hesabın var mı? giriş yap

  • "varoş mekanlarda eller havaya yapmak" kitabımızın 76. sayfasında bulunan rehberdir.

    öncelikle herkes kitabın ön sayfasını açıp baksın, çünkü en geç 2010 tarihli olmalı basım yılı kitabın.

    evet,

    ders1: ikilemeler, tekerlemeler, kulak aşinalığı olan yerel söylemler

    örn: baş ucumda portakal olsan ilaç olurdun bana(portakalı soydum baş ucuma koydum)

    ders2: esnaf ağzı hölölöyler, lololar, savuşturma tarzları

    örn: tartacak bir şeyim yok, sinek avlar bu halim(boş bakkal taşak tartar, sinekli bakkal ve müthiş uyum)

    ders3: baskılı söylemler, bağlaçlı-edatlı tekrarlar

    örn: döneceksen dön, boş kaldı bak defterim, seveceksen sev artık veresiye sevgilim(yine bakkal ağzı var burada)

    ders4: kalple ilgili şeyler söyle prim yapar hep

    örn: kalbim tezgah altı, bir tek seni istiyor, zamlar devam ederse o mahşeri bekliyor.

    şimdi bakalım neler çıktı;

    baş ucumda portakal olsan ilaç olurdun bana
    severdim yarım yarım, sıkardım ara sıra.
    kalbim çarpar oldu, hep turuncu turuncu,
    kimseler dokunamaz, pütürlüdür vücudu.
    tartacak bir şeyim yok, sinek avlar bu halim,
    yarım kilocuk da olsa, yine benimsin sevgilim.

  • ilk maaşımı istanbul'da aldım. hemen atlayıp ankara'ya geldim ve hepsini babama verdim. ama hepsini. hani sorsalar istanbul'a nası dönecen diye -ki babam sormuştu- şov peşindeydim, ekmek kazanıyordum ve sekiz köşe kasketiyle babam bunu görmeliydi. takribi 10 dk. sonra paranın yarısını geri aldım. zaten babam da kasket takmazdı.

  • türkiye'nin 2 kez avrupa konseyi toplantılarında dile getirdiği, ermenistan'ın en geç 2004'te kapaması şartı ile avrupa konseyi üyesi (1995'te) olduğu nükleer santral. bir dönem kapatılmış olup, daha sonra ermenistan'ın enerji yokluğunu öne sürerek tekrar çalıştırmaya başladığı santraldir ve ermenistan türkiye ve avrupa'nın yeni enerji kaynakları için teknik ve mâli yardım önerilerini ısrarla reddetmektedir. bu santralden üretilen elektirik ermenistan gereksiniminin çoğunu (belki de tümünü) karşıladığı gibi yurtdışına satışı da yapılmaktadır.
    santral çernobil ile aynı tiptedir ve aynı teknolojinin ürünüdür. dünya'daki en tehlikeli 1. ya da 2. nükleer santral olarak kabul edilmektedir. patlaması durumunda en fazla etkilenecek ülkeler türkiye, azerbaycan, gürcistan, ermenistan ve iran'dır.

  • tam 87 yıl öncesinden gelmiş, tokat gibi bir cevaptır.

    ''bazı yerlerde kadınlar görüyorum ki, başında bir bez, peştemal veya buna benzer birşeyler asarak yüzünü, gözünü gizler ve yanında geçen erkeklere karşı arkasını çevirir veya yere oturarak yumulur. bu tavrın manası neye delalet eder? medeni bir millet anası, bir millet kızı için bu garip şekiller, bu vahşi vaziyet nedir? bu hal milleti çok gülünç gösterir ve derhal düzeltilmesi lazımdır.'' 1925 inebolu

  • eksik 1 oy olması durumunda dahi geçerlidir. hırsızlığın azı çoğu yoktur, hırsızlık hırsızlıktır.

  • benim de sürekli yaptığımdır. tam tersi yapmamak garip geliyor. oradaki insan üç kuruş maaşa akşama kadar senin benim artıklarımızı düzeltmekle meşgul oluyor. en azından benım dağıttıklarım için yorulmasın istiyorum.

