hesabın var mı? giriş yap

  • her gün gidiş-geliş 5 kez uçuş var moskova'ya, moskova biletlerini 1000-1500 liraya nah satar artık kazıkçı thy.

    (bkz: girdi mi?)

    alanya'da odaya “iki bay rezervasyon yapamıyoruz” diye cevap veren oteller(şaka değil,gerçek), rusları kapıdan kabul edip türkleri kapıdan çeviren antalya'daki kulüpler (kemer aura mesela), ruslara günlük 100 euro'ya bizlere 150 euro'ya araba kiralayan şirketler...

    (bkz: girdi mi?)

  • -kopeklerini evlendireceklerini soyleyen komsunun evlilik davetiyesi verip dugune davet etmesi. (oha) neyse peki oyle olsun bakalim diye gunu geldiginde yola cikip gidildiginde, dugune uygun olmayan kiyafetle (!) gelindigi bildirilerek kapidan giremezsin diye geri cevrilmek istenmesi. arkadasla birbirimize donup "ne diyo la bu, bu nedir la" bakisi atmamiz. neyse dugun(!) sahipleriyle baglantiya gecip bir sekilde iceri girmemiz. ve evet tipik amerikan dugunu gibi millet masalarinda icki icerken kopek sahiplerinin evlilik yeminlerini kopekleri adina etmeleri, kopeklerin cok sekil giydirilmesi ve milletin harbi harbi evleniyorlar diye mutluluk goz yasi dokmesi bunlar olurken benim dayanamayip hayvan gibi gulmem ve pis bakislarin hedefi olmam. "sorry, they are so sweet" diye yalandan kivirmam.

    -arabayi park ederken arkadan arabaya tak tak diye vurulmasi. polisin park cizgisini az gectim diye ( 1-2inch disarda) ceza yazmaya kalkmasi. benim "baba napiyon yapma, isa askina lutfen, kurban olam" serzenislerime aldirmamasi benim de caresiz beklerken cakallik yapip "iyi de sen arabama vurdun ben daha park etmedim" demem uzerine bir sure dusundukten sonra "hmm aslinda haklisin ama bak bi daha yapma" diyip cezadan yirtmak, benden sonra gelen kurbani tam olarak arabadan cikmasini beklemesi ve o ciktiktan sonra parkin disarda mi diye kontrol edip disarda olduguna karar verip kadinin yakarislarina aldirmadan ceza yazmasi. (benim bokuma kadina patladi)

  • ilk başta her zamanki taksi yolculuklarından birini geçireceğimi düşünüyordum. elimi kaldırdım şoför yanaştı ve atladım taksiye.

    - moda'ya abi

    dedim yine her zamanki gibi
    neyse aradan dakikalar geçti teoman'ın şarkısı çalmaya başladı radyoda*hani şu 'bir kar tanesi' falan diye giden. birden şoförümüz mırıldanmaya başladı
    - bir kar tanesi...
    tam bu sırada ben de düşünuyorum 'vay be eskiden paso arabesk soylerdi bu herifler artık teomandan gidiyolar galiba' şeklinde.....tabi şarkıyı nasıl devam ettirecegini nerden biliyim..

    aynen şoförün ağzından;
    - bir kaar tanesii ol, kon sikimin ucunaağaa.....................(aynadan bana bakarak) birader rahatsız olmuyosun dimi?
    - yok abi ne demek agzına sağlık..

    edit:imla

  • hile yapsa da sattıkları aracın arkasına duran "adam gibi" firmaymış, ya ne yapacaklardı ?

    alacakları cezayı olabildiğinde azaltmaya çalışıyorlar, marka değerini korumaya çalışıyorlar, bireysel tazminatları minimuma indirmeye çalışıyorlar. dünya senin sikko mantığınla yönetilmediği için tüm bunların maliyeti alacakları ceza ve verecekleri tazminattan çok daha az.

    neymiş, sahip çıkmak gerekiyormuş? niye sahip çıkacağız? tüm dünyayı ve tüketici göz göre göre kandırdıkları, yalan söyleyerek hak etmeyen paralarla motorlarını, araçlarını sattıkları, izin verilen seviyenin 5 ile 35 katı arası çevreyi kirlettiği için mi?

    neymiş diğer araçlarda havayı kirletiyormuş? adam hile yapmış, tüketiciye yalan söylemiş, sen akplilerin çalıyor ama çalışıyor zaten kim yemiyor ki mantığındasın.

    biz bu tok kapı sesi sevdalıları kafasında olduğumuz sürece bizden bir bok olmaz.

  • bana balık verme, balık tutmayı öğret... (çin atasözü)

    bana balık ver, rakıyı tazele, buz da bitmiş... (türk atasözü)

  • 7 ekim 1888 - 18 kasım 1965 tarihleri arasında yaşamış, abd'nin 33ncü başkan yardımcısı(1941-1945) olarak görev yapmış, ırkçılık karşıtı, demokrasi yanlısı, işçi haklarını savunan, anti-emperyalist, barış yanlısı, halkçı siyasetçi. görüşleri nedeniyle sadece abd'de değil güney amerika ve uzak doğudan da destek görmüştü.

    temmuz 1944'deki demokrat parti kongresinde hile ile harry s. truman'a mağlup sayıldı. kongrede büyük çoğunluğun wallace taraftarları olmasına rağmen, sermayedarların adayı truman'ın kazanması için wallace yanlılarını salondan çıkarıldı ve truman, 3ncü tur sonunda roosevelt'in yardımcısı seçildi. bu, trumanı, ölümüne yakın olan roosevelt'in ardından abd başkanı yapacaktı. eğer, büyük çoğunluk ile galip gelecek olan wallace, sermayedarlar tarafından hile ile engellenmeseydi, abd'nin kaderinin daha farklı gelişeceği söylenir. truman abd'nin barış ve demokrasi yanlısı kimliğinin bozulmasındaki ilk oldu. ve başkan olması gereken wallace, gelişmeleri dışarıdan izlemek durumunda kaldı.

  • imamoğlu'nu sevmeyen biri olarak herhangi bir gariplik görmediğim olay.

    kadınlar ayda bir adet görüyorlar ve bu pedleri kullanmaları gerekiyor arkadaşlar, bu saklanması ya da utanılması gereken bir sır değil.