ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
aldatan sevgilinin işyerine çelenk göndermek
-
heykelin yapılsa taşaklarına beton yetmez yüce insan. önünde saygıyla eğiliyorum.
kedi eğitimi
-
mutfak tezgahına çıktığı zaman su tabancasıyla su sıktığım, üç beş seferden sonra artık su sıkınca tezgahta sırt üstü yatıp "haa şöyle biraz da gobeğime gobeğime sık" diyen bir kedim var.
eğitim yukarıdaki cümlenin neresinde gizlenmiş olabilir? biri bana açıklasın.
yevşekkediler.
liseli öğrencinin yediği dayak
-
ekşi sözlük işleme düzeni.
öğretmene saygısızlık yapan öğrenci başlığı altında;
- öğretmen bir güzel dövse yapamayacak olan öğrenci.
öğrenciyi döven öğretmen başlığı altında;
- inşallah çocuğun babası öğretmeni bir güzel döver.
olayın öncesi yok, sonrası yok, fikir yok neden yok. ama yorum var. popülizm var.
şiddetin her türlüsüne karşıyız.
misafirlikte yatıya kalmanın incelikleri
-
(erkekseniz) eğer evden fazla pijama çıkmazsa "mühim değil ben donla yatarım" gibi laflar ederek ev ahalisiyi tedirgin etmeyin. daha makul bir formül bulun. ne olduğunu bana sormayın, ben de bilmiyorum.
annenin çöp diye attığı bazı muhteşem eşyalar
-
(muhteşem değil ama) flash bellek. bahane daha komik. boş uç kutusu sanıyorlar bi de. "salladım ses çıkmadı."
rte'nin küba'da atatürk büstünü ziyaret etmesi
yaran facebook durum güncellemeleri
-
su dolu bir şişem var soğusun diye buzluğa koyuyorum unutuyorum donuyor, içemiyorum. erisin diye dışarı çıkarıyorum unutuyorum ısınıyor, içemiyorum. bir haftadır şişeyi yanımda gezdiriyorum ama katiyen su içemiyorum.
bebeğini saç kurutma makinesi ile yakan anne
-
yıllardır savunduğum çocuk sahibi olma ehliyetinin gerekli olduğunu bir kez daha ispatlayan olay.
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
üzerinde 'iskender 6.90' yazan bir yerde hesap ödenirken, adamın kredi kartını geçirmesi:
-bakiyeniz yetersiz efendim.
-kaç çektiniz?
- 7 lira.
- 6.90 yazıyo ama.
tekrar denenir ve banka onay verir.
extreme aggression
-
metal külliyatı derya deniz olduğundan, eskiden günde 10 defa dinlenilen albümler bile unutulabiliyor. sonra bir yerden esiyor ve tekrar dinlemeye başlıyor. ulan nasıl olur da yıllardır bu albümü dinlemem diyor insan. an itibariyle tam da bu olayı yaşamaktayım efenim.
extreme aggression'a gelirsek, tek şarkı bile ortalama değil, albüm baştan sonra taramalı tüfek resmen.*
not: bu albümü tekrar dinleyince aklıma keyif bar ve barkod'da çılgın attığım, headbang kaynaklı boyun tutulmaları yaşadığım günler geldi lan. ağlamakla çıldırmak arası bir hissiyat emenike.