  • sinemaseverlerin dönüp dönüp izlediği filmler vardır. yüzüklerin efendisi, star wars ve hp serileri, türk filmlerinden de süt kardeşler bu filmlere örnek gösterilebilir. benim çevirip çevirip izlediklerim ise genelde animasyon filmlerdir. disney'in en güzel zamanlarına örnek gösterilebilecek hercules, adı pek duyulmasa da muazzam bir emeğin ürünü olan kubo and the two strings ve hayao miyazaki filmleri bu alanda en çok izlediğim filmler. bu listeye birkaç yıl önce de ratatouille'u ekledim. mutfakta çok becerikli bir insan olmasam da remy'nin azmi, çalışma hırsı ve birbirinden ilginç restoran çalışanları beni kendine çekti sanırım.

    bu geri dönüşlere yeni star wars serisini de eklemek isterdim ama filmler o kadar kötüydü ki ömrüm boyunca bir daha görmek istemiyorum hiçbirini. bir de bu filmler azaltmadığı gibi bendeki star wars özleminin daha da artmasına neden oldu. eski filmleri izlemek de kar etmedi çünkü ben sağlam bir sith hikayesi bekliyordum yeni seriden. bu yüzden gidip eski sith'lerin hayatını anlatan yazıları okumaya başladım.

    yine bir şeyler okurken durdum ve dedim ki film açayım bir tane. çünkü gözümün önünde ışın kılıçları belirmeye başlamıştı artık. sevdiğim filmlere bakarken de ratatouille denk geldi ben de onu izlemeye karar verdim. filmin takribi yirminci dakikasında da garip bir şey fark ettim. remy'nin başarı hikayesi bire bir sith kodunu takip ediyordu. ilk önce ne alaka desem de geçen sahneler ile birlikte bu inancım iyice oturdu. durumun gerçekten böyle olduğuna ikna olunca da gelip size anlatmaya karar verdim. şimdi remy'nin hikayesi ile sith code nasıl benzerlikler içeriyor bir bakalım.

    --- spoiler ---

    önce sith code nedir ondan bahsedelim. sith code, star wars evreninde sith'lerin düşünce yapısını anlatan ve izlemeleri gereken yolda onlara rehberlik eden sözler bütünüdür. jedi olup daha sonra sürgüne gönderilen sorzus syn tarafından yazılmıştır ve tamamı şöyledir;

    "peace is a lie, there is only passion.
    through passion, i gain strength.
    through strength, i gain power.
    through power, i gain victory.
    through victory, my chains are broken.
    the force shall free me."

    çevirisi ise aşağı yukarı böyledir.

    "denge bir yalandır. sadece tutku, arzular ve istekler vardır.
    tutkum ile yetenek kazanırım.
    yeteneğim ile güç kazanırım.
    gücüm ile zaferler kazanırım.
    zaferlerim beni bağlayan zincirleri kırar.
    force beni özgür kılar. "

    şimdi de adım adım remy'nin hikayesine bakalım. film öncelikle remy'nin "zincirli" olduğu kısımla başlıyor. remy aslında yemek konusunda henüz nereye koyacağını bilmediği bir ilgiye sahip. ancak babası bunu anlamsız buluyor ve fare toplumu olarak onu değişim geçirmekten alıkoyuyorlar. remy'nin burada yürüyüş tarzına kadar her şeyi sorgulanıyor.

    bu baskı normal bir karakteri sindirebilirdi ve ondan jedi kodunun istediği şekilde uyumlu olması bekenirdi ancak remy, uyumu değil tutkusunu seçiyor. mesela peynir ile çileği beraber yediği sahneden, mantar ve özel bir peynir bulduğunda bunları diğer yiyeceklerin arasına atmak istememesinden bunu görebiliyoruz.

    bundan sonra remy tutkusu nedeniyle gusteau'nun şovunu izlemeye başlıyor ve kitabını okuyor. daha sonra ondan öğrendikleriyle yiyecekleri bir araya getirerek daha iyi lezzetler elde etmeyi öğreniyor. ki bu da tutkusunun yeteneğe dönüştüğü yer oluyor tam olarak.

