip olamıyorsun, ulan bahar candan nedir. öyle ya da böyle murat boz'sun yani.

    daha güçlü bir murat boz için ben de evet diyorum.

  • kuyumcuya girilir..

    s__iyi günler.. ben bi tane yuvarlak altın alıcaktım..
    k__yuvarlak altın ha?! nasıl bi yuvarlak?
    s__hani düğünlerde takılır ya.. (anlamıyo diye kızıyorum bi de hafiften)

    acemisin galiba bakışıyla beraber,
    k__ne kadarlık bi yuvarlak altın o?
    s__hımmm 50-100 lira arası olabilir..
    k__buyruuuun..
    s__başka desenlisi yok mu?!
    k__*_*

  • güldürmüştür.

    umarım ilelebet tüm çocuklar gülsün bu ülkede.

    bayram hepsine kutlu olsun...

  • çok üzücü bir haber. nerede ve ne zaman okuduğumu hatırlamıyorum ama silahla işlenen cinayetlerin çoğunda katil büyük oranda ailesini, akrabalarını, komşusunu, arkadaşını, nişanlısını öldürüyormuş. yani siz kim olduğu belirsiz düşmanlara karşı silahlanarak kendinizi koruduğunuzu düşünürken sevdiklerinizin katili olabilirsiniz.