    remy tabi ki bu haliyle bir restorana gidip iş başvuru yapamaz. şansının açıldığı kısım ise linguini ile tanışması oluyor. linguini ile birlikte gusteau'nun mutfağında çalışmaya başlayan remy, burada hem aşçılık sırlarını öğreniyor hem de giderek daha becerikli hale geliyor. yeteneğinin güce dönüştüğü yer ise müşterilerin mutfaktan yeni bir şey istedikleri kısımda gerçekleşiyor. burada remy, gusteau'nun pek popüler olmayan bir tarifini değiştirerek müşterilerin ilgisini çekiyor ve yerini daha da sağlamlaştırıyor.

    normalde yeteneğe ve güce kavuşan bir sith kendi zincirlerini kendisi kırar. ancak remy bir sith değil tabi ki. o yüzden skinner, "ne" olduğunu hatırlatıp onu bir fare kapanına kapattığında, remy'i kurtaranlar babası ve kardeşi oluyor.

    bundan sonra remy'nin zafer anı geliyor. mutfak ekibini kaybetmek, sağlık müfettişine yakalanmak gibi bir çok engeli aştıktan sonra işinin başına geri dönüyor ve anton ego'yu çocukluğuna döndürüp tekrar mutlu bir insan haline getiren yemeği yapıyor. bu muhteşem olaya rağmen gusteau'nun restoranı kapatılıyor ancak remy'nin kazandığı zafer zincirlerini kırmasını sağlıyor. yine dediğim gibi bunu sith'ler gibi sert bir şekilde yapmıyor remy. yeteneğini ve gücünü hem babasına hem anton ego'ya kanıtlayarak özgürlüğüne kavuşuyor ve küçük şef olarak çalışmaya başlıyor.

    --- spoiler ---

    sonuç olarak burada remy'nin bir "sith" alegorisi olduğunu iddia etmiyorum tabi ki. ayrıca filmde de star wars'a ait hiçbir gönderme yok. ancak başarıya giderken attığı adımların sith code ile gösterdiği benzerlik de ortada. buradan şu sonucu çıkarabiliriz; belki de bir şeyler başaran insanlar benzer yollardan geçiyordur ve bu yol silikon vadisinde start-up başlatan bir bilgisayar mühendisi için de bir aşçı için de bir kurgu karakter için de aynıdır aşağı yukarı. çünkü sith code'un bahsettiği kavramlar aslında çok geniş. yani bunları takip ettiğinizde illa elinizden yıldırım atmanıza gerek yok. ancak bir şeyler hakkında tutkunuz varsa sith code, remy'e olduğu kadar size de yol gösterebilir belki.

  • burada varılan mutabakata göre, türkiye, yunanistan ve britanya nasıl kıbrıs cumhuriyetinin garantörleri olduysa abd, britanya ve rusya da benzer bir şekilde ukrayna devletinin ve toprak bütünlüğünün garantörleri olmuşturlar. dünyanın en büyük 3 askeri gücü tarafından kendisine verilen bu güvencelere itimat eden ukrayna'da nükleer silahlarını kendi isteğiyle imha etmiştir.

    fakat anlaşmanın imzalanmasından tam 20 yıl sonra, 2014'te ukrayna'nın toprak bütünlüğü bizzat bu garantörlerden birisi olan rusya tarafından ihlal edildi. rusya, uluslararası hukuku ve kendi verdiği taahhütleri çiğneyerek ukrayna'ya bağlı özerk bir bölge olan kırım'ı ilhak etti. diğer iki garantör devlet olan abd ve britanya ise birkaç cılız eylemden başka rusya'nın bu açık zorbalık ve kanun tanımaz tavrına karşı tepki gösteremedi.

    bugünlerde tekrar harlanan ukrayna meselesini değerlendirirken bu protokolü göz önünde bulundurmakta bilhassa fayda var. 8 yıl önce bizzat kendi verdiği sözleri ayakları altına alarak çiğneyen rusya şimdilerde de egemen bir devleti komple yok etmeyi kafasına koymuş gibi gözüküyor.